KARAR Açıklanan sebeplerle; 1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadının tedbir nafakası talebi ile ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakası yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA, 2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadının tedbir nafakası talebi ile ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarı yönlerinden BOZULMASINA, Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine, Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL'lik vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 28.02.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Davacı taraf tedbir nafakası verilmesi baştan hatalı olduğundan ödediği bedeli ödeme tarihinden itibaren talep etme hakkına sahiptir. Yukarıdaki açıklamalar ışığı altında icra dosyasında davacının istirdat talep ettiği 36.600,00 TL+ 750,00 TL asıl alacağın kadın için belirlenen tedbir nafakası için ödendiği sabittir. Bu ödemenin ahlaki ödeme sayılması mümkün olmadığı gibi boşanma davasının başlangıç tarihinden itibaren bozma kararı sonrası Bakırköy 8. Aile Mahkemesinin 2012/1029 Esas, 2013/93 Karar sayılı kararına kadar dosya kapsamında kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmediği, çocuk için hükmedilen tedbir nafakalarının da ayrıca ödendiği, söz konusu dekontlarla yapılan ödemelerin çocuğun tedbir nafakası olmadığı da anlaşılmıştır....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili isitnaf dilekçesinde taleplerinin tedbir nafakası istemine ilişkin olduğunu, tedbir nafakasının her zaman istenebileceğini ileri sürerek tedbir nafakasına hükmedilmemesi yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış çocuk için aylık 1000- TL tedbir ve iştirak nafakası ile kendisi için aylık 1000- TL tedbir ve yoksulluk nafakası isteminden ibarettir. Davacı vekili dava dilekçesinde ; taraflar arasında görülen boşanma davasında iştirak ve yoksulluk nafakası istemi olmadığından bu hususta hüküm kurulmadığını, boşanmaya ilişkin hükmün henüz kesinleşmemiş olduğunu belirterek eldeki davayı açtığını beyan etmiştir. Bilindiği üzere boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde yoksulluk nafakası davası açılması mümkün olup mahkemece yasal şartların varlığı halinde yoksulluk nafakasına hükmedilmesi mümkündür....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat, iştirak ve yoksulluk nafakası ile kadının tedbir nafakası davasının kısmen kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tedbir nafakası davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı-karşı davalı kadının tedbir nafakası davasının yıllık tutarı 6.000,00 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 47.530,00 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....
Davalının ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası ile kendi tedbir nafakası talebi hakkında istinaf başvurusu bulunmamasına karşın, kadının iştirak nafakası talebinin reddedilerek davalı erkek yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru bulunmamış ve kararın bozulmasını gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 17.03.2020 (Per.)...
İlk hükümde davacı-karşı davalı kadın yararına hükmedilen aylık 100,00 TL tedbir nafakası taraflarca temyiz edilmemiş ve tedbir nafakasına ilişkin hüküm kesinleşmiştir. Kesinleşen hususlarda yeniden hüküm kurulamaz. Bu sebeple bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda kesinleşen tedbir nafakası konusunda yeniden hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ne var ki bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırılmış olduğundan davalı-karşı davacı erkeğin karar düzeltme isteğinin bu yönüyle kabulü ile Dairemizin 11.11.2019 tarihli ve 2019/7170 esas ve 2019/11160 karar sayılı onama ilamının tedbir nafakası yönünden kaldırılmasına, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....
Ayrıca, boşanma davasından ayrı ve bağımsız olarak açılan tedbir nafakası ile hükmedilen nafaka kaldırılıncaya kadar devam edecektir. Bu halde Beykoz Aile Mahkemesinde 2012/276 esas sayılı dosyası ile bağımsız tedbir nafakası (TMK 197 m.) davasında kadın yararına aylık 800 TL nafakaya hükmedildiği ve bu kararın kesinleştiği dikkate alınmaksızın aynı dönem için erkek aleyhine iki ayrı tedbir nafakası olamayacağı gerekçesi ile kadın aleyhine olacak şekilde aylık 800 TL olan nafakanın kaldırılması yönünde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Her ne kadar nafaka ödemesi sırasında tahsilde tekerrür oluşturulamaz ise de, 26.09.2014 tarihinden itibaren hükmolunan, miktar olarak daha az nitelikteki tedbir nafakasına ilişkin takibin iptali gerekirken bağımsız tedbir nafakası dosyasından kadın yararına hükmolunan aylık 800 TL tedbir nafakasına ilişkin takibin iptali kararı doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece boşanmaya neden olan olaylarda davacı-davalı erkek tamamen kusurlu bulunduğuna göre, davalı-davacı kadının, birleşen tedbir nafakası(TMK mad. 197) davasında da ayrı yaşamakta haklılığını kanıtladığının kabulü gerekir. Durum böyleyken davalı-davacı kadının tedbir nafakası davasının da kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple tedbir nafakası davası yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, bozma sebebine göre tedbir nafakası davasında vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.10.2015 (Çrş.)...
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, tarafların müşterek çocukları ... ... yararına kullanılmak üzere dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 250.00 TL tedbir nafakası takdirine, nafakanın dava kesinleşinceye kadar tedbir dava kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, tarafların müşterek çocukları ... .... .... yararına kullanılmak üzere dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 200.00 TL tedbir nafakası takdirine, nafakanın dava kesinleşinceye kadar tedbir dava kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; taraflar boşanmış olup, müşterek çocukların velayeti davacı anneye verilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından birleşen tedbir nafakası davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri, boşanmanın feri olan tedbir nafakaları ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı erkeğin, kadının birleşen tedbir nafakası davasının kabulüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını(bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 44. maddesi ile 6100 sayılı Kanuna eklenen Ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının(HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer...