WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve nafaka davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm kadının tedbir nafakası (TMK.m.197) davası ile, feragat nedeniyle reddedilen boşanma davasında hükmolunan tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yüklenmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 79.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.13.02.2012 (Pzt.)...

    Çocuklar için tedbir nafakası verilmesi açısından, iştirak nafakası verilmemesi açısından: Asıl davanın 22.03.2019 tarihinde açıldığı, tarafların boşanmalarına ilişkin yabancı mahkeme ilamının 17.07.2014 tarihinde kesinlmeştiği anlaşıldığından çocuklar için tedbir nafakası verilmesi hatalı olduğundan erkek istinaf talebinin kabulüne, kadın istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere çocuklar için aylık ayrı ayrı 1000'er TL iştirak nafakasına karar verilmesi gerekirken bu konuda hüküm kurulmaması hatalı olduğundan kadın istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir. Kadın için tedbir-yoksulluk nafakası verilmemesi açısından: Asıl davanın 22.03.2019 tarihinde açıldığı, tarafların boşanmalarına ilişkin yabancı mahkeme ilamının 17.07.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşıldığından tedbir nafakası verilmemesi doğru olduğundan kadın vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, ayrı yaşamda haklılık nedeni ile davacı eş ... ve yanında kalan müşterek çocuk Sarp Sülün için ayrı ayrı aylık 7.500 TL tedbir nafakası talep edilmiştir....

      Somut olayda, davacı-davalı kadın yararına yıllık 9.000TL (aylık 750TL) tedbir nafakasına hükmedilmiş olup, bölge adliye mahkemesince tedbir nafakası davası yönünden verilen karar kesindir....

        DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, nafakaların miktarları, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı kadın tarafından açılan tedbir nafakası davası mahkemece reddedilmiş, Dairemizin 18.11.2015 tarihli ilamı ile “Kadının tedbir nafakası davasının kabulü ile uygun miktarda tedbir...

          Ancak, davanın evlilik birliği devam ederken ayrı yaşamaya dayalı tedbir nafakası niteliğinde olduğu, taraflar arasında gerçekleşmiş kesinleşmiş boşanma davası bulunmadığı, müşterek çocuklar yönünden iştirak nafakasının boşanmanın kesinleşmesinden sonra hüküm ifade etmesi nedeniyle sadece tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken “karar kesinleştiğinde iştirak nafakası olarak devamına” karar verilmesi doğru değilse de; bu konunun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün 2. maddesindeki “karar kesinleştiğinde iştirak nafakası olarak devamına” ifadesinin hükümden çıkartılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kadının boşanma davasının kabulü ve ferileri ile kusur belirlemesi ve tedbir nafakası davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı erkeğin tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m/341, 362) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar ile kadının birleşen tedbir nafakası davası yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakaların miktarı ile birleşen tedbir nafakası davasının dava tarihi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı kadın tarafından açılan ve asıl dava ile birleştirilen tedbir nafakası dava tarihinin gerekçeli karar başlığında 07.10.2013 yerine 30.10.2013 olarak yazılmasının mahallinde düzeltilebilir bir maddi hata olduğunun anlaşılmasına göre, davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının ise aşağıdaki bendin...

                DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından reddedilen boşanma davası ve kadının kabul edilen bağımsız tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı erkeğin kadının bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri Kırk Bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür....

                  Somut olayda, davacı-davalı kadının yıllık 20.400,00 TL tutarındaki tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmiş olup bölge adliye mahkemesince tedbir nafakası davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle, tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-İlk derece mahkemesinin verdiği hükme karşı davacı-davalı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmadığından, kadının yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarına yönelik temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir. 3- Diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu