in reşit oldukları dolayısıyla bu davacılar için tedbir nafakası değil yardım nafakası talep etme haklarının bulundukları bu nedenle tedbir nafakasının arttırılması yönündeki davanın reddine karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.HUMK.nun 76.maddesi (HMK. m.33) ve 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı YİBK'na göre olayları izah taraflara, kanunları resen uygulamak ve dolayısıyla hukuki nitelendirmede bulunmak hakime ait bir görevdir.Somut olayda, davacılar dava tarihi itibariyle reşittir.Daha evvel ... Aile Mahkemesi'nin 25.06.2009 tarih ve 2007/366E-2009/588K sayılı kararında davacılardan ... ve ... için 160'ar TL,... ve ... için 240'ar TL YARDIM NAFAKASI takdir edildiği sabittir. O halde davadaki istemin daha önce hükmedilen yardım nafakasının artırılması olarak değerlendirilmesi gerekir. Mahkemece, hukuki yanılgı sonucu davanın tedbir nafakasının artırılması olarak nitelendirilmesi isabetli bulunmamıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09.03.2022 NUMARASI : 2019/592 ESAS, 2022/170 KARAR DAVA KONUSU : YARDIM NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, davacının babası olduğunu, davacının üniversite sınavlarına hazırlandığını, yardım nafakasına ihtiyacı olduğunu belirterek aylık 1.500,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı için aylık 600,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nın 341/2 " Miktar veya değeri 8.000,00 Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20.01.2022 NUMARASI : 2021/69 ESAS, 2022/38 KARAR DAVA KONUSU : YARDIM NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalının kızı olduğunu, anne ve babasının 15 yıl önce boşanması nedeniyle anne yanında yaşadığını, reşit olduğu için iştirak nafakası da almadığını, halihazırda işi ve geliri olmadığını belirterek aylık 1.500,00 TL yardım nafakasının her yıl TEFE/ÜFE oranında artırılarak davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının işsiz olduğunu, davacının yardım nafakasına hak kazanmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
etmeye katkı sağlayacak nitelikte, davacı lehine TMK'nın 2. maddeside göz önünde bulundurularak, davacı lehine 1.000 TL tedbir nafakasına hükmedilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
YARDIM NAFAKASI ANNENİN OĞLU ALEYHİNE YARDIM NAFAKASI DAVASI AÇMASI TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 4TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 364TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 365 "İçtihat Metni"Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin sağlık sorunları nedeniyle çalışamadığını, davalı oğlunun yardımına ihtiyaç duyduğunu belirterek; aylık 500,00 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Tarafların baba oğul oldukları davacının öğrenci olduğu geliri bulunmadığı, kendisine karşı nafaka yükümlüsü konumundaki annesinin ev hanımı olduğu geliri bulunmadığı, davalının pazarcı olup bir evi ve arabası olduğu, eşi ve 3 çocuğu ile kirada oturduğu, her ne kadar kolluk araştırmasında aylık gelirinin 3.000,00 TL olduğu belirtilmiş ise de davalının banka kayıtları, kredi kartı ekstreleri, cevap dilekçesinde belirttiği kredi ödemeleri dikkate alınarak yapılan inceleme sonucunda TMK 328 ve 364.maddeler gereğince davalı babanın yardım nafakası ödemesine karar verilmesi usul yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu gibi nafaka miktarı da tarafların sosyal ve ekonomik durumu, yardım nafakası yükümlüsü konumundaki annenin ekonomik durumu ve hakkaniyete uygundur. Bu haliyle davalının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Her ne kadar davalı erkek vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı davanın kısmen kabulü kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ve yardım nafakası miktarının yüksek olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede, yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; davacının tarafların müşterek çocukları kısıtlıya velayeten bu davayı açtığı, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, kısıtlının yaşı, kısıtlının zihinsel engelinin bulunması, davacının bildirdiği tanık beyanlarıyla kısıtlının dışarıya çıkarak gezmek istemesi, fizyoterapi alması, psikolağa gitmesi, davalı bildirdiği tanık beyanlarıyla davalının kısıtlı adına daire aldığı, değerlendirildiğinde TMK'nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine göre davanın kısmen kabulüne, 1.200 TL tedbir nafakasının dava tarihi olan 07/10/2020 tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar kesinleştikten sonra nafakanın yardım...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01.10.2020 NUMARASI : 2019/481 ESAS, 2020/475 KARAR DAVA KONUSU : YARDIM NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacının babası olduğunu, davacının annesi ve babası arasında görülen boşanma davasında davacı lehine 2.500,00 TL tedbir nafakası verildiğini, ancak davacının 01.06.2019 tarihinde reşit olması nedeniyle tedbir nafakasının sona erdiğini, davacının öğrenci olup eğitimine devam ettiğini, ayrıca dil kursuna gittiğini, çalışmadığını, geliri olmadığını belirterek dava tarihinden itibaren aylık 7.500,00 TL yardım nafakasının her yıl ÜFE/TÜFE oranında artırılmak...
Davacı (kadın) vekili tarafından verilen 03.09.2021 tarihli katılma yoluyla istinaf dilekçesinin yasal iki haftalık süre içerisinde verilmediği görüldüğünden HMK'nın 347. ve 348. maddeleri gereğince davacı kadının katılma yoluyla istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin müşterek çocuk lehine nafaka takdiri ve miktarının usul ve yasaya ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmakla, davalının bu yöndeki istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
II hükmüne göre velâyetin kullanılması kendisine “verilmeyen eş” çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu için davacı vekili tarafından ancak “iştirak nafakası” verilmesi istenebilir. Değerli çoğunluk davacının “tedbir nafakası” isteğinin bulunduğu düşüncesindedir. Boşanmış eşler hangi sebeple olursa olsun ortak çocukları için “tedbir nafakası” değil sadece “iştirak nafakası” isteyebilir. Açıkladığım gerekçelerle değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum....