"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davacı vekili 12.06.2006 tarihli oturumda, tanıklarını dinletmekten vazgeçmiştir. Dinlenen bir kısım davalı tanıklarının beyanları ile davalının davadan sonra Ailenin Korunması Kanununa göre yapılan başvuru üzerine verdiği 5.11.2003 tarihli dilekçesinden, tarafların; boşanma davasından sonra da birarada yaşamaya devam ettikleri anlaşılmaktadır. Davaya rağmen tarafların birarada yaşamaya devam etmesi, evlilik birliğinin temelinden sarsılmadığını çekilebilir olduğunu gösterir. Kaldı ki, davalı tanıklarının beyanları, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yeralan temelden sarsılma durumunu kabule elverişli de değildir....
Davada, temelden sarsılma unsuru gerçekleşmemiştir. Bu durumda, boşanma davasının reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı-davacı (kadın)'ın boşanmanın fer'ilerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan ve incelenmeyen yönler haricindeki bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.02.03.2015 (Pzt.)...
Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan "temelden sarsılma" unsuru davada gerçekleşmemiştir. İsteğin reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi doğru değildir. Bu sebeple hükmün bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğa iştirak etmiyorum....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 166/1-2. mddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilememiştir. Tarafların gerçekleşen eylemleri birliği temelinden sarsıcı nitelikte ve bu sonucu kabule yeterli değildir. Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde yer alan çekilmezlik ve temelden sarsılma unsuru davada gerçekleşmemiştir. Bu durumda davanın reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile boşanma kararı verilmesi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesinde yer alan çekilmezlik ve temelden sarsılma unsuru kadının davasında gerçekleşmemiştir. Bu durumda, kadının davasının reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış ise de; davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasında verilen boşanma hükmü temyizin kapsamı dışında bırakılmak suretiyle kesinleştiğinden, kadının davasının konusuz hale geldiği de görülmektedir. Bu durumda kadının boşanma davasının esası hakkında bir karar verilemeyecektir. Ancak, davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde hakim, davanın açıldığı tarihteki, tarafların haklılık durumuna göre vekalet ücreti ve yargılama giderlerini takdir ve tayin eder (HMK m. 331/1). Bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda gösterilen sebeple Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2....
Affedilen ve en azından hoşgörü ile karşılanan davranışlar boşanma davalarında eşlere kusur olarak yüklenemez. Ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizliği kabule elverişli ciddi sebep ve deliller bulunmamaktadır. Davada, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan temelden sarsılma unsuru gerçekleşmemiştir. Bu durumda davanın reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Aile Mahkemesi TARİHİ :05.05.2014 NUMARASI :Esas no:2013/603 Karar no:2014/330 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikle bir geçimsizliği kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilememiştir. Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde yer alan çekilmezlik ve temelden sarsılma unsuru davada gerçekleşmemiştir. Bu durumda açılan davanın reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile boşanma kararı verilmesi doğru bulunmamıştır....
Kanun koyucu Türk Medeni Kanununun 175.maddelerine benzer kusurun aranmayacağına ilişkin bir düzenlemeye yer vermemiştir.Toplanan delillerden; evlilik birliğinin temelden sarsıldığı kanıtlanamadığı halde, boşanma hükmü temyiz edilmediğinden, bozma nedeni yapılmamıştır. Kusuru bulunmayan eş aleyhine maddi tazminata hükmedilemeyeceğinden, hükmün bu yönden bozulması gerektiği düşüncesiyle Sayın çoğunluk görüşüne bu yönden katılmıyorum....
Dinlenen davacı tanıklarının sözleri Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan temelden sarsılma durumunu kabule yeterli değildir. Bu itibarla davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile boşanma kararı verilmesi doğru bulunmamıştır. Hükmün, bu sebeple esastan bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun bozma kararına sonucu bakımından katılmakla birlikte bozmanın gerekçesine iştirak etmiyorum....
Davacı kadının Zina nedenine dayalı boşanma davasının kabulüne olmadığı takdirde Temelden Sarsılma nedeniyle boşanmaya karar verilmesi isteğiyle yapılan istinaf başvurusunun incelenmesinde; Dava, kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesinde düzenlenen zina hukuksal nedenine, olmadığı takdirde Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesinde düzenlenen temelden sarsılma nedenine dayalı boşanma davası olup davacı kadın eşinin bir başka kadınla kendisini aldattığına yönelik iddiasını whatsap mesajlarına ve tanık Hilmi Aydoğdu'nun beyanına dayandırmıştır. Davacı tarafından dosyaya sunulan whatsap mesajları davalı erkek tarafından cevap dilekçesiyle ve 25.11.2019 tarihli dilekçeyle reddedilmiştir....