"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tedbir nafakasının artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 18.03.2013 günü oybirliğiyle karar verildi....
B)Asıl Davada Tedbir Nafakasının Kaldırılması ve Karşı Davada Tedbir Nafakasının Artırılması Davalarına Yönelik İstinaf İtirazlarının İncelenmesinde; HMK'nın "İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar" başlıklı 341. maddesinin (2) no'lu bendinde, miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiş, 2.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 24.11.2016 tarihli 6763 sayılı "Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 41. maddesi ile de, maddede yer alan "binbeşyüz" ibaresi, "üçbin" şeklinde değiştirilmek suretiyle, söz konusu kesinlik sınırı üçbin Türk Lirasına çıkarılmış ve her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, bu miktarın Maliye Bakanlığınca her yıl için tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması kabul edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakasının Kaldırılması-Tedbir Nafakasının Artırılması Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen onanmasına-kısmen bozulmasına dair Dairemizin 15.06.2015 gün ve 28574-12581 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakasının Kaldırılması/Azaltılması- Karşılıklı Boşanma-Tedbir Nafakasının Artırılması Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına dair Dairemizin 23.02.2015 gün ve 1963-2524 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....
Her ne kadar yerel mahkemece tedbir nafakasının artırılması neticesinde 700 TL'ye çıkartılan tedbir nafakasının her yıl TEFE/TÜFE oranında artırılmasına karar verilmiş ise de; tedbir nafakalarının niteliği gereği yıllık düzenli oranda ÜFE oranı, memur maaş zammı oranı vb.gibi düzenli artışa tabi tutulamayacağı, yerel mahkemece TEFE/TÜFE artışı usul ve yasaya aykırı ise de, bu konuda istinaf başvurusu bulunmadığından bu husus ELEŞTİRİLMEKLE yetinilmiştir....
Mahkemece verilen karar tedbir - yoksulluk nafakasına ilişkin hüküm dışında taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; kadın için yargılama sırasında takdir edilen tedbir nafakası miktarının makul olduğu anlaşıldığından kadın vekilinin kadın için takdir edilen tedbir nafakası miktarına yönelik istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir....
da " nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder" şeklinde belirtilmiştir.“ Mahkemece, kararın kesinleşmesinden itibaren nafakaya hükmedilmesi doğru görülmemiştir.Bundan ayrı olarak ta, tedbir nafakasının miktarı tayin edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile müşterek yaşam sırasında davalının eşine sağlamış olduğu yaşama düzeyi dikkate alınmalıdır.Yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırmasında; davalının SGK’dan emekli olup, aylık maaşının 1400,00 TL olduğu, davacının ise; ev hanımı olup gelirinin bulunmadığı anlaşılmıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 05/11/2014 NUMARASI : 2013/695-2014/780 Taraflar arasındaki tedbir nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dilekçesinde; Denizli 3. Aile Mahkemesinin 24/02/2011 tarih ve 2010/884 Esas- 2011/143 Karar sayılı ilamı ile lehine 150,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, nafaka miktarının ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediğini belirterek, tedbir nafakasının aylık 750,00 TL'ye yükseltilmesini ve her sene enflasyon oranında artırılmasını talep ve dava etmiştir....
Buna göre, tedbir nafakasına dava tarihinden itibaren hükmetmek gerekirken; tedbir nafakasının ödenmesine hangi tarihten itibaren başlanacağının belirsiz bırakılmış olması doğru görülmemiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, eşit kusurlu eşin yoksulluk nafakası talep edemeyeceği gerekçesiyle yoksulluk nafakası ve tedbir nafakasının artırılması talebinin reddine, müşterek çocuk için dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesine dair talebinin reddine, Berkant için ödenmekte olan aylık 150,00 TL'nin dava tarihinden itibaren 150,00 TL artırılarak aylık 300,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; boşanma ilamıyla hükmedilen iştirak ve tedbir nafakası oranlarının artırılması ve davacı kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesi istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; boşanmada eşit kusurlu olan kadın lehine, yoksulluk nafakasına hükmedilip, hükmedilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. TMK'nın 175.maddesine göre; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan, mali gücü oranında, süresiz olarak nafaka isteyebilir....