Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anılan maddeye göre yapı denetim kuruluşu yapının eksik, hatalı, kusurlu yapılmış olması nedeniyle ortaya çıkan yapı hasarlarından yapı sahibine karşı kusuru oranında sorumludur. Somut olayda kira kaybının tazmini talebi yapının hasarlı olması nedeniyle oluşan bir zarar değil, geç teslim neneniyle oluşan bir zarardır. Mütahit ile davacılar arasında yapılan sözleşmeye göre kira kaybı bedelinden mütahit sorumludur. Yapı denetim şirketinin sorumluluğu bulunmamaktadır. O halde mahkemece yapı denetim şirketi yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken bu yön gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; 1- ) Dava Türk Borçlar Kanunu'nun 69. maddesine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. TBK'nun 69. maddesi uyarınca bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. Yapı malikinin sorumluluğu niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "olağan sebep sorumluluğu"dur. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin varlığı durumunda (mücbir sebep, zarar görenin ağır kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) sorumluluktan kurtulabilir. Yapı ile gerçekleşen zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması sorumluluk için yeterlidir....

    Bu noktada üzerinde durulması gereken hususlardan birisi, 2918 sayılı KTK’nun 92/b maddesinde yer alan “İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri taleplerin zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında olduğuna” ilişkin hükümdür. Bu hükümle kanun koyucu; tehlike sorumlusu zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu kapsamından sadece, tehlike sorumlusu olan işletenin eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararları çıkarmıştır. Şu haliyle, anılan kişilerin mallarına gelen zararlar dışında kalan ölüm ve yaralanmaya ilişkin cismani zararlar ise sigortacının sorumluluğu kapsamında bırakılmış; böylece tehlike sorumlusunun yakınlarının dahi belirtilen anlamda sigorta kapsamında olduğu benimsenmiştir....

      Bu hükümle kanun koyucu; tehlike sorumlusu zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu kapsamından sadece, tehlike sorumlusu olan işletenin eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararları çıkarmıştır. Şu haliyle, anılan kişilerin mallarına gelen zararlar dışında kalan ölüm ve yaralanmaya ilişkin cismani zararlar ise sigortacının sorumluluğu kapsamında bırakılmış, böylece tehlike sorumlusunun yakınlarının dahi belirtilen anlamda sigorta kapsamında olduğu benimsenmiştir. Durum bu olunca, işletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin ölüm veya yaralanmaları halinde bundan kaynaklanan zararlarının zorunlu sigorta kapsamında olduğu kabul edilmelidir. Araç sürücüsünün veya yakınlarının talepleri ise 92. madde kapsamında yer almamakla birlikte, sigortacının sorumluluğu kapsamında kabul edilmiştir....

        Somut olaya gelince; Davacı ... şirketi tacir olan davalıdan, konut vasfındaki taşınmazda yapılan 20/05/2018 tanzim tarihli sigorta poliçesine göre ödeme yaptığı sigortalısı yerine geçerek, sigortalısının davalıdan yapı malikinin sorumluluğu hükümlerine göre doğan tazminat alacağını istemektedir. Başka bir deyişle, zararını ödediği sigortalısının yerine geçerek, davalıya ait yapı eserinden doğan zararı istemekte, Borçlar Kanununun 69. ve devamı maddelerinde düzenlenen Yapı Malikinin Sorumluluğu ile ilgili hükümlere dayanmaktadır. Tarafları tacir olsa da, Uyuşmazlık TTK nın 4/1 maddesine göre ticari dava olmadığı gibi, 2. maddenin “a-f” bentlerinde söz edilen uyuşmazlıklardan da olmadığı cihette, görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olmayıp, Asliye Hukuk Mahkemesidir....

          Şayet, birleşen davanın davacıları 509 sayılı parsel üzerinde yapılan binanın yapımı sırasında bir katkı sağlamışsa, yapı yıkılamadığı takdirde arazi malikinin mamelekinde sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden, bu zenginleşmeye karşılık taşınmaz malikinin malzemede katkısı olan kişilere muhik bir tazminat olarak ödenmesi gerekir. Türk Medeni Kanunu’nun 723.maddesi uyarınca ödenecek olan tazminatın tutarı malzeme malikinin iyiniyetli olup olmamasına göre değişir. Üzerine inşaat yaptığı arazinin kendisine ait olmadığını bilmeyen veya bilmesi gerekmeyen kişi kural olarak iyiniyetlidir. Bunun gibi inşaatı arazi sahibinin açık veya örtülü muvafakatı ile yapan malzeme sahibi de iyiniyetli sayılır.Buna karşılık,üzerinde inşaat yaptığı arazinin kendisine ait olmadığını bilen veya bilmesi gereken kişi kötüniyetlidir ... Malzeme maliki ve arazi sahibi iyiniyetli ise malzeme sahibine muhik bir tazminat ödenmelidir. Muhik tazminatın tespit ve takdiri hakime ait bir görevdir....

            Bu noktada üzerinde durulması gereken hususlardan birisi, 2918 sayılı KTK.’nun 92/b maddesinde yer alan “İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri taleplerin zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında olduğuna” ilişkin hükümdür. Bu hükümle kanun koyucu; tehlike sorumlusu zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu kapsamından sadece, tehlike sorumlusu olan işletenin eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararları çıkarmıştır. Şu haliyle, anılan kişilerin mallarına gelen zararlar dışında kalan ölüm ve yaralanmaya ilişkin cismani zararlar ise sigortacının sorumluluğu kapsamında bırakılmış, böylece tehlike sorumlusunun yakınlarının dahi belirtilen anlamda sigorta kapsamında olduğu benimsenmiştir....

              Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür (TBK m.69). Yapı malikinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamakta olup, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "olağan sebep sorumluluğu"dur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir. Enerji nakil hatları da yapı eseri niteliğinde olup, bölgede elektrik enerjisinin dağıtımını davalı şirket yerine getirmektedir. Bu faaliyet, varlığı ve niteliği itibariyle bir tehlike ve dolayısı ile zarar ihtimali taşıdığından, davalı şirketin sorumluluğu, bir sebep sorumluluğu olan kusursuz (objektif) sorumluluktur....

              a Urla Noterliğinin 30.07.2001 tarih ve 5897 yevmiye sayılı işlemi ile verdiği vekaletnameye dayanarak Elmadağ Tapu Sicil Müdürlüğünde yapılan işlemle satın aldığını, daha sonra taşınmaz satışının sahte nüfus cüzdanına dayanılarak noterde tanzim edilen sahte vekaletname ile yapıldığının anlaşılması ve taşınmaz malikinin açtığı davalar sonunda tapu kaydının iptali ve kendisi hakkında da ceza davası açılması, hiçbir dahli ve kusuru olmadığı halde parasını verip satın aldığı taşınmazı kaybetmesi nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını, ifadeyle, elinden çıkan taşınmazının dava tarihindeki sürüm değeri kadar maddi tazminat ve ayrıca müvekkilinin ağır cezada yargılanması nedeniyle 2.000.000.000 TL manevi tazminatının müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak müvekkiline verilmesini istemiş; bilirkişilerin raporlarını ibrazından sonra verdiği ıslah dilekçesiyle de, 263.928 YTL taşınmazın ellerinden çıkması nedeniyle uğramış oldukları maddi zarar ve 13.141 YTL de 2001/478 esas sayılı...

                Bu noktada üzerinde durulması gereken hususlardan birisi, 2918 sayılı KTK’nun 92/b maddesinde yer alan “İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri taleplerin zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında olduğuna” ilişkin hükümdür. Bu hükümle kanun koyucu; tehlike sorumlusu zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu kapsamından sadece, tehlike sorumlusu olan işletenin eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararları çıkarmıştır. Şu haliyle, anılan kişilerin mallarına gelen zararlar dışında kalan ölüm ve yaralanmaya ilişkin cismani zararlar ise sigortacının sorumluluğu kapsamında bırakılmış; böylece tehlike sorumlusunun yakınlarının dahi belirtilen anlamda sigorta kapsamında olduğu benimsenmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu