Maddeleri uyarınca boşanmalarına, erkeğin evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedeniyle açılan boşanma davasının reddine, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı/davalı kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminata, erkeğin manevi tazminat talebinin reddine hükmedilmiştir. Davalı/davacı erkek vekili; kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'ilerine, kusur tespitine, erkeğin reddedilen tazminat talebine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine, birleşen dava ise; öncelikle zina (TMK md. 161), olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir....
Davalı-davacı ...... tarafından açılan ayrılık davasında, TMK 169. maddesi uyarınca ...... lehine tedbir nafakasına hükmedildiği, davalı-davacı ......ın birleşen ......... 9. Aile Mahkemesinin 2014/878 esas sayılı dosyası ile ayrılık davasında hükmedilen tedbir nafakanın arttırılmasını ayrıca dava ettiği anlaşılmaktadır. Davalı-davacı ...... tarafından açılan tedbir nafakasının arttırılması davası TMK 197. maddesine dayanan tedbir nafakasının arttırılması davası olmayıp, ayrılık davasında ara kararı ile hükmedilen ve TMK 169. madde kapsamındaki tedbir nafakasının arttırılması talebi olduğundan ve geçici tedbir nafakası niteliğinde bulunduğundan, tedbir nafakasının, ayrılık davasının da reddine karar verilmesi nedeniyle hükmün kesinleşmesine kadar geçerli olacağı gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
Davalı kadın vekilinin; kadının reddedilen tedbir nafakası talebine yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). Tedbir nafakasının miktarı belirlenirken tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi gözetilir. O halde, mahkemece; Türk Medeni Kanunu'nun 185/3 ve 186/3 maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına karar verilmesi gerekirken, kadının tedbir nafakası talebinin reddine hükmedilmesi hatalı olmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacı tarafın kendisi için TMK 197. Madde uyarınca açtığı Bağımsız Tedbir Nafakası talebinin reddine, davacı tarafın müşterek çocuklar için TMK. 197. Madde uyarınca açtığı Bağımsız Tedbir Nafakası talebinin kısmen kabulü ile, çocuklar Yasin Canatan ve Şeyma Canatan için dava tarihi 17/03/2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere her biri için ayrı ayrı aylık 400,00'er TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmedilen nafakanın her yıl 15 Ocak tarihinde bir önceki yıl gerçekleşen Tüik'in belirlediği Üfe oranında artırılmasına, karar verildiği görülmüştür....
Hakim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine Kanunda öngörülen önlemleri alır.Aynı yasanın 197. maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Tedbir nafakasında eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir ( TMK md. 186/son ). Davacı eşin ekonomik durumunun davalı ( kocadan )daha iyi olması ya da aynı olması, davalı kocayı tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Ancak, hükmedilecek nafakanın miktarını tayinde bu husus dikkate alınmak zorundadır. Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir ( TMK. md. 4 )....
Davacı vekili 16.01.2019 tarihli dilekçesi ile müşterek çocuklar için 250,00' şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı kadın için ise 500,00 TL tedbir ve yokluluk nafakasına karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1. Maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin babaya verilmesine, çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar için tedbir ve iştirak nafakası talebinin reddine, davacı kadın yararına aylık 150,00 TL tedbir nafakası ile 15.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminata, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine hükmedilmiştir. Davacı kadın vekili; velayet düzenlemesine, kadının reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerine, kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir....
Dava; ayrı yaşamakta haklılık iddiasıyla Türk Medeni Kanunu'nun 197. maddesine dayalı tedbir nafakası talebine ilişkin olup, verilen karara karşı taraflarca süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur. TMK'nun 197. maddesi gereği, ayrı yaşamakta haklı olan eş diğer eşten tedbir nafakası talebinde bulunabilir. Evlilik birliğinin korunması ve devamının sağlanması için eşlerin asgari ölçüde uyması gereken bazı yükümlülükler ve karşılamaları gereken bazı ortak giderler mevcuttur. Diğer taraftan, TMK'nun 195. maddesinde, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşlerin ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilecekleri ve hakimin, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alacağı hükme bağlanmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki boşanma ve karşı boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı kadının çalışmayla sağladığı gelirin yeterli olmadığı ve bu nedenle yararına yoksulluk nafakası hükmedilmesinde yasaya aykırı bir durum bulunmadığının ve ayrıca ortak çocuk 2003 doğumlu ... için hükmedilen 100 TL. nafakanın dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleşmesine kadar tedbir nafakası (TMK. md. 169) bu tarihten sonra da iştirak nafakası (TMK. md. 182/2) niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın...
Hal böyle iken davalı kadının tamamen kusurlu kabul edilmesi doğru değildir. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. 4-Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK.md.26/1)....
İlk Derece Mahkemesince davacı kadın tarafından, müşterek çocuk için TMK.'nun 197 maddesi uyarınca açılan tedbir nafakası davasının 6100 sayılı HMK'nun 114/1- ı maddesi uyarınca derdestlik nedeni ile reddine karar verilmiş ise de Konya 1. Aile Mahkemesi'nin 16/11/2018 tarihinde açılan 2018/952- 1048 E.K sayılı 21/12/2018 tarihinde verilen karar ile Tarsus 1. Aile Mahkemesi'nin 2018/666 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilen dava dosyasının kadın tarafından açılan boşanma davasına ilişkin olduğu, istinafa konu edinilen bu dava dosyasının ise müşterek çocuk için tedbir nafakası talebine ilişkin olduğu, tespit edilen bu duruma göre davanın konusunun aynı olmadığı, aynı davanın daha önceden açılmadığı, aynı davaya ilişkin derdest dosyanın olmadığı, İlk Derece Mahkemesince hatalı değerlendirme yapılarak davacı kadın tarafından TMK.'nun 197 maddesi uyarınca müşterek çocuk için açılan tedbir nafakası davasının 6100 sayılı HMK.'...