"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından davacı kadın eş yararına takdir edilen maddi-manevi tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kadın eşin açtığı davada verilen boşanma kararı davalı erkek eş tarafından kadın eş yararına takdir edilen maddi-manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmiş, tarafların boşanmalarına dair mahkeme kararı temyiz edilmeden 13.12.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı kadın eş 19.06.2015 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini bildirmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 311. maddesi gereği feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Davadan feragat davanın fer'ilerini de kapsar....
Bilen için ayrı ayrı aylık 300,00'er TL tedbir nafakası takdirine,” ifadelerinin çıkarılarak yerine " dava tarihinden itibaren davacının kendisi için ve müşterek çocuk ......... Bilen için ayrı ayrı aylık 300,00'er TL tedbir nafakası takdirine" ifadelerinin yazılması sureti ile hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 09.....2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.Başkan 24.30.TL.Peşin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından, kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, dava dilekçesinde boşanmaya karar verilmesini ve 1000 TL nafakaya hükmedilmesini istemiştir. Talep edilen nafakanın açıkça tedbir nafakası olduğu belirtilmediğine ve tedbir nafakası için yasal olarak bir talebin bulunması da gerekmediğine göre, boşanma talebinin ardından ileri sürülen nafaka isteği, yoksulluk nafakasını da kapsar. (HGK.'...
Dairemiz kararı davacı erkek tarafından, kusur tespiti, davalı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden ve başka bir mahkemede açtığı yeni bir boşanma davası olduğunu, bu davanın iş bu dava ile birleştirilmesi yönünden, davalı kadın vekili ise kusur tespiti, maddî ve manevî tazminatlar, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, boşanma yönünden hatalı olduğunu ileri sürerek kararın tüm yönleriyle temyiz etmiştir. Dosyayı inceleyen Yargıtay 2....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından usul hükümleri, erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tedbir nafakası miktarı, yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri hakkında karar verilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından fiili ayrılık nedenine (TMK md. 166/4) dayalı olarak açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda davanın kabulü ile erkeğin tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm tesis edilerek kadın yararına 500,00 TL tedbir nafakasına ve kadının daha öncesinde açılıp karara bağlanan önlem nafakası davasına ilişkin nafaka artırım talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Mahkemece davacı-davalı (kadın)'ın ayrı yaşamakta haklı olduğu kabul edilerek kadın tarafından açılan tedbir nafakası (TMK.md. 197) davası kabul edildiğine göre, davacı-davalı (kadın) ve yanında bulunan ortak çocuk lehine dava tarihinden itibaren tedbir nafakası takdiri yerine, gerekçe belirtilmeksizin 15.11.2013 tahinden itibaren geçerli olacak şekilde tedbir nafakası kararı verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Davalı-davacı (koca)'nın temyiz itirazlarının incelenmesinde; a-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı (kadın)'ın tedbir nafakası davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. b-Mahkemece, davalı-davacı (koca)'nın, davacı-davalı (kadın)'a nazaran daha ziyade kusurlu olduğu ve az kusurlu eşin boşanma davasına karşı çıkmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmadığı gerekçesiyle kocanın boşanma davasının reddine karar verilmiştir....
Somut olayda davacının 29/11/2021 tarihli davasında boşanma davası, tedbir nafakasının devamını ve lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesini istediğini, ilk derece mahkemesince boşanma davasında tedbir nafakası yönüyle hüküm kurulması sebebi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, tam kusurlu kadının yoksulluk nafakası talebinin reddedildiği kararın isabetli olduğu anlaşılmakla davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Somut olayda davacının 29/11/2021 tarihli davasında boşanma davası, tedbir nafakasının devamını ve lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesini istediğini, ilk derece mahkemesince boşanma davasında tedbir nafakası yönüyle hüküm kurulması sebebi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, tam kusurlu kadının yoksulluk nafakası talebinin reddedildiği kararın isabetli olduğu anlaşılmakla davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
E…….. tarafından işlemiş tedbir nafakası ile faizinin ve takip sonrasında müşterek çocuklar için 16.4.2008 tarihinden itibaren 450 TL (toplam) ve kendisi için yine aynı tarihten itibaren 200 TL tedbir nafakasının tahsilinin talep edildiği görülmektedir. Borçlunun mahkemeye başvurusu, tedbir nafakasının ilamlı takibe konu edilemeyeceği, tedbir nafakasının ilamsız takibe konu edilmesi gerekmekte olup, hüküm kesinleştikten sonra ise kesinleşen ilamla birlikte yoksulluk ve iştirak nafakası adı altında istenmesi gerektiğini, çocuklardan M……. ve K……..'in takipten önce reşit olduklarını, çocuklar için ne zamana kadar tedbir ve iştirak nafakasının devam edeceğinin açıklanmadığını, istenen faizin başlangıcı ve talep edilen nafakaların hangi aylara ilişkin olduğunun belirtilmediği gerekçeleriyle takibin iptali istemi ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tedbir nafakası her an doğup işleyen alacak niteliğindedir. Davacı kadın dava dilekçesinde müşterek çocuklar için nafaka istemediğini beyan etmiş, ancak 11.3.2014 tarihli dilekçesi ile çocuklar için yeniden tedbir nafakası talep etmiştir. O halde müşterek çocuklar yararına 11.3.2014 tarihinden başlamak ve boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar devam etmek üzere tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren tedbir nafakası verilmesi de doğru olmamıştır....