Her ne kadar müşterek çocuklar lehine tedbir nafakası ödenmesine karar verilmiş ise de; çalışmayan, geliri ve malvarlığı bulunmayan ya da boşanmakla yoksul duruma düşeceği Dairemizce kabul edilerek lehine yoksulluk nafakası takdir edilen kadının tedbir nafakası ile sorumlu tutulmasının doğru olmayacağı dikkate alınarak, buna ilişkin hükmün kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki "boşanma" ve "tedbir nafakası" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından; boşanma davasının reddi yönünden, davalı-karşı davacı tarafından ise; müşterek çocuk için tedbir nafakasına hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tarafların müşterek çocukları Gökhan 17.08.1991 doğumlu olup, dava tarihinde... olduğuna göre, ergin çocuk için Türk Medeni Kanununun 169. maddesi çerçevesinde tedbir nafakası tayin edilmemiş olmasında bir yanlışlık bulunmamasına göre tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine peşin alınan harcın...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/07/2015 NUMARASI : 2014/1000-2015/515 Taraflar arasında görülen tedbir nafakasının kaldırılması - tedbir nafakası bağlanması - tedbir nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine- karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-k.davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Taraflar henüz boşanmayıp hükmedilen ve kaldırılması istenen nafakanın tedbir nafakası olduğu anlaşılmaktadır. Hükmün gerekçe kısmında yoksulluk nafakası denmiş olması sonuca etkili olmayıp verilen hükümde isabetsizlik bulunmamaktadır....
Davalı kadının yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat talebi HMK 141.madde kapsamında iddia ve savunmanın genişletilmesi niteliğinde olduğu, dosyada usulüne uygun yapılmış ıslah ya da karşı tarafın açık muvafakatı bulunmadığı dikkate alındığında bu talepler konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yoksulluk nafakası yönünden red kararı, maddi -manevi tazminat talebi yönünden kısmen kabul kararı verilmesi doğru görülmemiş, hataya değinilmiştir. Davalı taraf tedbir nafakası miktarına karşı istinaf kanun yoluna başvurmuş ise de, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durumları dikkate alındığında ilk derece mahkemesince belirlenen tedbir nafakası miktarı dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olmakla davalı kadının tedbir nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/06/2021 NUMARASI : 2020/491 ESAS 2021/341 KARAR DAVA KONUSU : Tedbir Nafakası-Yardım Nafakası KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
- iştirak nafakası, müvekkili için aylık 1.000 TL tedbir - yoksulluk nafakası, 100.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiş, davacı asil 22/03/2022 tarihli celsede kendi adına talep ettiği tedbir - yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinden feragat ettiğini beyan etmiştir....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, birleşen nafaka davasında reddedilen tedbir nafakası istemi ile birleşen davada çocuk için hükmedilen tedbir nafakasının miktarı, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen maddi ve manevi tazminat, reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri, asıl davada tedbir ve iştirak nafakasının miktarı yönünden; davacı-karşı davalı erkek tarafından katılma yolu ile reddedilen TMK 161. davası, kusur belirlemesi, kadının karşı boşanma davasının kabulü, velayet, kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi, lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminatın miktarı, çocuk yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen...
Çocuk Eda İrem için tedbir - iştirak nafakası verilmesi açısından; Müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, tarafların gelir durumu dikkate alınarak müşterek çocuk için hükmedilen tedbir nafakası ve miktarları yerinde görülmüş, ancak Çocuk Eda İrem'in Dairemiz kararından önce reşit olduğu nazara alındığında dava tarihinden reşit olduğu 01/11/2021 tarihinde kadar tedbir nafakasına, çocuğun reşit olduğu dikkate alınarak iştirak nafakası konusunda karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiğinden davalı erkek vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda ise "davalı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine" karar verilmiştir. Davalı kadın yararına hükmolunan tedbir nafakası (TMK m. 169) hükmü Dairemizce onanmış ve kadının karar düzeltme isteği de reddedilerek bu bölüme ilişkin hüküm kesinleşmiştir. Bu sebeple; mahkemece uyulmasına karar verilen bozma ilamının kapsamı ile sınırlı olarak bir karar verilmesi gerekirken, bozma ilamının kapsamı dışında kalarak kesinleşen tedbir nafakası yönünden yeniden hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.02.2018(Pzt.)...
Mahkemece kadının açmış olduğu bağımsız tedbir nafakası davası hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuklar yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....