Davacı, boşanma kararındaki velayete ve kişisel ilişkiye dair düzenleme kesinleşinceye kadar, çocuğun velayetinin geçici olarak kendisine verilmesini, bu talebinin kabul edilmemesi halinde boşanma dosyasının temyiz incelemesi sonuçlanıncaya kadar geçerli olmak üzere çocuğu ile tedbiren kişisel ilişki tesis edilmesini istediğine göre, talep tedbire ilişkindir. Tedbire ilişkin bir talep bakımından ise, boşanma kararındaki velayete ve kişisel ilişkiye dair düzenleme “derdestliğe” esas alınamaz. Çünkü tedbir, geçici bir hukuki koruma niteliğinde olup, davanın esasıyla ilgili değildir. Bu bakımdan tedbir talebinin derdest dava gerekçe gösterilerek usulden reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Ne var ki, taraflar arasındaki boşanma davası henüz kesinleşmediğine göre, bu dava ile ilgili bir tedbir talebinin de asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilmesi gerekir. (HMK. m. 390) Ancak, bu mahkeme, geçici hukuki koruma talebinin haklı olup olmadığını inceleyip değerlendirebilir....
Açıklanan nedenlerle, davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davası hakkında da olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken, bu yönün gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Boşanma ve ayrılık davası açılınca alınabilecek tedbirler Türk Medeni Kanunu'nun 169. maddesinde gösterilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre sadece uyuşmazlık konusu hakkında tedbir kararı verilebilir (HMK m. 389/1). Boşanma davasındaki boşanmaya karar verilmesi halinde hükmedilmesi mümkün olan boşanmaya bağlı tazminat ve nafaka haklarının elde edilmesini temin etmek için de olsa dava konusu olmayan ve eş üzerine kayıtlı bulunan taşınmazlar üzerine tedbir konulamaz. Bu husus nazara alınmadan davalı-karşı davacı erkeğin malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/04/2015 NUMARASI : 2014/950-2015/267 Taraflar arasındaki tedbir nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacının açtığı boşanma davasında davacı için 150.00.- TL, ortak çocuk Beyza için 100.00.- TL tedbir nafakasına hükmedildiğini; boşanma davasının temyiz edildiğini, nafakaların yetersiz olduğunu ileri sürerek; tedbir nafakalarının 300.00.'er TL'ye yükseltilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesi ile ; davanın reddini istemiştir....
Kanunda yer alan özel boşanma sebeplerinden biriyle açılmış bir boşanma davasında, bu özel sebebin yanında davacının da boşanmayı gerektirecek ağırlıkta bir kusuru ispatlanmış olsa bile; bu husus, karşı tarafça dava konusu yapılmamış ise artık özel sebebe dayalı boşanma kararı verilmesinde ve sonuçlarında dikkate alınamaz. Somut olayda davalının eyleminin Türk Medeni Kanununun 161. maddesinde yer alan boşanma sebebini oluşturduğunda duraksama yoktur. Özel boşanma sebebi ispatlanmıştır. Bu bakımdan, artık davalının dayanılan boşanma sebebini çürütmek amacıyla değil de, “davacının da kusurlu olduğunu" ispat etmeye yönelik gösterdiği deliller ve davacının kusuru dikkate alınmaz. Diğer bir ifade ile özel boşanma sebebine dayalı boşanma davalarında; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle açılan boşanma davalarında olduğu gibi davacının kusurlu davranışlarının dikkate alınması suretiyle kusur kıyaslaması yapılamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından; davasının reddi, kusur belirlemesi ve tedbir nafakalarının miktarı yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise; ihtiyati tedbir talebinin reddi ile nafakaların hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceğine dair karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadın boşanma davasından feragat etmiş, davası feragat nedeniyle reddedilmiştir. Davacı-davalı erkeğin boşanma davası ise erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile reddedilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen boşanma davası, asıl davada hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-davacı kadının TMK m. 169 kapsamında hükmedilen tedbir nafakası yönünden temyiz itirazı yersizdir. 2-Asıl dava erkeğin açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası, birleşen karşı dava da kadının açtığı bağımsız tedbir nafakası davasıdır....
anne lehine 500,00 TL tedbir nafakasına, 01.03.2016 tarihinden sonra geçerli olmak üzere ortak çocuk yararına baba lehine 500,00 TL tedbir nafakası ile hükmün kesinleşmesinden itibaren 500,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiş, tarafların karşılıklı boşanma davaları ile boşanmanın fer’ilerini tüm yönlerden istinaf etmeleri üzerine görevli ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma ve Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki "boşanma" ve tedbir nafakasına ilişkin karşı davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı (kadın) tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-davacı (kadın)'ın 10.01.2013 tarihli tanık listesinde isimini bildirdiği tanığı ...'un dinlenmesinden açıkça vazgeçmediği halde, mahkemece Hukuk Muhakemeleri Kanununun 241. maddesi uyarınca bu tanığın dinlenilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmektedir. Mahkemece davacı-davalı (koca)'nın boşanma davasının kabulüne, davalı-davacı (kadın)'ın tedbir nafakası davasının ise reddine karar verilmistir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kadın lehine Türk Medeni Kanununun 169. maddesi gereğince hükmedilen tedbir nafakasının, bozma öncesi ilk kararla reddedilen ve temyiz edilmemekle kesinleşen boşanma davasına ilişkin kararın kesinleştiği tarihe kadar devam edeceğinin tabii bulunmasına göre, davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yersizdir. 2-Yerel mahkemece 17.04.2008 tarihli ilk kararda ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, bu hüküm davalı kadın tarafından sadece kendisi ve ortak çocuk yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği yönünden temyiz edilmiştir....
Bu itibarla, kadın yararına dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren ise yoksulluk nafakasına hükmolunması gerekirken dava tarihinden geçerli olmak üzere yoksulluk nafakasına karar verilmesi hatalı olmuştur....