Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda zarar, yapı malikinin sorumluluğu kapsamında kalmayıp haksız fiil kapsamında kalmaktadır. Buna göre davalının yapı maliki olarak sorumluluğuna gidilemeyecektir. Kaldı ki davalı vekili, üçüncü kişinin kusur sebebi ile de zarar ile müvekkili arasındaki illiyet bağının da kesildiğini iddia etmiştir. Bu durumda davalı ancak haksız fiil faili olarak sorumlu tutulabilecektir. Bu kapsamda ise davalının haksız fiil faili olup olmadığı, muslukların açık bırakılması konusunda bir kusurunun bulunup bulunmadığının araştırılması gereklidir. Tekrarlanacak olursa; zararlandırıcı eylem musluğun açık bırakılması olarak tespit ve kabul edildiğine göre, musluğun açık bırakılması ile ortaya çıkan zarar; yapının bakım eksikliği veya yapımındaki bozuklukla ilgili olmayıp davalının yapı maliki olarak bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Böyle olduğuna göre davada uygulanacak yasa maddeleri, yapı malikinin sorumluluğuna ilişkin kurallar olmayıp haksız fiile ilişkindir....

    Bu hâllerde kişinin objektif nitelikteki gözetim ve denetim yapma yükümlülüğünün ihlali sonucunda sorumluluk doğmaktadır. Bu noktada “yapı malikinin sorumluluğuna ” ilişkin olarak, kusursuz sorumluluk/ağırlaştırılmış sebep/ağırlaştırılmış objektif sorumluluğa ilişkin kuralların uygulanacağında doktrinde ve uygulamada görüş birliği bulunmaktadır. Yapı malikinin sorumluluğu, bir kusur sorumluluğu olmadığı gibi tehlike sorumluluğu da değildir. Bu sorumluluk, niteliği itibariyle bir kusursuz sorumluluk türü olan özen (olağan sebep) sorumluluğudur. TBK’nın 69. maddesinde (Mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun 58. Maddesi), yapı malikinin giderim yükümlülüğü düzenlenmiş olup, anılan maddenin birinci fıkrasında; "Bir binanın veya diğer yapı eserinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararları gidermekle yükümlüdür" denilmektedir....

      Başka bir anlatımla,bir bina ve yapı tesis ve benzerlerinin zarara neden olması durumunda yapı malikinin sorumlu tutulabilmesi için zararın bina ve yapının yapımı veya bakımındaki özen eksikliğinden doğmuş olması zarar ile yapımı veya bakım eksikliği arasında uygun bir nedensellik bağı bulunması gereklidir. Genel bir tanımla toprağın altında yada üstünde sürekli ya da geçici, doğrudan veya dolaylı olarak toprağa bağlı olan, kurulmuş, dikilmiş, takılmış, döşenmiş, eklenmiş tüm nesnelere yapı eseri denilir. Malik kavramı mutlaka taşınmaz mülkiyetinde olduğu gibi tescile tabi mülkiyeti ifade etmemektedir....

      (TBK m.69; BK m.58) Yapı malikinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamakta olup, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "olağan sebep sorumluluğu"dur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir. Enerji nakil hatları, bölgede elektrik enerjisinin dağıtımını yerine getirmektedir. Bu faaliyet, varlığı ve niteliği itibariyle bir tehlike ve dolayısı ile zarar ihtimali taşıdığından, davalı şirketin sorumluluğu, bir sebep sorumluluğu olan kusursuz (objektif) sorumluluktur....

        Mahkemece, benimsenen 30/03/2015 tarihli kusur raporu uyarınca, kusurları bulunmaması nedeniyle davalı yapı malikleri ..., ... mirasçıları ve ... şirketinin yetkilisi, ortağı ve genel müdürü olan davalı ... yönünden davanın esastan reddine, olayda kusurlu bulunan davalılar ... şirketi, ... şirketi, ... ve ... yönünden davacı ...’ün maddi ve manevi tazminat istemlerinin ve davacılar ... ve ...’ün manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Olay tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 58. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 69.) maddesi ile “bir binanın veya diğer yapı eserlerinin malikleri, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden” sorumlu ve bir kusurları söz konusu olmaksızın “doğan zararı gidermekle yükümlü” tutulmuşlardır. Yapı eserinin maliki, bunların hiç kimse ve hiçbir şey için tehlike taşımayacak şekilde yapılmasını ve işlemesini garanti etmekle yükümlüdür....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava elektrik çarpmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, kararı davacılar vekili istinaf etmiştir. Kusur aranmaksızın sorumluluğun düzenlendiği haller, kusursuz sorumluluk halleri olarak ifade edilmektedir. Doktrinde kusursuz sorumluluk hallerinin olağan sebep sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ikili ayırıma tabi tutarken, TBK tarafından açıklanan hakkaniyet sorumluluğu-özen (sebep) sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ayırıma tabi tutulduğu görülmektedir. Denetleme ve gözetimde özen (cura in custodio) gereği, kusur unsur olarak aranmaz. Özen sorumluluğuna dayalı kusursuz sorumluluğun düzenlendiği Türk Borçlar Yasası'nın 69. maddesi gereğince "Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür."...

          Buna göre; '' Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür '' . . Yapı malikinin yapının verdiği zarardan sorumluluğu, yapı dolayısıyla kabul edilen bir sorumluluk olduğundan niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden olan ''olağan sebep sorumluluğu''dur. Burada malike kurtluluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Bu nedenle malik zararın meydana gelmemesi için gerekli özen ve dikkati gösterdiğini ispat etse dahi sorumluluktan kurtulamaz, Bu nedenle buradaki sorumluluk ağırlaştırılmış sebep sorumluluğudur. Ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir. (....., Haksız Fiil Sorumluluğu ve Tazminat Hukuku, ....baskı, syf 327) Somut olayda; davalı ...'...

            Kusura dayanmayan sorumlulukta; sorumluluğu doğuran olay, zarar ve zararla söz konusu olay arasında bir illiyet bağı bulunması sorumluluğu doğurmak için yeterlidir (Tandoğan, Hâluk: Kusura Dayanmayan Sözleşme Dışı Sorumluluk Hukuku, Ankara 1981, s. 3-10). Kusursuz sorumluluk, genellikle olumsuz bir biçimde sorumlu kişinin kusurunu gerektirmeyen bir sorumluluk olarak tanımlanır. 15. Öğretide kusursuz sorumluluk hâlleri; olağan sebep sorumluluğu ve tehlike sorumluluğu gibi ikili ayırıma tabi tutulduğu gibi, hakkaniyet sorumluluğu, nezaret ve ihtimam gösterme yükümünden doğan sorumluluk ve tehlike sorumluğu şeklinde üçlü ayırıma da tabi tutulmaktadır (Tekinay, Selahattin Sulhi/ Akman, Sermet/ Burcuoğlu, Hâluk/ Altop, Atilla: Tekinay Borçlar Hukuku Genel Hükümler, İstanbul, 1993, s.498)....

              C.Başsavcılığınca soruşturma başlatıldığını ve yapılan soruşturma sonucunda ilgililer hakkında kamu davası açıldığını, müvekkilinin çocuklarının hayvanlarına yaprak toplama amacı ile ağaça çıktığını, hayati tehlike oluşturacak şekilde yaralandığını, çalışma ve iş gücünü en az %60 oranında kaybederek büyük bir mağduriyet yaşadığını, meydana gelen olayda..ın herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davalı görevlilerinin hava hattı iletkenlerinin bakım ve onarımını kanun ve yönetmeliklere uygun olarak yapmasının yasal zorunluluk olduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik ..için iş gücü kaybı nedeniyle 25.000 TL ve mutad hastane ve tedavi giderleri için 5.000 TL maddi tazminat ile 40.000 TL manevi tazminat, anne ve baba için ayrı ayrı 20.000'er TL manevi tazminat ve kardeşler için ayrı ayrı 7.000'er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

                Mahkemenin görevi belirlenirken, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hangi hukuki sebebe dayandığının tespiti gerekmektedir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 69.maddesinde yer alan yapı malikinin sorumluluğu, “Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararları gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Yapı sahibinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu