Davada, temelden sarsılma unsuru gerçekleşmemiştir. Bu durumda, boşanma davasının reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı-davacı (kadın)'ın boşanmanın fer'ilerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan ve incelenmeyen yönler haricindeki bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.02.03.2015 (Pzt.)...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/05/2022 NUMARASI : 2021/1174 ESAS 2022/737 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/05/2022 NUMARASI : 2021/1174 ESAS 2022/737 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/04/2023 NUMARASI : 2022/886 ESAS-2023/279 KARAR DAVA KONUSU : Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, 500.000,00 TL maddi ve 500.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 34 XX 282 plakalı araca tedbir konulmasına, müvekkili adına aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk için aylık 5.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, edinilen malların tasfiyesini takiben 5.000,00 TL katkı payı alacağı-değer artış payı alacağı ve 5.000,00 TL katılma alacağı olarak şimdilik fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL alacağın dava tarihinden...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/06/2022 NUMARASI : 2018/1105 ESAS-2022/460 KARAR DAVA KONUSU : Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, müşterek çocuk için aylık 1.000- TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı yararına aylık 800,00- TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000- TL maddi ve 50.000- TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, katılma alacağı, katkı ve değer artış payı yönünden karar verilmesine talep ve dava etmiştir. Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; Antalya 8....
Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan "temelden sarsılma" unsuru davada gerçekleşmemiştir. İsteğin reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi doğru değildir. Bu sebeple hükmün bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğa iştirak etmiyorum....
Tarafların Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına ve fer'ilerine ilişkin hüküm, davada Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelden sarsılma unsuru gerçekleşmediğinden davanın reddi gerekirken boşanmalarına karar verilmesi nedeniyle bozulmuş, davacı kadın karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Ancak karar düzeltme talebinin incelenmesinden önce, Yargıtay'a hitaben gönderilen 03.02.2017 tarihli dilekçeden tarafların boşanma ve mali sonuçları konusunda aralarında protokol düzenledikleri anlaşılmış, bu protokol dikkate alınarak, taraflar duruşmaya çağrılıp bizzat beyanları da alınmak suretiyle sonucu uyarınca karar verilmek üzere davacının karar düzeltme talebinin kabulüne, dairemizin 28.03.2016 tarihli kısmen bozma ilamının boşanmaya yönelik ikinci bendinin kaldırılmasına ve hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 166/1-2. mddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilememiştir. Tarafların gerçekleşen eylemleri birliği temelinden sarsıcı nitelikte ve bu sonucu kabule yeterli değildir. Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde yer alan çekilmezlik ve temelden sarsılma unsuru davada gerçekleşmemiştir. Bu durumda davanın reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile boşanma kararı verilmesi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesinde yer alan çekilmezlik ve temelden sarsılma unsuru kadının davasında gerçekleşmemiştir. Bu durumda, kadının davasının reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış ise de; davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasında verilen boşanma hükmü temyizin kapsamı dışında bırakılmak suretiyle kesinleştiğinden, kadının davasının konusuz hale geldiği de görülmektedir. Bu durumda kadının boşanma davasının esası hakkında bir karar verilemeyecektir. Ancak, davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde hakim, davanın açıldığı tarihteki, tarafların haklılık durumuna göre vekalet ücreti ve yargılama giderlerini takdir ve tayin eder (HMK m. 331/1). Bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda gösterilen sebeple Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2....
Affedilen ve en azından hoşgörü ile karşılanan davranışlar boşanma davalarında eşlere kusur olarak yüklenemez. Ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizliği kabule elverişli ciddi sebep ve deliller bulunmamaktadır. Davada, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan temelden sarsılma unsuru gerçekleşmemiştir. Bu durumda davanın reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi doğru görülmemiştir....