"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda, mahkemece 15.03.2016 tarihinde tarafların boşanmasına, çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına maddi ve manevi tazminata ve kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi ile tedbir nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına...
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacının kendisi için aylık 150,00 TL ve müşterek çocuklar için aylık 150,00'şer TL olmak üzere toplam 450,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; davadaki istem, mahiyeti itibariyle tedbir nafakası niteliğinde olduğundan Yargıtay'ın ve doktrinin benimsediği şekilde tedbir nafakası olarak nitelendirme yapılıp hüküm kurulması gerekirken; mahkemece, yanlış nitelendirme sonucu yardım nafakası olarak hüküm oluşturulması doğru değildir....
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3. paragrafının hükümden tamamen çıkarılmasına yerine " dava tarihinden geçerli olarak davacı için aylık 100 TL, davacı yanında bulunan ve velayeti anneye verilen ortak çocuk ... için aylık 100 TL. tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar geçerli olmak üzere davalıdan alınıp davacıya verilmesine, boşanma hükmünün kesinleşmesinden geçerli olarak çocuk için hükmedilen tedbir nafakasının iştirak nafakası, davacı için hükmedilen tedbir nafakasının ise yoksulluk nafakası olarak devamı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine " sözlerinin yazılmasına, hükmün bu bölümünün düzeltilmiş olarak; temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte açıklanan sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19.03.2012 (Pzt.)...
Temyiz Sebepleri Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile davacı lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ve maddi, manevi tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile davacı kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ve maddi, manevi tazminat miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
Her ne kadar davalı/birleşen davacı erkek vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı kadın lehine tedbir nafakası verilmesinin haksız olduğu, çocuklar lehine hükmedilen tedbir- iştirak nafakası miktarlarının yüksek olduğu, davacı/birleşen davalı kadın vekili tarafından ise, müvekkili lehine hükmedilen tedbir nafakası ile çocuklar için takdir edilen tedbir/iştirak nafakası miktarlarının az olduğu ve yoksulluk nafakası talebinin reddi kararının hatalı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunmuşlar ise de; dosya üzerinde yapılan incelemede, dosya içerisindeki mevcut delillere göre, yerel mahkemece tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur durumu, evlilikte geçen süre, çocukların yaşları ve ihtiyaçları, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, velayetleri davacı anneye verilen müşterek çocuklar için tedbir ve devamında iştirak nafakasına hükmedilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık...
Yukarıda açıklanan nedenlerle; kadın lehine asıl davada kabul edilen nafaka miktarı itibarıyla mahkeme kararı kesin olduğundan, davalı karşı davacının tedbir nafakası yönünden istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. Kadın ve müşterek çocuklar lehine asıl davada hükmedilen tedbir nafakası yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Asıl davada, davacı karşı davalı kadın ve müşterek çocuklar lehine asıl dava tarihinden itibaren hükmedilen tedbir nafakası miktarları TMK.nun 4.maddesi gereğince hakkaniyete uygun bulunduğundan ve müşterek çocuk Sezen'in ergin olduğu tarihe kadar tedbir nafakasının devamına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, bu yönlere ilişkin davacı karşı davalı kadının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-Davacı kadın vekilinin, kusura, kadın yararına takdir edilen tedbir nafakası miktarına, müşterek çocuklar için takdir edilen tedbir nafakası miktarına ve çocuklar Furkan ve Kemal için takdir edilen iştirak nafakası miktarına, davalı erkek vekilinin ise zina sebebine dayalı talep yönünden herhangi bir hüküm kurulmamasına, müşterek çocuklar yararına takdir edilen tedbir ve müşterek çocuklar Furkan ve Kemal için takdir edilen iştirak nafakasına, kadın yararına takdir edilen tedbir-yoksulluk nafakası ve kadın yararına takdir edilen maddi-manevi tazminata yönelik istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, B-Davalı erkek vekilinin kusura yönelik istinaf talebinin HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince KISMEN KABULÜNE, C-Taraf vekillerinin müşterek çocuklar yararına takdir edilen tedbir nafakasına yönelik istinaf taleplerinin KISMEN KABULÜ, davacı kadın vekilinin yoksulluk nafakasına ve maddi-manevi tazminat miktarına yönelik istinaf...
Açıklanan nedenlerle, davalı-davacı anne yanında bulunan müşterek çocuk Batuhan yönünden bağımsız tedbir nafakası davasının kabulü ile; ortak çocuk için davalı-davacı anne yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken; yazılı şekilde istemin reddine karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....
Yukarıda açıklanan TMK.nun 328/1.maddesi uyarınca; kural olarak, ana babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam ettiğinden, anılan maddenin birinci fıkrasının açık hükmü uyarınca küçük ergin olmakla lehine bağlanan tedbir nafakası kendiliğinden sona erer. Buna bağlı olarak; davalının ergin olması ile tedbir nafakası kendiliğinden sona erdiğinden, davacının, kanun gereği kendiliğinden sona eren tedbir nafakasının kaldırılması ve davalının reşit olduğu tarihten sonra alma hakkının olmadığının tespitine karar verilmesi talebi ile, dava açmasında hukuken korunmaya değer menfaati bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tedbir nafakası her an doğup işleyen alacak niteliğindedir. Davacı kadın dava dilekçesinde müşterek çocuklar için nafaka istemediğini beyan etmiş, ancak 11.3.2014 tarihli dilekçesi ile çocuklar için yeniden tedbir nafakası talep etmiştir. O halde müşterek çocuklar yararına 11.3.2014 tarihinden başlamak ve boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar devam etmek üzere tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren tedbir nafakası verilmesi de doğru olmamıştır....