Dairemizin 10/12/2018 tarih, 2018/3595 esas ve 2018/14175 karar sayılı kararında "Temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere, özellikle boşanma davasından bağımsız açılan birleşen tedbir nafakası davasında kendisi için istedği tedbir nafakası (TMK m. 197) talebinin de kabulü gerekirken; reddine karar verilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir" yazılacak iken sehven "Temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere, özellikle boşanma davasından bağımsız açılan birleşen tedbir nafakası davasında kendisi için istedği tedbir nafakası (TMK m. 197) talebinin de kabulü gerekirken; karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir" yazılmasının maddi hata olduğunun anlaşılmasına göre, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440.maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı kanunun 442/3. maddesi gereğince; bu maddede gösterilen para cezasının miktarı 5252 sayılı Kanunun 4. maddesiyle artırıldığından...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı kadın tarafından tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı ... 13.04.2016 tarihli dilekçesiyle tedbir nafakası talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün tedbir nafakası yönünden bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda gösterilen sebeple hükmün davalı kadın yararına takdir edilen tedbir nafakası yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.04.2016 (Pzt.)...
HUMK.nun 443/3. maddesi uyarınca; tedbir nafakası yönünden takip yapılabilmesi için ise ilamın kesinleşmesi koşulu bulunmamaktadır. Bir başka anlatımla tedbir nafaka alacakları kesinleşmeden takip konusu yapılabilir. Somut olayda; boşanma ilamının ekinde hükmedilen manevi tazminat ve tedbir nafakası alacaklarının tahsili amacıyla, boşanma hükmü kesinleşmeden ilamlı icra takibi başlatılmıştır. Bu durumda takibin tedbir nafakası yönünden devamına imkan kılacak şekilde manevi tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden iptaline karar verilmesi gerekirken tümden iptali doğru değildir....
Ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan yoksulluk, iştirak nafakası, maddi-manevi tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücreti de aynı kurala tâbi olup, anılan alacakların icra takibine konulabilmeleri için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. Bir başka anlatımla, boşanma hükmü kesinleşmiş ise, eklentilerin (yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için, eklentiler yönünden ayrıca kararın kesinleşmesi gerekmez....
Kabule göre de ; Boşanma kararının kesinleşmesine kadar devamına karar verilecek olan tedbir nafakası TMK 169 kapsamında hakim tarafından yargılamanın devamı sırasında alınan geçici tedbire ilişkin bir hüküm olup, TMK 197.ye göre hükmedilen tedbir nafakası boşanma davasından ayrı bağımsız açılan ve süresiz verilen nafaka niteliğinde olduğundan mahkemece TMK 197.ye göre hükmedilen tedbir nafakası olduğu belirtilerek kadının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu TMK 169.maddesi uyarınca istenilen tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, mahkemece yapılacak işin TMK 169.maddesi uyarınca talep edilen tedbir nafakası isteminde (TMK 197 maddesine göre hükmedilen tedbir nafakasından bağımsız ) olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Zira kanun yolları sonucunda boşanmanın gerçekleşmemesi halinde TMK 197 maddesine göre hükmedilen tedbir nafakası devam edecektir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda; davacının boşanma talebi yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, kadının tazminat taleplerinin reddine, çocukların velayetinin anneye verilmesine, kişisel ilişki tesisine, çocuklar için aylık 450 TL'şer tedbir nafakasına, birleşen davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanıkların dinlenmemesini, kusuru, tedbir-yoksulluk-iştirak nafakası ve maddi-manevi tazminat verilmemesini, çocuklar için verilen tedbir nafakası miktarını istinaf etmiştir. Erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, çocuklar için tedbir nafakası verilmesini, birleşen davanın reddini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerini istinaf etmiştir....
Somut olayda, davacı kadının kendisi ve ortak çocuk için talep ettiği yıllık toplam 18.300,00 TL tutarındaki tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince tedbir nafakası yönünden verilen karar kesindir. Bu nedenle, kadının tedbir nafakası davasının reddedilen kısmına dair temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı-davalı kadının açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası ile davalı-davacı erkeğin açtığı aynı hukuki nedene dayalı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesi tarafından erkeğin davasının kabulüne, kadının davasının reddine karar verilerek boşanmanın ferilerine hükmedilmiştir. Hükme karşı, davacı-davalı kadın tarafından tedbir nafakası davasının reddedilen kısmı ile her iki boşanma davası yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuş ve bölge adliye mahkemesince esastan red kararı verilmiştir....
Somut olayda, davacı kadının kendisi ve ortak çocuk için talep ettiği yıllık toplam 18.300,00 TL tutarındaki tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince tedbir nafakası yönünden verilen karar kesindir. Bu nedenle, kadının tedbir nafakası davasının reddedilen kısmına dair temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı-davalı kadının açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası ile davalı-davacı erkeğin açtığı aynı hukuki nedene dayalı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesi tarafından erkeğin davasının kabulüne, kadının davasının reddine karar verilerek boşanmanın ferilerine hükmedilmiştir. Hükme karşı, davacı-davalı kadın tarafından tedbir nafakası davasının reddedilen kısmı ile her iki boşanma davası yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuş ve bölge adliye mahkemesince esastan red kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından kusur belirlemesi, davalı yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tefhim edilen kararda, tedbir nafakası davası sebebiyle davalı yararına tayin edilmiş miktarı belirli bir vekalet ücretine ilişkin bir hükmün mevcut olmamasına, sonradan yazılan gerekçeli kararda da bu hususta bir hüküm bulunmaması karşısında, bu hususta çelişkili bir hükümden bahsedilemeyeceğine göre, davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediği gibi, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları da yersizdir. 2-Boşanma davası, 2.1.2013 tarihinde açılmıştır. Davalı tarafından ......
Öte yandan, eşin ayrı yaşamı için bağımsız tedbir nafakası ayrı yaşamada haklılık varsa verilebilir. Bağımsız tedbir nafakası davasında kural olarak tarafların kusur durumu ölçü olarak alınamaz. Tedbir nafakası istenen kusursuz olsa bile, diğer koşullar gerçekleşmişse tedbir nafakası verilebilir. Başka bir anlatımla bağımsız tedbir nafakası davasında dikkate alınacak ölçü; tarafların kusur durumları değil, nafakayı talep eden eşin ayrı yaşamada haklı olup olmadığıdır. 16....