Ancak, tedbir nafakası, boşanma davasının açılmasıyla birlikte hakim tarafından hükmedilen ve gerekli görüldüğü hallerde dava sonucu kesinleşinceye kadar devam edebilen, tarafların boşanma sürecinde yaşam seviyelerinin olumsuz yönde değişmemesi açısından verilen bir nafaka türüdür. Boşanma kesinleştikten sonra ise TMK 175. madde koşulları oluşmuşsa yoksulluk nafakasına hükmedilebilir. Boşanma kesinleştikten sonra tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru değildir. Ancak anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2)....
TMK. 169.maddesinde "boşanma ve ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçinmesine, eşlerin malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır" hükmü yer almaktadır. Kural olarak, TMK. 197.maddesine göre, tedbir nafakasına hükmolunabilmesi için, nafaka isteyen tarafın ayrı yaşamakta haklı olduğunun ispat edilmesi gerekir. TMK. 169. maddesine göre ise; boşanma davası açılmakla eşlerin ayrı yaşam hakkı doğar. Bu durumda da nafakaya hükmolunması için ayrı yaşamda haklılık olgusu aranmaz. Hakim tarafından re'sen nafakaya hükmolunur. Somut olayda ise; eldeki dava 18.02.2014 tarihinde, boşanma davası ise 31.07.2013 tarihinde açılmış, boşanma davası 10.02.2014 tarihinde karara bağlanmış, 15.04.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Boşanma dosyasında ise, kadın lehine tedbir nafakasına hükmolunmuştur. Bu halde de, (boşanma davası açılmakla) davacı kadın için ayrı yaşama hakkı doğar....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, nafaka davası yönünden; davacı-davalı erkek tarafından ise katılma yoluyla boşanma talebinin reddi ve tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların tedbir nafakası davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1....
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; boşanma davasından ayrı olarak, aynı mahkemede açılan ve boşanma davası ile birleştirilen nafaka davasında yapılan yargılama sonucu hükmedilen nafakanın, boşanma davasının devam ettiği sırada verilen ve TMK’nın 169.maddesinde düzenlenen tedbir nafakası mı; yoksa eşlerin ayrı yaşaması nedeniyle verilen ve TMK’nın 197.maddesinde yer alan tedbir nafakası mı olduğu, varılacak sonuca göre de eldeki davada kesinleşme tarihinden sonraki alacaklar için takibin iptalinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. Öncelikle tedbir nafkasına ilişkin yasal düzenlemelerin açıklanmasında yarar vardır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun “Geçici Önlemler” başlıklı 169. maddesi; “Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır.” Hükmünü içermektedir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin kendi boşanma davası, kusur belirlemesi ve fer’ileri ile kadın yararına TMK’nun 169. maddesi uyarınca hükmolunan tedbir nafakasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı erkeğin kadının boşanma davasının kabulü ile maddi tazminat ve yoksulluk nafakasına ilişkin temyiz itirazlarının incelemesine gelince: Davacı-davalı kadın tarafından, 09.12.2013 tarihinde münhasıran TMK 197. maddesinden kaynaklanan tedbir nafakası davası ikame edilmiş, davalı-davacı erkek tarafından da, 28.04.2014 tarihinde ise ... 3....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma (Tedbir Kararı) Taraflar arasındaki “boşanma” davasının yapılan muhakemesi sırasında, mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen “müşterek çocuğun velayetinin dava sonucuna kadar tedbiren davalı anneye bırakılmasına” ilişkin tedbir kararı, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma veya ayrılık davasının devamı süresince, hakim tarafından talep üzerine veya re'sen Türk Medeni Kanununun 169'ncu maddesi çerçevesinde alınan tedbir kararları, esas hükümle birlikte temyize tabi olup, asıl hükümden ayrı ve bağımsız olarak temyiz edilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma (İhtiyati Tedbir İsteğinin Reddi Kararı) Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sırasında davalı-davacı (kadın)'ın çocuklar yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi talebinin reddine dair 21.09.2012 tarihli ara kararı, tedbir isteyen kadın tarafından 08.10.2012 tarihli dilekçe ile temyiz edilmekle, tedbire ilişkin gönderilen evrak incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-davacının çocukları için boşanma davası sırasında tedbir nafakasına hükmedilmesi yönündeki isteği, Türk Medeni Kanununun 169. maddesi kapsamındadır....
Boşanma talebi yönünden verilen hüküm daha önce kesinleşmiş olduğundan asıl dava karşı davada boşanma talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. MADDİ TAZMİNAT ( 4721 s. TMK m. 174/1. ) TALEBİ BAKIMDAN: 4721 s. TMK’ nun 174/1. maddesinde; “Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir.” şeklinde hüküm altına alınmıştır. 4721 s. TMK’ nun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden halel olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Kanun koyucu tarafından m.174 ile maddi tazminat belirlenmesinde az kusurlu olan tarafın oluşan zararı menfaat zedelenmesi olarak ifade edilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2018/934 DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinde inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı dava dilekçesinde özetle; davacı murisin boşanma davası devam ederken ölümü nedeni ile davalı yönünden kusuruna göre karar verilerek yasal mirasçısı olup olmayacağı yönünden devam eden boşanma davasında istenen, müvekkilinin hak ve alacaklarına taşınmazına ilişkin davalının tasarrufunu önleme amaçlı istedikleri ihtiyati tedbir talebinin reddinin yerinde olmadığını, arar karar gerekçesinde mal varlığına tedbir konulması talebi olarak belirtilmesi ve 181/1 içeren gerekçesinin hatalı olduğunu, taleplerinin davalının dava sonunda yasal mirasçısı olup olmayacağı belirleneceğinden davalının mal varlığına ihtiyati tedbir talebi değil, ölen müvekkilinin hak ve alacaklarına yönelik önleme amaçlı davalının yasal mirasçısı gibi murisin mal varlıklarına ve kamu görevlisi...
Bu nedenle Davalı-karşı davacı erkeğin bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davalı-karşı davacı erkeğin reddedilen boşanma davası yönünden yapılan temyiz itirazlarının incelemesinde; Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı açılan boşanma davalarının ve davacı-karşı davalı kadının açtığı bağımsız tedbir nafakası davasının yapılan yargılamasının sonunda ilk derece mahkemesince; erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle; kadının bağımsız tedbir nafakası davasının ve kadının karşı boşanma davasının kabulüne, erkeğin birleşen boşanma davasının reddine, tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetlerinin kadına verilmesine, ortak çocuklar lehine 250.00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı-karşı davalı kadın lehine 400.00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve tazminatlara karar verilmiş, davacı-karşı davalı kadın tarafından yoksulluk, iştirak nafakalarının ve tazminatların miktarları ile...