Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu itibarla, herbir alacak kalemine yönelik ayrı ayrı hüküm kurulması ve bu alacak miktarları toplamının kararda belirtilmesi ile reddedilen fazlaya ilişkin maddi tazminatın reddedilmiş bulunduğunun hükümde yazılması gerekirken, hangi maddi tazminat talebi için ne miktara hükmedildiği belirtilmeden hükümde toplam tazminat miktarı yazılması infazda tereddüt yaratacak nitelikte ve kamu düzenine aykırı olarak görüldüğünden bu hususlar da resen gözetilerek, davalıların istinafının kabulüne karar verilmiştir. -Davalıların kusur ve sorumluluğa, zarara ilişkin itirazlarında; Dava; yapı ve tesis malikinin kusursuz sorumluluğu kapsamında maddi tazminat istemine ilişkindir. TBK'nın 69. maddesi, "Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. İntifa ve oturma hakkı sahipleri de, binanın bakımındaki eksikliklerden doğan zararlardan, malikle birlikte müteselsilen sorumludurlar....

Bu noktada üzerinde durulması gereken hususlardan birisi, 2918 sayılı KTK.’nun 92/b maddesinde yer alan “İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri taleplerin zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında olduğuna” ilişkin hükümdür. Bu hükümle kanun koyucu; tehlike sorumlusu zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu kapsamından sadece, tehlike sorumlusu olan işletenin eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararları çıkarmıştır. Şu haliyle, anılan kişilerin mallarına gelen zararlar dışında kalan ölüm ve yaralanmaya ilişkin cismani zararlar ise sigortacının sorumluluğu kapsamında bırakılmış, böylece tehlike sorumlusunun yakınlarının dahi belirtilen anlamda sigorta kapsamında olduğu benimsenmiştir....

    Davacı, davalının işlettiği Alyamey isimli düğün salonunda kullanmak üzere götürdüğü müzik aletlerinin çıkan yangın nedeniyle yandığını ve kullanılmaz hale geldiğini, defalarca davalı ile görüştüğünü, ancak davalının davacının mağduriyetini gidermediğini belirterek müzik aletlerinin kullanılamaz hale gelmesinden ve mahrum kaldığı gelirden dolayı tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davanın haksız fiil nedenine dayandığını, BK 41 maddesi gereğince haksız fiilden bahsedilebilmesi için kişinin kusurlu davranışı ile hukuka aykırı bir fiilin ortaya çıkması ve hukuka aykırı fiil neticesinde zararın gerçekleşmesi ve fiil ile zarar arasına illiyet bağı olması gerektiğini, davacının iddia ve taleplerinin yersiz olduğunu ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

      Bu madde ile düzenlenen Devletin kusursuz sorumluluğu, bir tehlike sorumluluğu niteliğinde (HGK 05.10.1955 gün ve 1955/4-58 Esas, 1955/64 Karar sayılı; 29.06.1977 gün ve 1977/4-845 Esas ve 1977/655 Karar sayılı; 24.09.2003 gün ve 2003/4-491 Esas ve 2003/487 Karar sayılı; 19.04.2006 gün ve 2006/4-113 Esas ve 2006/205 Karar sayılı; 09.05.2007 gün ve 2007/4-212 Esas, 2007/261 Karar sayılı kararları) olduğundan, tapu müdür ya da memurunun kusuru olsun olmasın, tapu sicilinin tutulmasında kişilerin malvarlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir. Tapu sicilinin tutulmasında kişi çıkarlarının korunması bakımından uyulması gereken kurallar tapu mevzuatı ile sınırlı olmayıp, bu mevzuat dışındaki hukuk kurallarına ve hukukun genel ilkelerine de uyulması gerekmektedir....

        Mahkemece, tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat isteminin ise kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalılar vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; davacının yapmış olduğu bina ve müştemilat değeri 9.222,87 YTL olup; davacı, dava konusu taşınmaz maliki “...”nin mirasında 1/2 mülkiyet hakkına sahip bulunmakla ,taşınmaz üzerine bina inşa etmek suretiyle taşınmazın değerinde meydana gelen değer artışının yarısı kendisine ait olacağından kalan diğer yarısının tazminen sorumluluğu davacı dışındaki davada taraf olarak gösterilen diğer tapu maliki ... mirasçılarına aittir....

          Sübjektif koşul olan iyiniyetin kanıtlanamaması halinde diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmesine gerek olmadığından davacının Türk Medeni Kanununun 724. maddesi gereğince açmış bulunduğu tapu iptali ve tescil davasının reddedilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 722. maddesinde bir kimsenin başkasının arazisi üzerine yapı inşa etmesinden bahsedilmekte olup Dairemizin yerleşik uygulamasına göre de kat ilavesi suretiyle yapılan inşaatlar nedeniyle temliken tescil talebinde bulunulamaz. Davacının tazminat talebine gelince; Bilindiği üzere başkasının taşınmazına temelli ve kalıcı nitelikte yapı inşa edilmesi durumunda, Türk Medeni Kanununun 684. ve 718. maddelerinin hükümleri gereğince yapı üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline geleceğinden ana taşınmazın mülkiyetine tabi olur....

            Bu madde ile düzenlenen Devletin kusursuz sorumluluğu, bir tehlike sorumluluğu niteliğinde (HGK 05.10.1955 gün ve 1955/4-58 Esas, 1955/64 Karar sayılı; 29.06.1977 gün ve 1977/4-845 Esas ve 1977/655 Karar sayılı; 24.09.2003 gün ve 2003/4-491 Esas ve 2003/487 Karar sayılı; 19.04.2006 gün ve 2006/4-113 Esas ve 2006/205 Karar sayılı; 09.05.2007 gün ve 2007/4-212 Esas, 2007/261 Karar sayılı kararları) olduğundan, tapu müdür ya da memurunun kusuru olsun olmasın, tapu sicilinin tutulmasında kişilerin malvarlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir. Tapu sicilinin tutulmasında kişi çıkarlarının korunması bakımından uyulması gereken kurallar tapu mevzuatı ile sınırlı olmayıp, bu mevzuat dışındaki hukuk kurallarına ve hukukun genel ilkelerine de uyulması gerekmektedir....

              Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğunu ortadan kaldıran, bir başka deyişle, zarar ile yapımdaki bozukluk ve özen eksikliği arasında uygun “nedensellik bağı”nı kesen nedenler ise mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru ve üçüncü kişinin kusuru olarak belirlenmiştir. Buna göre, yapı sahibin inşaatın yapılması aşamasında ve tehlike sorumluluğu kapsamında, bu bağlamda bakım eksikliğinden doğan zarardan kusursuz olarak sorumludur. (Bknz. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2016/849 Esas, 2017/10883 Karar sayılı ilamı) Somut dosyada; verilen kabul kararı, davalı tarafın istinaf dilekçesinde yazılı nedenlerle ilk derece mahkemesi kararı istinafa taşınmış ise de; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürmüş ise de TBK.'nın 69.md. uyarınca sorumlu olduğu, dava açıldıktan sonra davalıya ait parsel içerisindeki eski çırçır fabrikası ve depo olarak kullanılan yer kültür varlığı olarak kabul edilmiştir....

              Davacılar, yapı ortaklığında kendilerine karşı idareci ortak konumunda olan müteahhit davalıların arsa maliki ile imzaladıkları kat karşılığı inşaat sözleşmesini kendilerinin onayı olmadan feshetmeleri ve inşaatı yarım bırakmaları nedeniyle uğramış olduğu zararın ödetilmesini istemiştir. Ortaklık nedeniyle davacıya daire ya da tapuda arsa payı verilmediği, müeahhitlerle arsa sahibi arasındaki sözleşmenin feshedildiği anlaşıldığına ve davacı da ortaklıktan ayrılma yönündeki iradesini açıkladığına göre BK 535 ve devamı maddeleri gereğince, yapı ortaklığının özel hukuki yapısı gözardı edilmeden ve davada taraf olmayan diğer ortaklar arasındaki menfaat dengelerinin korunması suretiyle davacının talep edebileceği miktarın hesaplanması gerekir....

                ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi. - KARŞI OY - Uyuşmazlık, 2918 sayılı KTK.dan ..., tehlike sorumluluğu nedeniyle sürücünün vefatı halinde desteğinden yoksun kalanların tazminat taleplerinde, ölen desteğin müterafik kusurunun tazminattan indirim sebebi teşkil edip etmeyeceği, desteğin kusurunun işleten ve araç ZMSS.ini düzenleyen sigorta şirketini ne şekilde etkileyeceğine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu