Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır. İhtiyati tedbir talebinin kabul edilebilmesi için yaklaşık ispat yeterlidir yani çekişmeli vakıanın gerçeğe yakın bir derecede kanıtlanması esastır. Mahkeme mevcut delillere göre tedbir isteyenin hakkını muhtemel görmeli ve tedbir verilmesini icap ettiren sebeplerinde varit görülmesi gerekir....

    İhtiyati tedbir talebi, dava konusu ilaç bedelinin tedavi süresince tedbiren davalı SGK tarafından karşılanması istemine ilişkin olup, dava konusu ilaç bedeli kurumca karşılanacak ilaçlardan olmadığı, SUT kapsamında bulunmadığı, talebin yargılamayı gerektirdiği, davanın esasını çözer mahiyette ve hüküm etkisi doğuracak yönde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, ihtiyati tedbir şartlarının bulunmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkemenin ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararı ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin ara kararlarının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle; 1)Davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun HMK.'nun 353/1- b.3 maddesine gereğince KABULÜ ile; Ankara 33....

    İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı kurum vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir talebinin verilmesi için gerekli şartların oluşmadığını ve kurum işlemlerinin mevzuata uygun olduğunu belirterek, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, ihtiyati tedbir talebinin reddini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf başvurusu, ihtiyati tedbire itirazın reddi kararına ilişkindir....

    İhtiyati tedbir talebi, dava konusu ilaç bedelinin tedavi süresince tedbiren davalı SGK tarafından karşılanması istemine ilişkin olup, dava konusu ilaç bedeli kurumca karşılanacak ilaçlardan olmadığı, SUT kapsamında bulunmadığı, talebin yargılamayı gerektirdiği, davanın esasını çözer mahiyette ve hüküm etkisi doğuracak yönde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, ihtiyati tedbir şartlarının bulunmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkemenin ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararı ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin ara kararlarının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle; 1)Davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun HMK.'nun 353/1- b.3 maddesine gereğince KABULÜ ile; Ankara 33....

    İhtiyati tedbir talebi, dava konusu ilaç bedelinin tedavi süresince tedbiren davalı SGK tarafından karşılanması istemine ilişkin olup, dava konusu ilaç bedeli kurumca karşılanacak ilaçlardan olmadığı, SUT kapsamında bulunmadığı, talebin yargılamayı gerektirdiği, davanın esasını çözer mahiyette ve hüküm etkisi doğuracak yönde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, ihtiyati tedbir şartlarının bulunmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkemenin ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararı ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin ara kararlarının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle; 1)Davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun HMK.'nun 353/1- b.3 maddesine gereğince KABULÜ ile; Ankara 50....

    Mahkemece ihtiyati tedbir isteminin reddi üzerine bu kez ihtiyati tedbir isteyen vekili, haczedilmiş mallara ilişkin olarak değil, satış sözleşmesine konu mallara ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiş, bu istem mahkemece ihtiyati tedbir kararının temyizi olarak değerlendirilerek, temyize ilişkin usul işlemleri tamamlandıktan sonra dosya temyiz incelemesi için Dairemize gönderilmiştir. Uyuşmazlık para alacağının tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkin davada talep edilen ihtiyati tedbire ilişkin olup, mahkemece davacının iddialarının yargılamayı gerektirdiği ve yargılamanın neticesini belirler şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gerekçeleriyle ihtiyati tedbir isteminin red edilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ancak para alacağı hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün olmadığından mahkemenin ihtiyati tedbir isteminin reddine dair kararı sonucu itibarıyla doğrudur....

      Mahkemece; açılan bu tedbir nafakası davasından sonra yargılama aşamasında davalı tarafından 08.03.2010 tarihinden boşanma davası açıldığını, boşanma davasında da tedbir nafakasına hükmolunabileceği gerekçesiyle, dava tarihi olan 12.11.2009'dan boşanma davasının dava tarihi olan 08.03.2010 tarihine kadar talep gibi davacı için 200 TL, müşterek çocuk için 150 TL tedbir nafakasına hükmolunmuştur.Mahkemece, boşanma davasının açıldığı tarihe kadar tedbir nafakasına hükmolunması yerinde değildir. Zira, boşanma davasında tedbir nafakasına hükmedilip edilmediği araştırılmadığı gibi boşanma davasında tedbir nafakasına hükmedildiği anlaşılamamaktadır. Boşanma davasında, TMK. 169.maddesine göre ancak geçici olarak tedbir nafakasına hükmolunabilir. Boşanma davasında, geçici tedbir nafakasına hükmolunsa bile eldeki tedbir nafakası daha önce açıldığından icra müdürlüğünce bağımsız olarak açılıp sonuçlanan tedbir nafakası nazara alınır....

        Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemenin ihtiyati tedbir isteminin reddine dair gerekçeleri usul ve yasaya uygun değilse de ihtiyati tedbir istemi sırasında ihtiyati tedbir isteyen (davacı) tarafından sunulan deliller, yaklaşık ispat ölçüsünde dahi olsa ihtiyati tedbir talebinin haklılığını ispat etmeye yeterli olmadığından mahkemenin ihtiyati tedbir isteminin reddine dair kararı sonucu itibarıyla doğrudur. Bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, sonucu itibarıyla doğru olan kararın Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438’inci maddesinin son fıkrası uyarınca gerekçesinin bu şekilde değiştirilerek ve düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek ONANMASINA peşin harcın istek halinde iadesine, 21.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Asliye Ticaret Ticaret Mahkemesi'nin 2016/153 Esas sayılı dosyasında görülen iflasın ertelenmesi davasında verilen 09.02.2016 tarihli tedbir kararı ile; “açılmış ve açılacak tüm takiplerin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına, davacı hakkında yeni takip yapılmasının ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine, davacı şirkete ait menkul, gayrimenkul, hesap, 3. kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasının ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine ...” karar verildiği, şikayete konu takibin ise, tedbirden sonra 10.02.2016 tarihinde açıldığı görülmektedir. Öte yandan iflasın ertelenmesi davasında verilen 09.02.2016 tarihli ihtiyati tedbir kararıyla ihtiyati haciz kararı aynı tarihlidir....

            İcra mahkemesi hakimi, tedbir kararının içeriği ile bağlı olup, asliye ticaret mahkemesinin verdiği bu tedbir kararını yorumlayamaz....

              UYAP Entegrasyonu