KARŞI OY YAZISI Taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizliği kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilememiş, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan çekilmezlik ve temelden sarsılma unsurları davada gerçekleşmemiştir. Davanın reddi gerekirken yetersiz gerekçe ile kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu bakımdan davalının bu yöne ilişkin karar düzeltme talebinin kabulü ile onama kararının kaldırılmasına ve boşanmaya ilişkin yerel mahkeme kararının açıklanan sebeple bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğa katılmıyorum....
Barışıp bir araya gelmeleri karşısında artık önceki olaylara dayanılarak boşanma kararı verilemez. Sonrasında ise, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizliği kabule elverişli ciddi sebep ve deliller bulunmamaktadır. Davada, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan temelden sarsılma unsuru gerçekleşmemiştir. Bu durumda davanın reddi gerekirken yetersiz gerekçe ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Somut olayda; Davacı kadının açtığı temelden sarsılma ve vekilinin açtığı zina sebebine dayalı boşanma davalarının 11.11.2020 tarihinde birleştirilmesi sonrası her iki tarafın ad-soyad ve imzalarını içerir kimlik tespiti yapılan dilekçe Büyükçekmece Aile Mahkemesi aracılığı ile ibraz edilmiştir.Sözkonusu dilekçede"...tekrar biraraya gelerek anlaştık,hayatımıza kaldığımız yerden devam etme kararı aldık ve barıştık bundan böyle birlikte aile birliğimiz koruyarak yaşantımıza devam edeceğiz bu nedenle boşanma davasından feragat ediyoruz,bu talebimiz gözönüne alınarak evlilik birliğinin devamına karar verilmesini talep ederiz"ibareleri bulunmaktadır....
bu talebinin ve maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, mal paylaşımı davanın aynı bir dava konusu olduğundan bu talebinin reddine karar verilmesini talep ve karşı dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Mal Paylaşımı ... ile ... aralarındaki boşanma ve mal paylaşmı davasının reddine dair ... 8. Aile Mahkemesi'nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, evlilik birliği içerisinde edinilen dava dilekçesinde belirtmiş olduğu davalı adına kayıtlı bir adet taşınmaz ve nakit para ile ilgili olarak, taşınmaz yönünden ½ hissenin davacı adına tescilini ve nakit para yönünden yarısının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Boşanma davasının açıldığı 16.3.2010 tarihinde mal rejimi son bulmuştur. Yerel mahkeme tarafından karara gerekçe yapılan ve yanların boşanmalarına ilişkin kesinleşen mahkeme ilamının kapsamında onaylandığı görülen anlaşmalı boşanma protokolün 7. maddesi: “taraflar müşterek mallarının paylaşımı konusunda ortak bir mutabakata varmış ve paylaşımı gerçekleştirmişlerdir. Bu nedenle birbirlerinden mal paylaşımına ilişkin olarak bir talepte bulunmayacaklarını taahhüt ederler.” biçimdedir. İşbu protokol, az yukarda değinildiği üzere, boşanma dava dosyasının duruşmasında taraflara okunmuş, yanlar herhangi bir baskı altında kalmaksızın işbu sözleşmeyi imzaladıklarını hakim huzurunda HUMK'nun 151. maddesi uyarınca onaylamışlardır....
Mahkemece, taraflar arasındaki yabancı mahkeme kararında yanların boşanma ve mal rejimi, velayet, nafaka, tazminat yönlerinden verilen kararın ... ....Aile Mahkemesinin kesinleşen 2008/379 Esas 2009/289 Karar sayılı ilamı ile tanınmasına ve tenfizine karar verildiğini, yanlar arasında kesin hüküm bulunduğunu açıklayarak taraflar arasındaki mal paylaşımı konusunda kesin hüküm olduğundan davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/10/2021 NUMARASI : 2021/284 ESAS, 2021/657 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma ) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evli olduğunu, 4 çocuklarının olduğunu, davalının müvekkili ve çocukları ile ilgilenmediğini, müvekkiline para vermediğini, evini otel gibi kullandığını, evliliklerinin ilk aylarında davalının ailesinin tarafların evini kahvehane gibi kullandıklarını, sözlü şiddet, hakaret, maddi manevi zarar, ilgisiz ve iftira gibi şeyler uyguladığını, müvekkilinin çocukları için bunlara katlandığını, davalının Sibel Göktürk isimli şahısla kendisini aldattığını, davalının bir çok iş değiştirdiğini...
Mahkemece, taraflar arasındaki boşanma davasının kesinleşmesi ile birlikte kayden davacıya ait taşınmazda davalının haksız işgalci konumunda olduğu, davalının açtığı mal paylaşımı davasının para alacağına ilişkin olup, her zaman takas ve mahsubun mümkün olduğu ve sonucunun beklenmesine gerek olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 737.36.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 15.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın 14.09.2015 tarihinde evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma ve mal rejiminin tasfiyesi talepli dava açmış, 10.11.2015 tarihli dilekçeyle davadan feragat etmiş, mahkemece feragat nedeniyle boşanma ve mal paylaşımı davalarının reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı tarafça mal rejiminin tasfiyesi davasının feragat sebebiyle reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile temyiz edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesi davası, ancak evlilik birliğinin boşanma ile sona ermesiyle görülebilir hale gelir. Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasından feragat edildiğinden, evlilik birliğinin devam ettiğinin, diğer bir deyimle eşler arasındaki mal rejiminin sona ermediğinin kabulü gerekir (TMK m. 225)....