Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sosyal, ekonomik ve kültürel alanda meydana gelen gelişmeler nedeniyle akdi sorumluluğun da yetersiz kalması üzerine Yargıtay uygulamalarında istikrarlı şekilde tehlike sorumluluğu görüşünü kabul etmektedir. Tehlike sorumluluğu, en ağır kusursuz sorumluluk halini oluşturmaktadır. Az öncede değinildiği gibi, işveren her türlü özen borcunu yerine getirmiş olsa dahi meydana gelen kazadan dolayı sorumluluktan kurtulma olanağı yoktur. Bu anlamda tehlike sorumluluğu mutlak bir sorumluluk olarak nitelendirilebilir. Bununla beraber belirtmek gerekir ki tehlike sorumluluğu bir "sonuç" sorumluluğu da değildir. Gerçekten zarar işletmeye özgü bir tehlikeden doğmamış, yani araya giren bir başka nedenden dolayı meydana gelmişse, işverenin bu zarardan sorumlu tutulmaması gerekir....

    Yapı maliki bakım sorumluluğunu bir yükleniciye devretmiş ise zarar gören 6098 Sayılı TBK'nun 69. maddesi gereğince kusursuz sorumluluk ilkesine dayanarak malike dava açabileceği gibi, 6098 Sayılı TBK'nun 49. maddesi gereğince yükleniciye karşı da haksız fiil hükümlerine göre dava açabilecektir. Bir bina ve yapı tesis ve benzerlerinin zarara neden olması durumunda yapı malikinin sorumlu tutulabilmesi için zararın bina ve yapının bakımındaki özen eksikliğinden doğmuş olması zarar ile bakım eksikliği arasında uygun bir nedensellik bağı bulunması gereklidir....

    Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür (TBK m.69).Yapı malikinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamakta olup, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "olağan sebep sorumluluğu"dur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir. Enerji nakil hatları da yapı eseri niteliğinde olup, bölgede elektrik enerjisinin dağıtımını yerine getirmektedir. Bu faaliyet, varlığı ve niteliği itibariyle bir tehlike ve dolayısı ile zarar ihtimali taşıdığından, davalı şirketin sorumluluğu, bir sebep sorumluluğu olan kusursuz (objektif) sorumluluktur....

    Bu hâllerde kişinin objektif nitelikteki gözetim ve denetim yapma yükümlülüğünün ihlali sonucunda sorumluluk doğmaktadır. Bu noktada “yapı malikinin sorumluluğuna ” ilişkin olarak, kusursuz sorumluluk/ağırlaştırılmış sebep/ağırlaştırılmış objektif sorumluluğa ilişkin kuralların uygulanacağında doktrinde ve uygulamada görüş birliği bulunmaktadır. Yapı malikinin sorumluluğu, bir kusur sorumluluğu olmadığı gibi tehlike sorumluluğu da değildir. Bu sorumluluk, niteliği itibariyle bir kusursuz sorumluluk türü olan özen (olağan sebep) sorumluluğudur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 69. maddesinde; ''Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. İntifa ve oturma hakkı sahipleri de, binanın bakımındaki eksikliklerden doğan zararlardan, malikle birlikte müteselsilen sorumludurlar....

      Mahkemece yapı malikinin kusursuz sorumluluğu bulunduğu kabul edilmiş, hayatın olağan akışına ve binanın tahsis amacına göre zararın bina maliki tarafından öngörülüp öngörülemeyeceği ve zararın önlenmesi için gerekli güvenlik ve emniyet tedbirlerini alıp almadığı irdelenerek böyle bir yangın söndürme sisteminin bulunmadığı tespitinden sonra, binanın yapıldığı zamanın şartlarına uygun yapılmış olmasının ve gerekli izin ve ruhsatların alınmış olmasının bina malikinin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı ve davalının eyleminin, davacının sorumluluğunu ortadan kaldıracak derecede illiyet bağını kesmeyeceği gerekçesiyle davalı bina malikinin meydana gelen zarardan mülga 818 sayılı BK’nın 58. maddesi uyarınca sorumluluğu bulunduğu kabul edilerek karar verilmiştir....

        Doktrinde kusursuz sorumluluk hallerinin olağan sebep sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ikili ayrıma tabi tutarken, TBK tarafından açıklanan hakkaniyet sorumluluğu-özen (sebep) sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ayrıma tabi tutulduğu görülmektedir. Denetleme ve gözetimde özen (cura in custodio) gereği, kusur unsur olarak aranmaz (G.Antalya B.Hukuku Genel Hükümler C.1.2012.İst.sh.533.535.). Özen sorumluluğuna dayalı kusursuz sorumluluğun düzenlendiği TBK.'nun 69. maddesi gereğince "Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür." hükmü getirilmiştir. Belirtilen yasal düzenlemeler gereğince, davalı, zararlandırıcı sonucun doğmasına yol açan bina ya da yapı eserinin yapım ve bakım eksikliklerinden kaynaklanan zararlardan sorumludur....

          Bir yapı eserinin maliki, bunların hiç kimse ve hiçbir şey için tehlike taşımayacak şekilde yapılmasını ve işlemesini garanti etmekle yükümlüdür. Bakımsızlık ve koruma eksikliği ise, bir inşaatın kullanmaya uygun ve tehlikeleri önleyecek biçimde korunmamasını ifade eder. Bakım eksikliği biçiminde açıklanabilecek olan bu durum, yapının tamamlanmasından sonra ortaya çıkan yapının tamamlanmasından sonra kendini gösteren ek güvenlik tertibatı ihtiyacının giderilmemesi de bir bakım eksikliğidir. ( Prof. Dr. Haluk Tandoğan, Tehlike Sorumluluğu Kavramı ve Türk Hukukunda Tehlike Sorumluluklarının Düzenlenmesi Sorunu, Batı Der. 1979, Cilt X, Sayı 2 Sayfa 291- 322 ) Bakımsızlıktan veya bakım eksikliğinden söz edebilmek için bir inşa eserinin bitmiş ve kullanım amacına özgülenmiş olması gerekir. Yapım eksikliği veya bakımsızlığın varlığı araştırılırken, durumun gerekleri ve özellikle bina veya yapı eserinin özgüleme amacı, üçüncü kişiler için taşıdığı tehlike derecesi gözönünde tutulmalıdır....

          Şti'nin faaliyet gösterdiği iş yerinin davalı yanın mal sahibi olarak bulunduğu iş yerinden 20/09/2016 tarihinde sızan sular nedeniyle dahili su hasarına maruz kalmış ve neticesinde sigortalı iş yerinde demirbaş, dekorasyon ve emtia hasarı meydana gelmiş olduğunu, olay ve hasarın yağmur giderlerinin tıkanıp taşması nedeni ile sızan yağmur sularının sigortalının faaliyet gösterdiği iş yerini dahili su basması şeklinde meydana gelmiş olup; Borçlar Kanunu Hükümlerine göre TDK'nun 69.maddesi ile bir binanın veya diğer yapı eserlerinin malikinin bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlü tutulduğu, bina yapı malikinin bina yapı ve tesislerden sorumluluğunun kusur aranmayan bir sorumluluk olup; malikin yapıdaki eksikliğe sebep olan özensizliği kusur derecesine vurmasa bile malikin yine sorumlu olduğu, olayda kusursuz ve kusura dayalı sorumluluk bulunduğu, sigorta şirketinin sigortalısına söz konusu olay nedeni ile yaptırılan ekspertiz...

          Yapım bozukluğu; bir inşaatın kötü yapılmasını, imal ve inşaat zamanında uyulması gerekli olan teknik kurallara uyulmamış olmasını ifade eder. Bir yapı eserinin maliki, bunların hiç kimse ve hiçbir şey için tehlike taşımayacak şekilde yapılmasını ve işlemesini garanti etmekle yükümlüdür. Bu nedenle, bir yapı eserinde herhangi bir yapım bozukluğu olmasa bile, ek güvenlik ve koruma tertibatının bulunmaması, yine de bir yapım eksikliği sayılır. Bakımsızlık ve koruma eksikliği ise, bir inşaatın kullanmaya uygun ve tehlikeleri önleyecek biçimde korunmamasını ifade eder. Yapının tamamlanmasından sonra kendini gösteren ek güvenlik tertibatı ihtiyacının giderilmemesi de bir bakım eksikliğidir. Bakımsızlıktan veya bakım eksikliğinden söz edebilmek için bir inşa eserinin bitmiş ve kullanım amacına özgülenmiş olması gerekir....

            Görüldüğü üzere kanun hükmü, bina ve yapı eserleri nedeniyle sorumluluğu, bunların yapım bozukluğu veya bakım eksikliğine dayandırmaktadır. Burada yasa koyucu, her geçen gün artan yapılaşma nedeniyle, başkaların zarar görmesini engellemeyi amaçlamıştır. Bu sebeple, bu yapılar nedeniyle zarar tehlikesinin önlenmesi amacıyla yasa koyucu kusursuz sorumluluk ilkesini kabul etmiştir. "TBK'muz bu sorumluluğu "özen" ilkesine dayanan kusursuz sorumluluk halleri arasında saymıştır. Bina ve diğer yapı eseri sahibinin sorumluluğu bir kusursuz sorumluluk olduğundan, zarar gören kişinin, sorumlunun kusurunu kanıtlaması gerekmediği gibi, sorumlu kişi de kusursuzluğunu kanıtlayarak sorumluluktan kurtulamayacaktır. " (Ahmet M. Kılıçoğlu, Borçlar Hukuk Genel Hükümler, 23....

            UYAP Entegrasyonu