WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(Y2HD, 25.11.1993, 10530-11334) 4- DAVACI, KÜÇÜK EMİR MEHMET POLAT İÇİN “TEDBİR NAFAKASI” İSTEYEBİLİR Mİ? Davacı vekili dava dilekçesinde “iştirak nafakası” istediğini açıkça belirtmiştir. Başka bir anlatımla koşulları oluştuğunda TMK m. 182 f. II hükmüne göre velâyetin kullanılması kendisine “verilmeyen eş” çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu için davacı vekili tarafından ancak “iştirak nafakası” verilmesi istenebilir. Değerli çoğunluk davacının “tedbir nafakası” isteğinin bulunduğu düşüncesindedir. Boşanmış eşler hangi sebeple olursa olsun ortak çocukları için “tedbir nafakası” değil sadece “iştirak nafakası” isteyebilir. Açıkladığım gerekçelerle değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum....

    Ayrı yerlerde açılan davaların; evlilik birliğinin korunması (Md.195-201) hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 197. maddesine göre açılan tedbir nafakası davası ile boşanma hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 166. maddesine göre açılan boşanma davasından ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında boşanma davası olsun yahut olmasın eşler evlilik birliğinin ayrı dava ile korunmasını isteyebilir ve MK. md.201 uyarınca nafaka isteyen eş yerleşim yerinde açtığı dava ile tedbir alınmasını; nafaka verilmesini isteyebilir. Tedbir isteğinin boşanma davasında istenilmesini zorunlu kılan bir hüküm yasada yer almamaktadır. Kaldı ki, tedbir nafakası davası ve boşanma davası aynı sebepten doğmadığı için biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte bulunmamaktadır. Ayrıca, nafaka alacaklısı davacı; davasını ikametgahında açabilecekken, boşanma davasında yetkili mahkemeler buna göre daha sınırlıdır. Birleştirme durumunda yetkili mahkeme davacı aleyhine sınırlandırılmaktadır....

      nun iştirak nafakasının ve tazminatların miktarına, davalı-karşı davacı erkeğin ise karşı boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi, müşterek çocuk ...'nin velâyeti, bu müşterek çocuğa ilişkin kişisel ilişki, tedbir ve iştirak nafakası ile tazminatlara faiz uygulanmasına yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, gerekçe değiştiğinden boşanma ve ferileri yönünden yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerektiğinden ilk derece mahkemesi kararının boşanma ve ferilerine yönelik hükümlerinin tamamının kaldırılmasına ve her iki boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir....

        Kaldı ki, ayrı yargı çevrelerinde açılan davaların; evlilik birliğinin korunması hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 197. maddesine göre açılan tedbir nafakası davası ile boşanma hükümlerine dayalı olarak TMK.nun 166.maddesine göre açılan boşanma davasından ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında boşanma davası olsun yahut olmasın eşler evlilik birliğinin ayrı dava ile korunmasını isteyebilir (TMK. md.201). Diğer bir anlatımla, tedbir isteğinin boşanma davasında istenilmesini zorunlu kılan bir hüküm yasada yer almamaktadır. Kaldı ki, tedbir nafakası davası ve boşanma davası aynı sebepten doğmadığı için biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte bulunmamaktadır. O halde mahkemece, usulüne uygun birleştirme talebi bulunmadığından; talebin reddi ile davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davaların birleştirilmesine karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir....

          Kadın için hükmedilen tedbir ve yoksulluk yönünden yapılan istinaf incelemesinde; TMK'nın 169. maddesi uyarınca, boşanma davası açılmakla, tarafların ayrı yaşama hakkı doğduğundan mahkemece, davalı kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi, boşanmada ağır kusurlu olmayan davacı boşanmakla yoksulluğa düşeceğinden, TMK'nın 175. maddesi uyarınca kadın lehine nafaka takdiri usul ve yasaya uygundur. Bu durumda, tarafların belirlenen ekonomik ve sosyal durumlarına, tedbir ve yoksulluk nafakasının niteliğine, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur durumuna, paranın alım gücüne, evlilik süresine göre, davacı lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafaka miktarları hakkaniyete uygun olup, bu yöne ilişkin istinaf başvurusu yerinde değildir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, birleşen tedbir nafakası davasında verilen nafakaların miktarı, tedbir nafakalarına artırım kararı verilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı kadının tedbir nafakalarına yönelik usulüne uygun bir artırım talebi olmadığından bu yönde bir karar verilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, taraflar eşit kusurlu kabul edilerek davacı erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka Arttırımı-Boşanma Taraflar arasındaki nafaka ve boşanma davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, davacı-davalı kadın tarafından 22.05.2014 tarihinde açılan bağımsız tedbir nafakasının artırımı davası ile davalı-davacı erkek tarafından 08.07.2014 tarihinde açılan boşanma davası birleştirilmiş, kadının bağımsız tedbir nafakası artırımı davası yönünden kurulan hükümde "Mahkemenin 2007-371 - 2008/54 esas karar sayılı dosyası ile ortak çocuk.... için takdir edilen aylık 100,00 TL tedbir nafakasının aylık 200,00 TL'ye çıkartılmasına, kararın kesinleşmesinden itibaren ortak çocuk için takdir edilen 200,00 TL tedbir nafakasının iştirak nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine...

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi ( DAVA TÜRÜ :Boşanma ( İhtiyati Tedbir ) Taraflar arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sırasında verilen ihtiyati tedbir kararına itiraz üzerine verilen "itirazın reddine” dair 9.01.2013 tarihli karar, itirazı reddolunan ... tarafından temyiz edilmekle tedbire ilişkin evrak incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma veya ayrılık davasının görülmesi sırasında davaya bakan mahkemece, dava süresince geçerli olmak üzere Türk Medeni Kanunun 169. maddesi çerçevesinde alınan tedbir kararları veya bu nitelikteki tedbir kararlarına itiraz üzerine verilen kararlar esasla birlikte temyizi kabil olması nedeniyle temyiz talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple temyiz talebinin REDDİNE oybirliğiyle karar verildi.17.04.2013 (Çar.)...

                Yukarıdaki bentte açıklandığı gibi, boşanma hükmü kesinleştiğine ve boşanma davası nedeniyle Türk Medeni Kanununu 169. maddesi uyarınca önlem niteliğindeki tedbir nafakasına da karar verildiğine göre; hükmedilen tedbir nafakalarına "tahsilde tekerrür olmamak üzere" kaydının konulması; ayrıca kadın için hükmedilen 2013/8390 esas sayılı tedbir nafakasının boşanmanın kesinleşme tarihi itibarıyla sona ereceğinin de hükümde belirtilmesi gerekir. Açıklanan sebeplerle mahkemece, mükerrer tahsile imkan verecek şekilde tedbir nafakasına hükmedilmesi ve bu tedbir nafakasının boşanma davasının açılması tarihine kadar geçerli olacak şeklide hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı ise de; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; bozma sebebi yapılmamış; hükmün bu bölümlerinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekiştir....

                  hükmedilen tedbir nafakasının velayet kararının kesinleşme tarihinde sona erdiği, iştirak nafakası miktarı yönünden davacı anne tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu