İlk derece mahkemesince; kadının zina (TMK md. 161), pek kötü ve onur kırıcı davranış (TMK md. 162) nedenlerine dayalı boşanma davalarının reddine, tarafların evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166) nedenine dayalı boşanma davalarının ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı-karşı davalı kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminata, davalı-karşı davacı erkeğin velayet ve tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir. Davacı-karşı davalı kadın vekili; erkeğin davasının kabulüne, kusur tespitine, kadının reddedilen zina, pek kötü ve onur kırıcı davranış nedenlerine dayalı boşanma davalarına, davacı-karşı davalı kadın yararına hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakası ile tazminatların miktarına yönelik olarak istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169) Boşanma davası açılmakla kadın lehine tedbir nafakası verilmesinin TMK 169. maddesine uygun olması dikkate alınarak davalının davacıya tedbir nafakası takdiri ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. TMK'nun 175.maddesinde boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği hükme bağlanmıştır. TMK'nın 176.maddesine göre yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir....
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169) TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, ilk derece mahkemesi tarafından hükmedilen tedbir-iştirak nafakası miktarlarının hakkaniyete uygun olduğu görüldüğünden erkeğin tedbir ve iştirak nafakası takdiri ve miktarlarına yönelik istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir....
ettiği, karar istinaf incelemesinde olup henüz kesinleşmediği, işbu davanın hukuki niteliğinin ayrı yaşamaya dayanan TMK 197....
Davacı kadın vekilinin; kadının reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır ( TMK m. 169). Tedbir nafakasının miktarı belirlenirken tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi gözetilir. Türk Medeni Yasası 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek; mahkemece kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken kadının tedbir nafakası talebinin reddine hükmedilmesi hatalı olmuştur....
Dava, ayrı yaşamda haklılık iddiasına dayalı tedbir nafakası istemine ilişkindir(TMK. md. 197). 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, ilk derece yargılamasını aşamalara ayırmıştır. Bu aşamalar: a) Dilekçelerin karşılıklı verilmesi, b)Ön inceleme, c)Tahkikat, d)Sözlü yargılama, e)Hüküm, olmak üzere beş aşamadan oluşmaktadır. Ön inceleme aşamasının amacı, tahkikat aşamasına geçmeden önce gerekli hazırlıkların yapılması, bu suretle gerek mahkeme gerekse de tarafların davaya tam bir hakimiyet ile davanın uzamasına sebep olacak nedenlerden arınmış olarak tahkikat aşamasına geçmesini sağlamaktır (Pekcanıtez/Atalay/Özekes, s.375-376; Ermenek, İbrahim: “Hukuk Muhakemeleri Kanununa Göre Ön inceleme”, İ.. Ü.. H.. F..i D.., C. 2, S. 1, Y. 2011, s. 145-146). Konuyla ilgili düzenlemelere göz atıldığında, 6100 sayılı HMK’nun 137. maddesinde, ön incelemenin kapsamı; 138....
Ancak, taraflar halen evli olup, ayrı yaşamakta haklılık nedeniyle nafaka talebinde bulunulmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle (TMK. nun 197. mad.) istenilen nafaka tedbir nafakası niteliğindedir. Mahkemece, yanlış nitelendirme sonucu “yoksulluk nafakası” olarak hüküm oluşturulması doğru değildir. Ayrıca, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, tedbir nafakasının niteliğine ve özellikle davalının tespit edilen gelir durumuna göre; mahkemece takdir edilen nafaka miktarı az olup Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun değildir....
Somut olayda ise, taraflar evli olup, davacı eş ayrı yaşamda haklılık nedeniyle, nafaka talebinde bulunmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle talep edilen nafaka, tedbir nafakası niteliğindedir. (TMK m. 197) Buna göre, mahkemece hükmedilen tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinin ardından yoksulluk nafakası olarak nitelendirilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu durumda, mahkemece; bağımsız açılan nafaka davasında, "kararın kesinleşmesinin ardından yoksulluk nafakası olarak devamına" şeklinde hüküm tesisi ve "tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile" ibaresinin eklenmemesi doğru görülmemiş, ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve hakimin takdir yetkisi kapsamında kalmadığından hükmün HUMK 438/VII, C.2 hükmü ile 6100 sayılı Yasanın 370/2, ek 3/1 maddesi gereği düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....
gelir durumu ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde açılan davanın kısmen kabulü ile, dava tarihinden itibaren geçerli olmak ve tahsilde tekerrür olmamak üzere davacı kadın için aylık 650,00 TL tedbir nafakasının (TMK m.197) davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, takdir edilen tedbir nafakasına dava tarihinden bir yıl sonra başlamak üzere ÜFE oranında artış uygulanmasına..." karar verilmiştir....
Bu itibarla, davacı tarafın tavzih isteminin reddine dair 16.05.2014 tarihli ek kararın kaldırılmasına ve kanuna aykırı olan bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile ;hükmün 1. fıkrasında yer alan “ Davanın TMK 197. maddesi uyarınca kısmen kabulü ile aylık 400,00-TL bakım nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” ifadesinin hükümden çıkartılarak yerine “ Davanın TMK 197. maddesi uyarınca kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren aylık 400,00-TL bakım nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” ifadesi yazılmak suretiyle 6100 sayılı Kanunun geçici 3.maddesi atfıyla H.U.M.K.'...