WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2021 NUMARASI : 2019/188 ESAS 2021/176 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, kadın tarafından, erkeğin kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma ve ferilerine ilişkindir....

Bu husus nazara alınmadan davalı kadın eşin birleşen davasında boşanma talebi de bulunmadığı halde boşanma hükmü kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 2-Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davacı-birleşen davalı erkek eşin boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır....

    Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, " tarafların evlilik birliğinin yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği, bir süredir ayrı yaşadıkları ve evlilik birliğinin devamının taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı" gerekçesiyle, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuksal nedenine dayalı boşanma davaları kabul edilerek, tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davalı-davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....

      Oysa dinlenen davacı-karşı davalı kadın tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla kadının boşanma davasının reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. 3-Davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davası reddedildiği halde,bu davada kendisini vekille temsil ettiren davacı-karşı davalı kadın yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken, hükmedilmemesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

        Oysa dinlenen davacı ve davalı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı sebep ve saiki açıklanmayan, inandırıcı olmaktan uzak, bazıları da taraflardan duyum niteliğinde beyanlar olup boşanmaya esas alınamaz. Gerçekleşen bu durum karşısında, mevcut delil durumuna göre tarafların ispatlanan bir kusuru bulunmamaktadır. O halde erkeğin boşanma davasının reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırdır....

          DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davacı-davalı kadın tarafından açılan terk nedenine dayalı boşanma davasının dayanağı olan ihtar dosyasında, başka yerde bulunan davalı-davacı koca için yol gideri gönderilmediğinden ihtar geçersizdir.Açıklanan nedenlerle davacı-davalı kadının terk nedenine dayanan boşanma davasının reddi gerekirken kabul edilmesi doğru olmamıştır. Ancak bu yön davalı-davacı koca tarafından temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış, yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir. 2-Davalı-davacı kocanın boşanma davası yönünden; Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....

            Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davalı-karşı davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla erkeğin karşı davasının reddi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır....

              Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1-2), davalı-karşı davacı kadın ise, zina (TMK m.161), haysiyetsiz hayat sürme (TMK m.163) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuksal nedenlerine dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, ” tanık beyanlarının Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olduğu, tarafların kusurlu davranışlarının ispatlanamadığı ve fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi olamayacağı” gerekçesiyle her iki tarafın da davalarının reddine karar verilmiştir. Davalı-karşı davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında deliller Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi çerçevesinde değerlendirilmiş, 161 ve 163. maddelerde düzenlenen sebepler yönünden bir değerlendirme yapılmamıştır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi yönünden; davalı erkek tarafından ise boşanma, kusur belirlemesi, nafakalar, ziynet ve çeyiz eşyası talebinin kabulü ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davalı erkeğin kusuru ispatlanamamıştır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, karşı davası hakkında hüküm kurulmamış olması, diğer tarafın boşanma davası, tazminat talepleri ile yoksulluk nafakası talebi hakkında verilen hüküm yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle karşılık davalar da müstakil davalar gibi harca tabi olup (Harçlar K. m.6/1), davalı tarafından harcı yatırılarak açılmış bir karşı boşanma davasının mevcut olmamasına, mahkemece de mevcut olmayan bir dava hakkında hüküm tesis edilmemiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca...

                    UYAP Entegrasyonu