Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davalı-davacı erkek boşanmaya sebep olan olaylarda ağır kusurlu olup, davalı-davacı yararına manevi tazminata (TMK m.174/2) hükmolunması usul ve kanuna aykırıdır. Ancak bu yön temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış, yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir. 2-Temyiz sebeplerine hasren yapılan incelemeye gelince; Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle; eldeki boşanma davasında hüküm altına alınan tedbir nafakalarının (TMK m. 169), daha önce açılan tedbir nafakası davasında (TMK m. 197) hüküm altına alınan tedbir nafakaları ile tekerrür oluşturmayacak şekilde tahsil edileceğinin tabi bulunmasına göre temyiz itirazları yerinde görülmeyerek hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Ancak, taraflar evli olup, davacı eşin taraflar arasındaki reddedilip kesinleşen boşanma davasından sonra müşterek çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakasının sona erdiğini belirterek, halen ayrı yaşadıkları ve fiilen kendisinin baktığı müşterek çocuk için nafaka talebinde bulunmuş olduğuna göre mahiyeti itibariyle talep edilen nafaka tedbir nafakası niteliğindedir (MK. 197 md.). Buna göre mahkemece "yardım nafakası" olarak hükmedilmesi doğru değildir. Ne var ki, kanuna uygun olmayan bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, (HUMK.438/VII.) hüküm fıkrası 2 nolu bentte yer alan "...yardım" kelimesi silinerek yerine "tedbir" kelimesi yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 19.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Aile Mahkemesi'nin 2010/119 esas, 2010/1053 karar sayılı dosyası ile açmış olduğu bağımsız tedbir nafakası (TMK m. 197) davasında verilen tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleşmesine kadar devam edeceğinin anlaşılmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalı kadın süresinden sonra 10.02.2015 tarihli dilekçesi ile yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur. Mahkemece bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verileceği yerde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....
, ortak çocuk yararına 350,00 TL tedbir, 400,00 TL iştirak nafakasına, kadının birleşen tedbir nafakası davasının (TMK m. 197) kısmen kabulü ile ortak çocuk yararına 350,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiş, davalı-karşı davacı kadının kusur belirlemesi, tazminatlar ve ortak çocuk yararına hükmolunan nafakaların miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine görevli ......
ise de, bu yanlışlığın mahallinde tashihinin (HMK.md.304/1) mümkün bulunmasına göre, davacının bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediği gibi, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer hususlara ilişkin temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Manevi Tazminat-Tedbir ve Yoksulluk Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; boşanma davasının reddi, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası, ihtiyati tedbir kararı ve vekalet ücretine yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise; tedbir nafakası miktarı, yoksulluk nafakası ve manevi tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 13.04.2015 günü duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı ... ile vekili Av. ... geldi. Karşı taraf temyiz eden davalı-karşı davacı ... ile vekilleri gelmediler. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
Davada, davacı eş...ayrı yaşamda haklı olduğu ileri sürülerek; davalı eş Yahya’nın aylık 500 TL tedbir nafakası ödemesine hükmolunması talep edilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava tarihi olan 01.03.2010 ila 28.02.2012 tarihleri arasındaki dönem için geçerli olmak üzere 250 TL tedbir nafakası takdir edilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davacı kadın tarafından bağımsız olarak açılan nafaka davası; TMK.'nun 197/3.maddesine dayanmakta olup; toplanan delillerden davalı kocanın, haklı bir sebep olmaksızın davacıyla birlikte yaşamaktan kaçındığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, TMK.'...
(TMK. m.366) Bu açıklamalar çerçevesinde; yardım nafakası davasının koşulları ve yardım nafakası davasının taraflarına göre; davacı kurumun halen evli olan ilgili adına davalı eşten yardım nafakası talep edemeyeceği, koşullarının oluşması halinde ilgili kişinin, davalı eş aleyhine ancak TMK'nın 197.maddesine göre tedbir nafakası davası açabileceği, ilk derece mahkemesinin delil değerlendirmesinde ve gerekçe sinde isabetsizlik bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı kurumun istinaf isteminin reddine karar verilmiştir....
TMK.'nun 197.maddesi uyarınca, ayrı yaşamda haklı olan eş diğerinden tedbir nafakası talebinde bulunabilir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği karı-koca birliğin giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK.md.186/son). Nafaka takdirinde, tarafların ekonomik durumları tam ve sağlıklı araştırılıp, gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına ve TMK 4.md. vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir miktar nafakaya hükmedilmelidir. Mahkemece; her ne kadar tarafların sosyal ve ekonomik durumları araştırılmış ise de, davalı hakkında yaptırılan sosyal ekonomik durum araştırmaları yetersiz olup denetime imkan verecek nitelikte değildir....
İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1) nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve toptan olmak üzere 10.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 5.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminata, kadının katılma alacağı davasının tefrikine hükmedilmiştir. Davacı kadın vekili; kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile iştirak nafakasının miktarına, toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesine ve yoksulluk nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı erkek vekili; kadının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ileri istemine ilişkindir....