Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemenin boşanma kararı vermesinde bir hata bulunmamaktadır....

yanında mutlu ve huzurlu olduklarını, müvekkilinin çocukların bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin sosyal, ekonomik ve kültürel tüm koşulların sağladığını, velayetlerinin annelerinde kalmasının müşterek çocukların menfaatine olduğunu, davacının iddalarının gerçeğe aykırı olduğunu, davacının çocukları çekişme aracı olarak kullandığını, anlaşmalı boşanma aşamasında müşterek çocukların velayetini rızası ile müvekkile bırakan davacının bugün şartlarda çocuklar aleyhinde bir değişiklik olmamasına rağmen eldeki davayı açtığını belirterek; öncelikle dava yetkili mahkemede açılmadığından davanın usulden reddine, mahkemece işin esasına girilecek olur ise, davacı tarafın müşterek çocukların velayetlerinin tedbiren kendisine verilmesi yönündeki talebinin reddine, haksız ve hukuka aykırı davanın esastan reddine yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/12/2020 NUMARASI : 2018/1036 ESAS 2020/462 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : BOŞANMA, NAFAKA, VELAYET, TAZMİNAT ZİYNET EŞYASI ALACAĞI Dava, boşanma, velayet, şahsi münasebet tesisi, nafaka, tazminat ve ziynet eşya alacağına ilişkin olmakla, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 2015/8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 2. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2 maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 08.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Müşterek çocuklardan Erdeniz Kök boşanma kararı kesinleşmeden reşit olduğundan ilk derece mahkemesinin 3 nolu bendindeki velayet kararının bu çocuk yönünden KALDIRILMASINA, müşterek çocuk Erdeniz reşit olduğundan velayeti hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA, ilk derece mahkemesinin 5 nolu bendindeki iştirak nafakası kararının bu çocuk yönünden KALDIRILMASINA, müşterek çocuk Erdeniz 'in reşit olduğu tarihe kadar aylık 400,00 TL tedbir nafakasına HÜKMEDİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, yargılama aşamasında reşit olması nedeniyle iştirak nafakası hakkında ve velayet ile iştirak nafakasına yönelik istinaf talebi konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA, -Davalının diğer istinaf taleplerinin REDDİNE, 2- İstinaf peşin harcının talep halinde yatıran tarafa İADESİNE, 3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair dosya üzerinden yapılan...

    sonunda geri teslim edilmek üzere kişisel ilişki kurulmasına, Velayet ve kişisel ilişkiye yönelik hükümlerin karar kesinleşinceye kadar tedbiren aynen devamına, 4- Davacı kadının tedbir nafakası isteminin KISMEN KABULÜ ile; Dava tarihinden itibaren ve tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydı ile karar kesinleşinceye kadar davacı kadın için aylık 250,00- TL tedbir nafakasının davalı kocadan alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine 5- Davacı kadının müşterek çocuklar için tedbir nafakasına yönelik isteminin KISMEN KABULÜ ile; Dava tarihinden karar kesinleşinceye kadar ve tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydı ile müşterek çocuk Alperen için aylık 125,00TL, diğer çocuk Ahmet için 100,00TL tedbir nafakasının davalı kocadan alınarak çocuklar yararına harcanmak üzere davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 6- Alınması gereken 80,70TL harcın peşin alınan 341,55TL peşin harç ve 254,29TL ıslah harç olmak üzere toplam 595,84TL harçtan mahsubu ile...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; asıl davanın boşanma, velayet, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat ve ziynet eşyası, karşı davanın ise boşanma, velayet, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, kayınpederinin kadına karşı incitici yöndeki davranışlarına davalı karşı davacı erkeğin tepkisiz kaldığı, davacı- karşı davalı kadının ise telefonla fazlaca meşgul olduğu, davacı-karşı davalı kadının eşinden soğuduğu ve boşanmak istediği yönünde söylemlerde bulunduğu ve yine sosyal medya üzerinden davacı karşı davalı kadının başka bir erkekle konuşmak suretiyle güven sarsıcı davranışta bulunduğu, işbu hususların dinlenen tanıkların anlatımları ile sabit halde geldiği, bu haliyle davacı karşı davalı kadının ağır kusurlu, davalı karşı davacı erkeğin ise hafif kusurlu olduğu, bu nedenle asıl davada ve karşı davada tarafların TMK m.166/1 gereğince boşanmalarına "gerekçesi ile; "ASIL DAVA YÖNÜNDEN; Davacı-karşı...

    SAVUNMA:Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacı yan ile Ordu Aile Mahkemesinin 26/02/2019 tarihli kararı ile müşterek çocuk Güneş'in velayetinin kendisinde kalması konusunda mutabakat sağlayarak boşandıklarını, davacı yanın boşanma davasının uzun süreceği, evdeki huzursuz ortamın bir an önce sonlanması, bu süreçten Güneş'in olumsuz etkilenmemesi gibi endişelerle müşterek çocuk Güneş'in velayetini tarafına bıraktığı, daha doğrusu bırakmak zorunda kaldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, esasında evlilik birliğinin sonlanmasında kendisinin sadakatsiz davranışlarının etkili olması, bir an önce evlilik birliğini bitirmeyi istemesi ve müşterek çocuk Güneş'in velayet sorumluluğunu üstlenmek istememesi gibi etkenlerle kendi hür iradesi ile velayet hakkının tarafına bırakılmasına dair protokolü imzalamış ve mahkeme huzurunda da bizzat beyanda bulunmuş olduğunu, davacı yanın her ne nedenle olduğu anlaşılmamakla birlikte bu defa iki yıl önce üstlenmekten imtina ettiği velayet hakkını almak...

    sırasında gözden kaçmış olup küçük hakkında velayet düzenlemesi yapılmadığından bahisle de karar bozulmuştur....

      Asıl ve karşı dava; TMK'nın 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın eki niteliğindeki taleplere ilişkindir. Davalı-davacı kadının boşanma davasının kabulü ile verilen boşanma hükmünün taraflarca istinaf kapsamı dışında bırakılarak kesinleştiği, tarafların kadının davasında verilen boşanma hükmünün kesinleşmesi ile boşandıkları anlaşılmaktadır. Velayet düzenlemesine ilişkin olarak, davacı-karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır. Velayet kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "Üstün yararı" (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m. 1; TMK m. 339/1. 343/1. 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b) dır....

      UYAP Entegrasyonu