İlk derece mahkemesince davacının müşterek çocuk için tek başına velayet yetkisini kullanması yönündeki tedbir talebinin reddine, davacı için aylık 400- TL ve müşterek çocuk Ayşe için aylık 300- TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmolunmuştur. Davacı vekili; davacı ve müşterek çocuk için takdir edilen nafakanın kaldırılması gerektiğini belirtmek suretiyle yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına yönelik istinaf yoluna başvurmuştur. Dava, davacı ve müşterek çocuk için önlem nafakası istemine ilişkindir. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri beş bin sekiz yüz seksen Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; velayet, tazminatların miktarı, tedbir nafakası miktarları, yoksulluk nafakası ve velayet yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise; kadının davasının kabulü ve kendi davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 218.50'şer TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge...
Türk Medeni Kanununun 169. maddesi gereğince; boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri bu hususta bir isteğin bulunup bulunmadığına bakmaksızın re'sen almak zorundadır. Somut olayda, taraflar arasında görülen boşanma davasında mahkemece, 15/10/2014 tarihli ara karar ile müşterek çocuk için Türk Medeni Kanununun 169'ncu maddesi çerçevesinde aylık 6.000 TL tedbir nafakası tayin edilmiştir. Mahkemenin ara karar ile, davanın devamı süresince önlem olarak hükmettiği tedbir nafakası, aksi yönde yeni bir karar alınmadıkça, boşanma kararının kesinleşmesine kadar devam eder ve bu hususta son kararda hüküm bulunmasa bile aksi yönde bir karar bulunmadıkça bu nafakanın ilamsız icra takibi yoluyla icrası mümkündür....
Hukuk Dairesi'ne temyiz kanun yolu açık, önlem nafakası davası yönünden KESİN olmak üzere OY BİRLİĞİ ile karar verildi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, asıl davanın reddini, kadın lehine maddi-manevi tazminatı, önlem-tedbir-yoksulluk nafakası verilmesini, erkek lehine maddi-manevi tazminat verilmemesini istinaf etmiştir. Davalı-davacı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, kadın için verilen maddi-manevi tazminat ve önlem-tedbir-yoksulluk nafakası miktarlarını istinaf etmiştir....
Asıl dava, evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanma ve velayet talebine ilişkindir. Karşı dava, evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanma ve fer'i niteliğindeki talepler ile ziynet alacağı talebine ilişkindir. Yargılama sonunda mahkemece, kadın tam kusurlu bulunarak boşanma davasının reddine, erekğin boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir. Tarafların tanıklarının tamamı 22/10/2020 tarihli duruşmada dinlenmiştir. Tanıkların dinlenme şekli HMK m. 261 düzenlenmiştir. Tanıklar gerektiğinde yüzleştirilir (HMK m. 261/1f. 2c) davalı-karşı davacı kadının tanıkları olan müşterek çocuklardan Neslihan ve Elif '' tartışmalar sırasında babalarının hakaret ettiğini, annelerinin hakaret etmediğini '' Beyzanur ise '' tartışmalar sırasında tarafların birbirine geri zekalı, aptal gibi sözlerle hakaret ettiklerini '' beyan etmiştir. Bu hali ile tanık beyanları arasında açıkça çelişki olup, aynı celsede dinlenen tanıkların yüzleştirilerek çelişkinin giderilmesi icap ederdi....
Birleşen önlem nafakası dava açısından: Erkeğe verilen kusurlar ve taraflar arasında boşanma davasının bulunulması karşısında kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu, kadın ve çocuk için önlem nafakası verilmesi ve miktarının doğru olduğu, erkeğin, kadın için verilen önlem nafakasına yönelik istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine, kadın için önlem nafakasının reddedilen kısmı açısından kadın yönünden kesin olduğu, yine her iki taraf yönünden müşterek çocuk yönünden nafaka miktarının kesinlik sınırının altında kaldığı anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf taleplerinin HMK 352 maddesi gereğince reddine karar verilmiştir. Asıl davanın kabulü açısından: Geçimsizliğe sebep olan olaylarda tarafların erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, evlilik birliğinin devamında taraflar açısından her hangi bir yarar kalmadığı, asıl davanın kabulünün doğru ve yerinde olduğu anlaşıldığından davalı-davacı kadın vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; TMK 197.maddeye dayalı önlem nafakası davasının boşanma davasının feri niteliğinde olmadığını, verilecek kararların birbirlerini etkileyecek nitelikte olmadığını, önlem nafakası davasının basit yargılama usulüne tabi olan tahkikat aşamasının tamamlandığını, boşanma davasının ilk celsesinin dahi yapılmadığını, birleştirme kararının yanlış olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, TMK 197.madde gereğince önlem nafakası davasıdır. İlk derece mahkemesince, davanın İstanbul Anadolu 17. Aile Mahkemesinde 27.07.2022 tarihinde açılan taraflar arasında derdest boşanma davası ile birleştirilmesine karar verilmiş, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/04/2019 NUMARASI : 2017/792 ESAS - 2019/259 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma - Önlem Nafakası KARAR : T.C. İZMİR BAM 18. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/1488- 2021/1976 T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 18. HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/1488 KARAR NO : 2021/1976 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN DAVA TARİHİ : 01/12/2017 KARŞI DAVA TARİHİ : 18/12/2017 KARAR TARİHİ : 16/04/2019 NUMARASI : 2017/792 Esas - 2019/259 Karar DAVACI-KARŞI DAVALI : T1 VEKİLLERİ : Av. T2 Av. T3 DAVALARIN KONULARI : Boşanma - Önlem Nafakası İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/11/2021 İSTİNAF KARARININ YAZILDIĞI TARİHİ : 22/11/2021 Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; Uşak 1....
Dosyanın yeniden yapılan incelemesinde; Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Velayet kamu düzenine ilişkin olup, re’sen araştırma ilkesi geçerlidir....