Kabul tarzı itibariyle de; Türk Medeni Kanunu'nun 725. maddesine dayalı taşkın inşaat sebebi ile yapı malikine yönelik açılan elatmanın önlenmesi ve yıkım davasında savunma yoluyla temliken tescil istenebileceği gözetilmeksizin, davalının savunma yolu ile getirdiği temliken tescil isteğinin mahkemece değerlendirilmemiş olması doğru olmadığı gibi, taşkınlığın sabit olduğu yönünde kanaat oluştuğu halde, yıkım isteğinin kabul edilmemiş olması da isabetsizdir. Davacı vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; temliken tescil talebinin dayanağını oluşturan şeker üretim ve ambalajlama tesisi, teneke kutu üretim tesisi ve poşet fabrikası gibi yapıların imar öncesinde tescil talebine konu 2207 ada 2, 3, ve 4 parsel sayılı taşınmaz sınırları içinde kalmadığı, anılan muhdesatın davacı ve davalı Hazinenin paydaş kılındığı 2042 ada 1 parsel sınırları içinde kaldığı, davacının maliki olduğu kadastral 405 parsel sayılı taşınmaz üzerinde ise tescil talebine dayanak edilen yapıların mevcut olmadığı, dolayısıyla dava konusu 2207 ada 2, 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlar yönünden temliken tescil koşullarının oluşmadığı; öte yandan tescil talebine konu 2207 ada 2, 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde harita mühendisi bilirkişi raporunda krokide Ev1 ve Ev2 ile gösterilen iki adet taşkın yapı bulunduğu, bu yapılara da halen davacı tarafça tasarruf edildiği, davalılar tarafından açılmış bir elatmanın önlenmesi davası...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 27.3.2006 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin meni, kal, davalı savunma olarak temliken tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; meni müdahale ve kal talebinin kabulüne, davalının savunma olarak ileri sürdüğü temliken tescil talebinin reddine dair verilen 31.10.2006 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 14.4.2009 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Av.... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamalar dinlendi. DurUşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....
, bu durumda değeri 163.000,00 TL'nin altında olmak koşulu ile arazi hakkında temliken tescil kararının verilebileceğini, bunun da metrekaresi 100 TL'den 1.630 metre kare araziye tekabül ettiğini, Yargıtay ilke kararının motamot uygulanması halinde; arazinin tamamının 1.630 m² olduğu takdirde 1.630 m²'nin tamamının müvekkili adına temliken tescil edileceğini ancak bu arazinin tamamının 10.000 m² ise bu arazinin 1.630 m²'lik kısmının temliken tescil edilemeyeceğini, çünkü binanın zorunlu kullanım alanının 170 m² civarında olduğunu ve Yargıtay'ın ilke kararlarının ifraz edilebilecek kısmının zorunlu kullanım alanı ile sınırlandırdığını, 170 m²'nin zorunlu kullanım alanına sahip binanın sahibinin arazinin tamamı 1.630 m² ise bu arazinin tamamını temliken tescil alabilecekken, 10.000 m²'lik arazinin 1.630 m²'lik kısmını temliken tescil alamayacağını, 10.000 m²'lik arazinin sahibinin 1.630 m²'lik arazinin sahibine üstünlüğünün ne olduğu düşüncesinin hukukun temel ilkeleri ve kanun hükmü ile...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 151 parsel sayılı taşınmazın dava dışı İsmail Eyvaz'dan satın alındığını, satın alma esnasında parsel numaralarının karıştırılması nedeni ile tapuda 589 sayılı parsel olarak kayıtlı bulunan, fiilen ise 151 sayılı parsel olarak görünen taşınmazı satın aldığını, o tarihten beri fiili olarak kullandığını, ağaç diktiğini, mevcut ağaçlara baktığını ve sondaj kuyusu açtığını ileri sürerek, davalı şirket adına kayıtlı bulunan 589 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaliyle uygun bedel karşılığında adına tescilini, ıslah yoluyla da, olmadığı takdirde parsel üzerinde bulunan kendisi tarafından yetiştirilen ağaç ve kuyu bedeli karşılığı olarak 40.000.00.-TL tazminatın davalı Şirket'ten tahsilini istemiştir. Davalı Şirket, davalının iyi niyetli olmadığını, temliken tescil koşullarının gerçekleşmediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.10.2013 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili, davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, temliken tescil isteğine ilişkindir....
Somut olaya gelince; davalının ayrı bir dava ile temliken tescil talebinde bulunduğu ve temliken tescil davası sonucunda verilecek hükmün eldeki davanın sonucunu etkileyeceği tartışmasızdır. Hâl böyle olunca; eldeki dava ile Ortaköy Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/517 esası üzerinden görülen temliken tescil istekli dosyanın birleştirilmesi, temliken tescil talebi yönünden; yukarıda değinilen somut olgular ve ilkeler çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılması, öncelikle temliken tescil talebi yönünden bir karar verilmesi, hasıl olacak sonuca göre el atmanın önlenmesi, yıkım ve eski hale getirme bedelinin tahsili istekleri yönünden bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir. Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir....
Köyü, Yeşildere Mevkiindeki tapulu 122 ada 16 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacının iki katlı ev yaptığını, taşınmazın 26 m2 komşu taşınmaza taştığını iddia ederek, taşan kısmın uygun bir bedel karşılığında 2/B Kanunu kapsamında mülkiyetinin davacıya verilmesini istemiştir. Mahkemece; İl Özel Müdürlüğüne karşı açılan davanın, davacının temliken tescil talebinde bulunduğu 122 ada 10 parsel sayılı taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına kayıtlı olması nedeni ile husumet yokluğundan, davalı ... Yönetimine karşı açılan davanın da, temliken tescil şartları oluşmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, TMK.'nun 725. maddesine göre açılan taşkın yapı nedeniyle temliken tescil istemine ilişkindir....
Çünkü tercihini bedel (tazminat) doğrultusunda kullanan malzeme maliki sonradan bundan vazgeçerek tescil talebinden bulunamaz. Hemen belirtmek gerekir ki, temliken tescil isteme hakkı ancak yapı yapıldığı sıradaki taşınmazın maliki veya onun mirasçıları olan kişiye karşı açılacak davada ileri sürülebilecek bir kişisel haktır. Gerçekten arazi mülkiyetinin başkasına geçmesi halinde malzeme sahibi yeni malike karşı tescil talebinde bulunamayacağı gibi inşaat sebebiyle masraf dahi isteyemez. (15.05.1957 tarih 11/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı.-Prof.Dr.Kemal T.Gürsoy,Fikret Eren,Erol Cansel.Türk Eşya Hukuku.Ankara 1978.sh.613) Yenilik doğurucu nitelikteki bu dava sonunda verilen kararın kesinleşmesinden sonra kişisel hak ayni hakka dönüşür. Kuşkusuz temliken tescil davasının kabulü için taşınmazın ifrazı gerekiyorsa yasalara göre ifrazın olanaklı bulunması da gerekecektir....
Noterliğinin 23/02/1981 tarihli vekaletnamesine istinaden vekili ...’nin olduğu, taşınmazın 1,170,000 liraya satıldığının belirtildiği, ancak bedelin alındığına ilişkin kayıt bulunmadığı, ilk taksit olarak ( - ) aldım, kısmında bedel yazılı olmadığı, davalıların murisinin ... Noterliğinin 23/02/1988 tarihli azilnamesi ile vekili ...’yi azlettiği, dava konusu bedelin ödendiğinin belirlenemediği gibi davalıların murisine bedelin intikal ettiğinin de ispatlanamadığı görülmektedir. Ayrıca; davacı tarafından davalılar aleyhine açılan harici satışa dayalı tapu iptali tescil olmadığı takdirde temliken tescil davasında geçersiz satışa dayalı tapu iptali tescil kararı verilemeyeceği, davacı tarafından bedel ödendiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle tapu iptali tescil davasının reddine, temliken tescil davasının kabulüne karar verildiği, mahkemece verilen hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır....