Sayılı dosya ile açmış olduğu davanın karara çıktığını, ancak henüz kesinleşmediğini, bu sebeple mal rejimi davasının kabul edilerek, kesinleşmeyen 2020/45 E.sayılı dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, davanın usulden reddine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE: Dava; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak davası niteliğindedir....
GEREKÇE : Dava ve karşı dava; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davası olup karşı davacı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik toplam 200,00- TL tasfiye alacağı ve davacı-karşı davalı adına kayıtlı tüm mal varlığı ve banka hesapları üzerine ihtiyati tedbir konulması istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun ihtiyati tedbirin şartları başlığını taşıyan 389/1.maddesinde "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir" hükmü düzenlenmiştir. İhtiyati tedbir, davanın davacı lehine sonuçlanması durumunda dava konusu şeyin güvence altına alınmasını temine yarayan geçici bir hukuki korumadır....
Mahkemece, davacının isteğinin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan değer artış payına ilişkin olup 33.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hükmün kabule ilişkin bölümü davalı vekili tarafından ve redde ilişkin bölümü ise davacı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Taraflar 17.04.2000 tarihinde evlenmişler, 02.10.2003 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 29.11.2004 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir....
Bilindiği üzere ve kural olarak, yanlar arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/ 2. maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermekte olup mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkı boşanma dava tarihi itibariyle doğar. Ancak, bu hakkın kullanılabilmesi ve tasfiyeye karar verilebilmesi için boşanma davasının olumlu sonuçlanarak kesinleşmesi zorunludur. Somut olayda, taraflar arasındaki ... 4. Aile Mahkemesi'nin 2010/770 Esasında kayıtlı boşanma davası karara bağlanmamıştır. Öte yandan, HGK'nun 27.06.2012 tarih, 2012/8-268 Esas ve 2012/420 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, boşanma davası mal rejiminin tasfiyesinden doğan alacak davası için bekletici mesele yapılması ve boşanma davasının olumlu sonuçlanması halinde iş bu davada toplanacak tüm delillere göre bir değerlendirme yapılarak hasıl olacak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir....
ilamı ile; "....Dava, eşler arasında mal rejiminin tasfiyesine dayalı alacak istemine ilişkindir....
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Taraflar 26.09.1996 tarihinde evlenmiş, 03.02.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM'nin m. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa'nın m. 10, TMK'nun m. 202/1). Tasfiyeye konu 34 DAR 46 plakalı araç, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 15.09.2000 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK'nun m. 179/)....
Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince(6100 s.lı HMK'nun 30. m) bekletici mesele yapılmalıdır. Tasfiye davasında, mal rejiminin sona ermemiş ve sona erdirecek davanın da henüz açılmamış olduğunun anlaşılması durumunda ise davanın görülebilirlik ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan alacak ... ile ... aralarındaki dava hakkında ... 12. Aile Mahkemesi'nden verilen 18.02.2014 tarih ve 33/33 sayılı hükmün Daire'nin 08.05.2014 gün ve 8592/8936 sayılı ilamıyla temyiz isteminin reddine karar verilmişti. Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili tarafından davalı ... aleyhine açılan mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katkı payı ve katılma alacağı davasının yapılan yargılaması sırasında ayrıca davalı adına kayıtlı taşınmazların kaydına tedbir konulmasına karar verilmesi de istenmiş, Mahkeme tarafından 15.01.2014 tarihli tensiple Adnan Kahveci Bulvarı No 86/3te bulunan meskenin tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasına ve diğer taşınmazlara ilişkin tedbirin reddine karar verilmiştir....
tedbir tesis edilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı ile hazırlanan, 28.01.2022 tarihli ve 31733 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....