Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda ise "davalı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine" karar verilmiştir. Davalı kadın yararına hükmolunan tedbir nafakası (TMK m. 169) hükmü Dairemizce onanmış ve kadının karar düzeltme isteği de reddedilerek bu bölüme ilişkin hüküm kesinleşmiştir. Bu sebeple; mahkemece uyulmasına karar verilen bozma ilamının kapsamı ile sınırlı olarak bir karar verilmesi gerekirken, bozma ilamının kapsamı dışında kalarak kesinleşen tedbir nafakası yönünden yeniden hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.02.2018(Pzt.)...

    nafakası niteliğindedir....

      Dairemizin önceki kararı ile "Yapılan yargılama sonucu mahkemece asıl davanın reddine karar verildiği, birleşen davanın kabulü veya reddi konusunda herhangi bir hüküm oluşturulmadığı gerekçede ise sadece "müşterek çocuk Şüheda ve davalı-birleşen davada davacı kadın yararına tedbir nafakasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur" şeklindeki yetersiz gerekçe ile tedbir nafakası kararı verildiği, asıl davada davalı kadının cevap dilekçesinde tedbir iştirak ve yoksulluk nafakası talebinde bulunduğu, birleşen davada TMK 197. Maddesi uyarınca tedbir nafakası talep edildiği, mahkemece verilen tedbir nafakasının TMK 169. Maddesine göre mi yoksa TMK 197....

      Dosyadaki bilgi ve belgelerden, dinlenen tanık beyanlarından davacı kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu dolayısıyla davacı kadın ve müşterek çocuk lehine tedbir nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Boşanma davasının açılma tarihinden, dava sonuçlanıncaya ve hüküm kesinleşinceye kadar devam edecek nafakaya, tedbir nafakası denir. Boşanma davası içinde takdir olunan tedbir nafakası, boşanma ile ilgili kararın kesinleşmesiyle sona erer. Somut olayda; ... 1.Aile Mahkemesinin 2014/18 E.- 2014/491 K.sayılı kararı ile; boşanma davasının reddi ile davacı ve müşterek çocuklar için belirlenen 1200 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiş ve bu karar 05.05.2015 tarihinde temyiz edilmeden kesinleşmiştir. Boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesi ile; o davada takdir edilen tedbir nafakası sona ermiştir....

        Davalı, boşanma davasında müşterek çocuk için tedbir nafakası takdir edilen 15/10/2014 tarihli ara karardan iki hafta sonra anlaşmalı olarak boşandıklarını, davacı ile yapmış oldukları protokolde, müşterek çocuk için aylık 1.750 TL iştirak nafakası belirlendiğini, bunun dışında tarafların birbirlerinden başka bir nafaka talepleri olmayacağının belirtildiğini, her iki tarafın da sözleşme niteliğinde olan bu protokole uymakla yükümlü olduğunu ve buna göre davacının müşterek çocuk için hükmedilen tedbir nafakasını talep edemeyeceğini, kendisinin protokolde belirlenen iştirak nafakasını düzenli olarak ödediğini, ayrıca dava konusu tedbir nafakası dönemlerine ilişkin aylarda dahi müşterek çocuğun okul, sağlık vb giderlerini müvekkilinin karşıladığını ileri sürerek, davanın reddini talep etmiştir....

          Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; yerel mahkemece; "Her ne kadar davacı vekili tarafından davacı kadın için Alaplı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 23/05/2017 tarih 2016/187 Esas ve 2017/194 Karar sayılı ilamı ile müvekkili için hükmedilen aylık 200 TL tedbir nafakasının 1.000 TL yoksulluk nafakası olarak artırılmasına karar verilmesini talep etmiş ise de; iş bu dosyada asıl dava yönünden usulüne uygun şekilde yoksulluk nafakası talebi bulunmadığından kadın yararına yoksulluk nafakası talebi ile ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, kadın tarafından açılan birleşen tedbir nafakası yönünden ise; birleşen 2013/343 dosya davacısı kadın lehine aylık 200 TL tedbir nafakasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği, boşanma kararının 23/10/2019 tarihinde kesinleştiği, birleşen tedbir nafakası hükmünün boşanma kararının kesinleşmesiyle ortadan kalktığı, tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak artırılması talebinin mümkün olmadığı...

            Davalı vekili istinaf dilekçesinde, davanın feragat nedeniyle reddedildiğini, ancak üniversitede okuyan çocuk için talep ettikleri tedbir nafakası konusunda karar verilmediğini, tedbir nafakası taleplerinin devam ettiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak nafaka yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, TMK'nın 166/1 maddesi kapsamında evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasıdır. Davacı tarafın feragati kapsamında davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamına göre; tarafların müşterek 08.11.2001 doğumlu Ela Betül adında çocukları vardır. Davalı tarafın istinaf talebi cevap dilekçesinde bu çocuk için talep edilen tedbir nafakası konusunda olumlu-olumsuz karar verilmemesine yöneliktir. İlk derece mahkemesince davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmekle süresinde verilen cevap dilekçesinde davalının müşterek çocuk için istediği tedbir nafakası konusunda olumlu-olumsuz karar verilmemesi doğru görülmemiştir....

            -TLsı tedbir nafakası ödemesine dair ara karar verilmiş olduğunu, nafakanın ara kararı davalı tarafından İstanbul 23. İcra Müdürlüğünün 2017/9994 esas sayılı dosyası ile icra takibine konulmuş olduğunu, bu dosyaya 2020 yılı mart ayına kadar aylık 1.045,00.-TLsı tedbir nafakası müvekkilin emekli maaşından haczedilmek kaydıyla yatırıldığını, dosyaya gelen 1.045,50.-TL'lık tedbir nafakası 19.03.2020 tarihinde davalıya gönderildiğini, boşanma davası derdest iken bu defa davalı tarafından müvekil aleyhine İstanbul 14. Aile Mahkemesi nezdinde 2016/808 Esas sayılı dosya ile boşanma davası açılmış olduğunu, uzun süre derdest olan (ilk dava) İstanbul 1....

            Hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, manevi tazminat, tedbir-yoksulluk nafakası, boşanma ve ziynet davası vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir. Davalı-davacı kadının karşı dava dilekçesinin içeriğinde aylık 400 TL tedbir-yoksulluk nafakası istenmişse de dilekçenin “talep” kısmında aylık 225 TL tedbir-yoksulluk nafakası talep edilmiş ve kadın vekilinin de bulunduğu 21/5/2015 tarihli ön inceleme duruşmasında kadının aylık 225 TL tedbir-yoksulluk nafakası talebi olduğu tespit edilmiş ve davalı-davacı vekili duruşmada tespitin doğru olduğunu ifade etmiştir. Mahkeme kadın yararına aylık 300 TL tedbir-yoksulluk nafakasına hükmetmiştir. Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir (HMK m. 26/1)....

              davanın reddine, davalı kadın lehine tedbir nafakası hükmedilmesine karar verilmiş; hüküm davacı koca tarafından boşanma davasının reddine yönelik, davalı kadın tarafından ise tedbir nafakası miktarına yönelik olarak temyiz edilmiş ve Dairemizin 23.10.2013 tarih, 2013/10160-23901 esas ve karar sayılı ilamı ile,boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur....

                UYAP Entegrasyonu