tarafından açılan Türk Medeni Kanunu’nun 197. maddesi kapsamındaki bağımsız tedbir nafakası davası, derdest boşanma davası ile birleştirilerek hüküm tesis edilmiştir....
DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından kadının açmış olduğu bağımsız tedbir nafakası davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı erkeğin kadının tedbir nafakası davasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; hükme konu alacak miktarının; 18.06.2018 karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının altında kaldığı anlaşıldığından, tedbir nafakasına yönelik temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir....
Aile Mahkemesinin, anlaşmalı boşanma üzerine TMK'nın 166/3 uyarınca karar vermesi nedeniyle anlaşmalı boşanma kararı verilmesinden sonra 24.07.2019 tarihinde Konya 1. Aile Mahkemesinin 2019/575 Esasına kayden tedbir nafakası talep edildiği, Zira çekişmeli boşanma davasının anlaşmalı boşanma davasına dönmesi ile ilk davada talep ettiğimiz tedbir nafakasının artık geçerliliği kalmadığı, zira davanın nev'inin değiştiği, tedbir nafakası bağımsız bir davanın konusu olabilecek bir talep olmadığı ve vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde olmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın ve vekalet ücreti hükmünün kaldırılmasına karar verilmesi" yönünde istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. TMK.'nun 197. Maddesinde; "Eşlerden biri ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir....
Sayılı Dosyanın Kısmen Kabulü İle, dava tarihinden itibaren başlamak ve mükerrer ödemeye yer vermemek için davacı kadın lehine hükmolunan aylık 900,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 600,00 TL artırılmak suretiyle toplam aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya dair talebinin reddine,Tedbir nafakasının her yıl ÜFE oranında artırılmasına,’karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince ilk hükümde kadın yararına TMK’nın 197. Maddesi uyarınca 900,00 TL tedbir nafakası hükmedilmiş olup kadın yararına hüküm altına alınan TMK’nın 197. Maddesi kapsamındaki bu tedbir nafakası miktarı sadece erkek tarafından istinaf edilmiş olması sebebiyle hükmedilen tedbir nafakası miktarı yönünden davalı erkek yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur....
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; A)Davacı-davalı kadının iştirak nafakası, kendi için tedbir-yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca KISMEN KABULÜ ile, ANKARA BATI 2....
Davalı-davacı asıl, birleşen tedbir nafakası dava dilekçesinde özetle; davacı-davalı erkeğin üç aydır eve gelmediğini, herhangi bir gelirinin olmadığını ve evin kira olduğunu beyanla, lehine aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir....
Mahkemece 18/04/2023 tarihli ara kararı ile; "Mahkememizce verilen 19/10/2022 tarihli celsenin 4 no'lu ara kararı ile davacı tarafın tedbir nafakası talebinin kabulü ile talep doğrultusunda 1.500,00 TL nafaka bedelinin davalı taraftan alınarak davacıya ÖDENMESİNE karar verilmiştir. HMK 389. Maddesi gereğince mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeni hakkın elde edilmesini önemli ölçüde zorlaşacağından yada tamamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Yine TMK'nun Geçici önlemler başlıklı 169. Maddesinde " Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır." hükmü yer almaktadır. Verilen tedbir nafakası geçici önlemler kapsamındadır....
SONUÇ: Davalı-davacı erkeğin karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 5.2.2018 tarihli 2016/9914 esas - 2018/1288 karar sayılı ilamının yukarıda birinci bentte gösterilen sebeple davacı-davalı kadın yararına takdir edilen tedbir nafakası ve yukarıda ikinci bentte gösterilen sebeple davalı-davacı erkek tarafından açılan boşanma davasına ilişkin olarak kaldırılmasına ve mahkeme kararının davacı-davalı kadın yararına takdir edilen tedbir nafakası ile davalı-davacı erkeğin açtığı boşanma davası yönünden BOZULMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 15.10.2018 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülen boşanma ve birleşen Türk Medeni Kanununun 197. maddesinden kaynaklanan tedbir nafakası davasında, mahkemece davacı-davalı erkek tam kusurlu bulunarak boşanma davasının reddine, davalı-davacı kadının ise nafaka davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması Anayasa hükmüdür (TCA m. 141/3). Mahkemenin, tarafların açıklamalarını dikkate alarak değerlendirmesi ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesi hukuki dinlenilme hakkının da (HMK m. 27) gereğidir....
Eşin ayrı yaşamı için bağımsız tedbir nafakası ayrı yaşamada haklılık varsa verilebilir. Bağımsız tedbir nafakası davasında kural olarak tarafların kusur durumu ölçü olarak alınamaz. Tedbir nafakası istenen kusursuz olsa bile, diğer koşullar gerçekleşmişse tedbir nafakası verilebilir. Başka bir anlatımla bağımsız tedbir nafakası davasında dikkate alınacak ölçü; tarafların kusur durumları değil, nafakayı talep eden eşin ayrı yaşamada haklı olup olmadığıdır. (HGK 09.07.2020 tarih 2017/2- 2208 esas 2020/575 karar sayılı ilamı) Somut olayda tarafların kadının sadakatsizliği dolayısıyla ayrı yaşamaya başladıkları, kadının ayrı yaşamada haklı olmadığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple kadın lehine tedbir nafakası talebinin reddi yerinde olmakla birlikte, müşterek çocuk lehine nafakaya hükmedilmesi gerekmektedir....