Dava ve karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine, birleşen dava ise; TMK'nın 197. Maddesi uyarınca tedbir nafakası istemine ilişkindir. Davalı-karşı davacı kadının kabul edilen boşanma davası istinafın kapsamı dışında tutulduğundan taraflar arasındaki boşanma hükmü kesinleşmiştir....
Mahkemece, Türk Medeni Kanunu'nun 197. maddesi çerçevesinde tayin edilen nafakanın her yıl (ÜFE) oranında arttırılmasına da karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 197. maddesi gereğince tayin edilen tedbir nafakası, evlilik birliğinin korunmasına ilişkin önlemlerden olup, koşulların değişmesi halinde eşlerden birinin talebi üzerine kararda gerekli değişiklik yapılabilir (TMK md. 200). Bu nafakanın açıklanan niteliği gereği gelecek yıllarda artış miktarının karara bağlanacağına ilişkin bir düzenlemeye bu maddede yer verilmemiştir. Talep halinde gelecek yıllarda artış miktarı belirlenecek olan nafakalar, iştirak (TMK md.182/3), yoksulluk (TMK md.176/4) ve yardım nafakasıdır. (TMK md.365/son) Tedbir nafakası için bu mümkün olmadığından davalı vekilinin bu yöne istinaf talebinin kabulü ile Dairemiz tarafından HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince bu hususta yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir....
Aile Mahkemesinin 2020/20 esas ve 2020/142 karar sayılı ilamı ile hükmedilen tedbir nafakası (TMK md. 197) ile tahsilde tekerrüre yol açmayacak şekilde aylık 750,00 TL tedbir nafakasının (TMK md. 169) davacı/davalı T1 alınarak davalı/davacı T4'e verilmesine, nafakanın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren aylık 1.000,00 TL üzerinden yoksulluk nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine" ''Davalı/davacı T4'in maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile TMK'nın 174/1,2 maddeleri uyarınca boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatın davacı/davalı T1 alınarak davalı/davacı T4'e verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine.'' II-Sarayköy Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 23.06.2021 tarih, 2019/312 esas ve 2021/169 karar sayılı kararına yönelik davalı/davacı T4 vekilinin sair hususlara ilişkin istinaf taleplerinin ESASTAN REDDİNE (HMK.m.353/1.b-1)....
Aile Mahkemesinin 2007/695 esas ve 2007/994 sayılı dosyasında Türk Medeni Kanunun 197. maddesi uyarınca hükmedilen tedbir nafakasıyla tahsilde tekerrür olmayacak şekilde dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2-Davalı-karşı davacı kadın, karşı dava dilekçesiyle yoksulluk nafakası (TMK md.175) talep etmiştir. Toplanan delillerden, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve mal varlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılmaktadır....
Türk Medeni Kanununun 197. maddesi gereğince tayin edilen tedbir nafakası, evlilik birliğinin korunmasına ilişkin önlemlerden olup, koşulların değişmesi halinde eşlerden birinin talebi üzerine kararda gerekli değişiklik yapılabilir (TMK md. 200). Bu nafakanın açıklanan niteliği gereği gelecek yıllarda artış miktarının karara bağlanacağına ilişkin bir düzenlemeye bu maddede yer verilmemiştir. Talep halinde gelecek yıllarda artış miktarı belirlenecek olan nafakalar, iştirak (TMK md.182/3), yoksulluk (TMK md.176/4) ve yardım nafakasıdır. (TMK md.365/son) Tedbir nafakası için bu mümkün değildir. (Yargıtay 2.HD 14/05/2015 tarihli 2014/25406- 2015/10208 E.K) Ancak bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile Dairemiz tarafından HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir....
Türk Medeni Kanununun 197. maddesi gereğince tayin edilen tedbir nafakası, evlilik birliğinin korunmasına ilişkin önlemlerden olup, koşulların değişmesi halinde eşlerden birinin talebi üzerine kararda gerekli değişiklik yapılabilir (TMK md. 200). Bu nafakanın açıklanan niteliği gereği gelecek yıllarda artış miktarının karara bağlanacağına ilişkin bir düzenlemeye bu maddede yer verilmemiştir. Talep halinde gelecek yıllarda artış miktarı belirlenecek olan nafakalar, iştirak (TMK md.182/3), yoksulluk (TMK md.176/4) ve yardım nafakasıdır. (TMK md.365/son) Tedbir nafakası için bu mümkün değildir. (Yargıtay 2.HD 14/05/2015 tarihli 2014/25406- 2015/10208 E.K) Ancak bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile Dairemiz tarafından HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir....
-2- Tedbir nafakasında eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir (TMK md. 186/son). Davacı eşin ekonomik durumunun davalı (kocadan) daha iyi olması veya davacının çalışması davalı (kocayı) tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Ortak giderlere ( elektrik, su, telefon, kira, yakıt parası vs.) katılma yükümlülüğünü tamamen ortadan kaldırmaz. Bu durum sadece nafaka miktarının takdirinde etkili olabilir. Davacı kadının gelirinin bulunması ona tedbir nafakası bağlanmasını engelleyici bir hal değildir. Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir (TMK. Md. 4). Hakim, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korunması gerektiğini gözetmelidir....
Ancak; taraflar evli olup, davacı eş ayrı yaşamda haklılık nedeniyle kendisi ve fiilen baktığı müşterek çocuklar için nafaka talebinde bulunmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle talep edilen nafakalar, tedbir nafakası niteliğindedir.(TMK. md.197) Buna göre, mahkemece; davacı için hükmedilen tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren yardım nafakası nitelendirilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Ancak, davacı ayrı yaşama hakkına sahip olduğunu ileri sürerek nafaka talebinde bulunulmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle (TMK. md.197) istenilen nafaka tedbir nafakası niteliğindedir. Mahkemece, yanlış nitelendirme sonucu “yoksulluk nafakası” olarak hüküm oluşturulması doğru değilse de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “… yoksulluk…” kelimesinin çıkartılarak yerine “tedbir” kelimesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 11.30.TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 10.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı tarafın tüm, davalı tarafın ise sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, taraflar arasındaki evlilik birliği devam ettiğine göre; küçüğe fiilen bakan davacı annenin istemi tedbir nafakası (TMK. md. 197/4) niteliğindedir....