DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, tedbiren velayet istemine ilişkindir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumuna göre, davalının ev hanımı olduğu, gelirinin bulunmadığı anlaşılmakla adli yardım talebi kabul edilmiştir. Tarafların 28/09/2004 tarihinde evlendikleri, müşterek çocuk T3 22/12/2008 doğumlu olduğu, Konya 6.Aile Mahkemesinin 2019/553 Esas 2020/552 Karar sayılı boşanma davasının reddine karar verildiği ve çocuğun tedbiren velayetinin anneye verildiği, kararın 08/03/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası ve Tedbiren Velayetin Verilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın dava dilekçesinde kendisi ve müşterek çocuklar için tedbir nafakası isteği ile birlikte müşterek çocukların velayetlerinin de kendisine verilmesini talep etmiştir. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK.md.33). Toplanan delillerle taraflar arasındaki evlilik birliğinin devam ettiği anlaşıldığına göre davacı kadının bu talebinin tedbiren velayetin düzenlemesine ilişkin olduğunun kabulü gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Tedbiren Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı velayetin tedbiren düzenlenerek müşterek çocuğun tedbiren tarafına teslimine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece duruşma açılmaksızın dosya üzerinden talebin kabulüne karar verilmiştir. Bu tür davalar, yargılama icap ettirdiğinden mahkemece esastan inceleme yapılıp karar verilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş dava dilekçesinin mahkemenin esas defterine kaydedilmesi, taraf teşkilinden sonra, tarafların gösterdiği delillerin toplanıp değerlendirilerek gerçekleşecek sonucu uyarınca karar vermekten ibarettir. Bu husus gözetilmeden eksik hasım ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Davacı vekili dilekçesinde; ayrı yaşamda haklılık iddiasına dayanılarak, müşterek çocuğun velayetinin tedbiren davacıya verilmesine, davacı eş ve müşterek çocuk lehine dava tarihinden itibaren ayrı ayrı 1.000 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; 08.05.2012 tarihli ara karar ile davanın açılış tarihinden itibaren tedbiren davacı eş yararına 500 TL, müşterek çocuk lehine 250 TL nafakanın davalıdan alınmasına karar verilmiş, yapılan yargılama sonucunda da müşterek çocuğun velayet hakkının tedbiren davacı anneye verilmesine, velayeti tedbiren anneye verilen müşterek çocuk yararına aylık 750 TL, davacı eş yararına aylık 750 TL tedbir nafakasının 08.05.2012 tarihinden itibaren davalıdan alınmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından, tedbir nafakalarının geçerlilik tarihi yönünden bozulması istemi ile temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbiren Velayet-Tedbir ve Yardım Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılardan .. tarafından; tedbiren velayet isteği hakkında karar verilmemesi, nafakaların miktarları, nafaka artış talebinin reddi ve faiz isteği hakkında karar verilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ortak çocuklardan .... ve...'nin karar tarihinden sonra ergin olduklarının, ortak çocukların tedbiren velayetinin davacı anneye verildiğinin anlaşılmasına göre davacı ...'in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının nafakalara faiz isteği hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi bozmayı gerektirmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin kararının kesinleşmesi ile mahkemeden müdürlük görevinin kaldırılması istenen kişilerin müdürlük görevi de kalmayacağı için davanın konusuz kalacak olması karşısında bu dosyanın bekletici mesele yapıldığı ve 20/02/2012 tarih ve ... nolu genel kurul kararının yok hükmünde olduğuna karar veren mahkemenin kararının kesinleşmesine kadar tedbiren kayyum tayinine ilişkin talebin bu mahkeme tarafından değerlendirilmesi gerektiği ve bu aşamada mahkemece hiçbir inceleme yapılmadan , davacının iddialarının doğruluğu açısından bir bilirkişi incelemesi yapılmadan tedbiren şirkete kayyum atanmasının yerinde olmayacağı gerekçesiyle davacının tedbiren kayyum tayinine ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir. Karar tedbir isteyen davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Taraflar arasındaki çocuğun tedbiren korunması istemine ilişkin davada Erbaa Asliye Hukuk ile Niksar Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, küçüğün tedbiren korunması istemine ilişkindir. 5395 Sayılı Çocuk Koruma Yasasının 8/1. maddesinde "korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında koruyucu ve destekleyici tedbirler, çocuğun menfaatleri bakımından kendisinin, ana, baba, vasisi veya birlikte yaşadığı kimselerin bulunduğu yerdeki çocuk hakimince alınır" hükmü yeralmaktadır. Dosya kapsamından, Tokat Valiliği İl Sosyal Hizmetleri Müdürlüğünün 02.07.2008 gün ve 2230 sayılı yazıları ile küçüklerin 3595 Sayılı Çocuk Koruma Yasasının 5/1 ve 5/1-c maddeleri uyarınca tedbiren korunmasının istendiği, küçüklerin ... Köyü Niksar adresinde oturan babaları (...) ... ...'...
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/06/2022 Davacı vekili tarafından verilen dilekçe ve eklerinin incelenmesi sonunda; talebin ... tarihli genel kurulun tedbiren durdurulmasına ilişkin olduğu, dolayısıyla sadece tedbir talep edildiği, tevzi formunda yazıldığı üzere genel kurul kararının iptalinin talep edilmediği anlaşılmıştır. Davanın tedbir talebine ilişkin olduğu anlaşılarak, ... tarihli genel kurulun tedbiren durdurulmasına ilişkin talep esas üzerinden açılmış ise de; talebin değişik iş üzerinden açılması gerektiğinden dosyanın bu şekilde kapatılarak dosyanın Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna değişik iş numarası almak üzere gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Her ne kadar Mahkememize açılan ......
DAVA TÜRÜ : Nafaka-Tedbiren Velayet-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından ortak çocuk Zeynep'in velayetinin anneye verilmesi (tedbiren ve kesin velayet), yoksulluk nafakası, kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı erkeğin tedbiren velayete yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/l-ç maddesi gereğince bağımsız olarak açılan velayete ilişkin kararlar temyiz edilemediğinden davalı-davacı erkeğin tedbiren velayete yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davalı-davacı erkeğin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bent...
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin E.2012/38 sayılı boşanma dosyasında ortak çocuk 2003 doğumlu Batuhan ile baba arasında tedbiren kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece; davanın kısmen kabulü ile baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasında görülen ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 12.2012/38 sayılı boşanma davasında ortak çocuk 2003 doğumlu ... ile baba arasında tedbiren kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği, boşanma davasının reddedildiği ve ret kararının karar düzeltme yoluna gidilmeden 14.04.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacı anne boşanma davasında kurulan tedbiren kişisel ilişki kararı ile ilgili olarak temyiz yasa yoluna başvurma hakkına sahip olduğuna göre eldeki davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır....