Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, yoksulluk nafakası talebinin reddine, müşterek çocuk...için talep edilen iştirak nafakası davasının feragat nedeniyle reddine, müşterek çocuk ... yönünden açılan davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekili dilekçesinde; davacı ... ile davalının ......
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile; daha önce davacı lehine hükmedilen aylık 200-TL iştirak nafakasının yardım nafakası olarak aylık 500-TL'ye yükseltilmesi yönünde hüküm kurulmuştur. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Somut olayda, davacı çocuk dava tarihi itibariyle ergindir. Böylece TMK'nın 328/1 maddesi uyarınca iştirak nafakası son bulmuştur. Bizzat reşit çocuk tarafından eğitiminin devam ettiği belirtilmek suretiyle açılan iş bu dava, TMK'nın 364. maddesi kapsamında "yardım nafakası" verilmesine ilişkindir. O halde Mahkemece yardım nafakası şeklinde niteleme yapılarak karar verilmesi gerekirken 200-TL iştirak nafakasının yardım nafakası olarak aylık 500-TL'ye yükseltilmesi yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucu mahkemece, davalı kadın lehine 2.500 TL yoksulluk nafakası, 250.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminata hükmedilmiş, verilen bu karar davacı erkeğin temyizi üzerine Dairemizin 27.06.2014 tarihli kararı ile, davalı kadın lehine hükmolunan yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminatın çok olduğu gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda verilen ikinci kararla, davalı kadın lehine 2.000 TL yoksulluk nafakası, 200.000 TL maddi ve 70.000 TL manevi tazminata karar verilmiş, bu karar da erkek tarafından temyiz edilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen maddi-manevi tazminat ile yoksulluk nafakası ve reddedilen tazminat talepleri yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, maddi-manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarları ile tedbir nafakası davası ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri...
Madde 328/...) kendiliğinden son bulur. .... olan çocuğun eğitiminin sürmesi halinde ise, TMK’nın 328/... ve 364. maddeleri kapsamında anne-babanın bakım yükümlülüğü yardım nafakası olarak devam eder. Somut olayda da; davacılar, dava tarihi itibariyle ergin olup, eğitimlerinin devam ettiğini ileri sürerek 100'er TL nafakanın 500'er TL'ye çıkarılmasını istediğine göre davanın, iştirak nafakasının artırılması değil, yardım nafakası talebine ilişkin olduğu açıktır. Buna göre mahkemece, dava konusu talebin niteliğinin yardım nafakası olarak değerlendirilmesi ve işin esasının buna göre çözümlenmesi yerinde ise de, hüküm kısmında takdir edilen nafakanın yardım nafakası olduğunun belirtilmemiş olması doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından; hükmün tamamına yönelik olarak, davacı kadın tarafından ise katılma yoluyla ortak çocuklar lehine tedbir nafakası talebi hakkında hüküm kurulmaması, tedbir ve iştirak nafakası hakkında yeniden hüküm kurulması, yoksulluk nafakası ve maddi tazminat miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına ve özellikle mahkemece ortak çocuklar lehine dava tarihinden kararın kesinleşmesine kadar hükmolunan nafakanın tedbir, kesinleşme tarihinden itibaren ise iştirak nafakası olduğunun anlaşılmasına göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının...
Bölge adliye mahkemesi kararına karşı taraflarca yapılan temyiz başvurusu üzerine Dairemizin 22.11.2021 tarihli ve 2021/7080 esas, 2021/8592 karar sayılı ilamı ile hüküm tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası yönünden bozulmuş, diğer yönlere ilişkin temyiz başvurusu yerinde bulunmayarak hükmün onanmasına karar verilmiştir. Bölge adliye mahkemesince bozma ilamına uyulmasına karşın, münhasıran davalı davacı kadının yoksulluk nafakası talebi hususunda hüküm kurulduğu, tedbir nafakası talebi hususunda ise olumlu olumsuz karar verilmediği anlaşılmakla, davalı davacı kadının tedbir nafakası talebine ilişkin olarak, uyulmasına karar verilen Dairemizin 22.11.2021 tarihli ve 2021/7080 esas, 2021/8592 karar sayılı ilamı kapsamında karar vermek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....
Bölge adliye mahkemesi kararının gerekçesinde; müşterek çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında iştirak nafakası miktarının az olduğu anlaşıldığından iştirak nafakası miktarına yönelik erkeğin istinaf talebinin reddine, iştirak nafakası miktarına yönelik kadının istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 2 nolu bendinin iştirak nafakası yönünden kaldırılmasına, müşterek çocuk için kararın kesinleştiği tarihten itibaren aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasının her ay erkekten tahsil edilerek kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verildiği belirtilmesine rağmen hüküm kısmında tarafların "İştirak nafakasına" yönelik istinaf talepleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış olması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından bağımsız tedbir nafakası davasının reddi, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile velayet yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve iştirak nafakası talepleri ile nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyizi itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı kadın dava dilekçesinde kendisi ve ortak çocuklar yararına ayrı ayrı bağımsız tedbir nafakası talep etmiştir. Mahkemece bağımsız tedbir nafakası davasının reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Davacı, ayrı yaşadığı davalı eşinden kendisi için 1.200 TL tedbir nafakası ile, müşterek çocuk Nilanur için aylık 300,00 TL tedbir nafakası talep etmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile; dava tarihinden itibaren aylık 1.000 TL. tedbir nafakası davalıdan alınarak davacıya, müşterek çocuk için (kısmen kabulü) aylık 250,00 TL tedbir nafakası talep etmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 130,10 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 16/02/2012 günü oybirliğiyle karar verildi....