Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 15/01/1993 tarihinde resmi olarak evlendikleri, bu evliliklerinden Deniz, Devrim, Ekrem isimli ergin, 01/05/2013 d.lu ergin olmayan Ahmet Demir isimli dört müşterek çocuklarının olduğu, davacı erkek tarafından davalı kadının kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma ve ferilerine ilişkin talepte bulunarak dava açıldığı anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma (çekişmeli) KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 10.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından, temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı erkek vekilinin 10.12.2014 tarihli dilekçesiyle boşanma ve nafakalara ilişkin temyiz taleplerinden feragat ettiği anlaşıldığından, boşanma ve nafakalara ilişkin temyiz talebinin feragat nedeniyle reddine, 2-Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan uzak izahlardan ibarettir....
(Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Terk hukuki sebebine dayalı bir boşanma davası yoktur.Fiili ayrılık tek başına bir boşanma sebebi oluşturmaz. *Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır....
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince, davacı-karşı davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğu gerekçesiyle boşanma davasının reddine, davalı-karşı davacı kadının boşanma davasının ise feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, davacı- karşı davalı erkeğin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, görevli ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 29.11.2017 tarih 2017/1462 esas- 2017/2303 karar sayılı kararı ile “Davalı - karşı davacı kadının, erkeğin önceki evliliğinden olma çocukları ve bazı aile bireyleri ile görüşmesini istemeyip, bu konuda eşine müdahalede bulunması sebebi ile tam kusurlu olduğu” gerekçesiyle davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet verebilecek kusurlu davranışının ispatlanamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda davalı erkeğin tam kusurlu olması nedeniyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiş ise de; Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....
Değişen kusur durumuna göre davacı erkek tarafından TMK 166/1 maddesinden açılan boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekmektedir. Davalı kadının istemiş olduğu maddi ve manevi tazminatların kusuru davacıdan daha az olmaması nedeniyle reddi gerekmiştir. Sonuç olarak; Davacı vekilin vekilinin istinaf başvuru talebinin HMK'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : 1- Davacı erkeğin başvurusunun HMK'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile; Kayseri 9. Aile Mahkemesinin 2021/238 Esas, 2022/511 Karar sayılı ilamının gerekçe ve hüküm kısmının TAMAMININ KALDIRILMASINA, 2- Davacı tarafından açılan boşanma davasının KABULÜ İLE; Sivas ili Merkez ilçesi, Kızılöz Mah....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/04/2019 NUMARASI : 2018/192 ESAS 2019/281 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma) KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükme karşı, taraf vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuk lehine aylık 750,00 TL tedbir/iştirak, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası ile 50.000,00. TL maddi, 50.000,00....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Terk sebebine dayalı bir boşanma davası bulunmamaktadır. * Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Terk hukuki sebebine dayalı olarak açılmış bir boşanma davası bulunmamaktadır. * Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır....