Boşanma davasında verilecek tedbir nafakası boşanma davasında verilen kararının kesinleşmesine kadar devam eder iken, bağımsız tedbir nafakası davasında verilen tedbir nafakası tarafların boşanmalarına kadar fiili ayrılık devam ettiği sürece devam eder. Derdest bir davadan söz edilebilmesi için davaların, taraflarının, konusunun ve dava sebebinin aynı olması gerekir (HMK m.114/1- 1). Bu sebeple, bağımsız tedbir nafakasının (TMK m 197) artırılması talebine ilişkin eldeki davanın, taraflar arasında görülen boşanma dava dosyası ile derdest olduğundan söz edilemez. Kabule göre de; derdestlik, dava şartlarından (HMK m. 114/1- ı) olup, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir (HMK m 115/2). Bu itibarla, ilk derece mahkemesince "Derdestlik sebebiyle davanın açılmamış sayılmasına," karar verilmesi de doğru değildir....
Gerçekleşen bu durum karşısında tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak tam kusurlu eş yararına yoksulluk nafakasına (TMK 175 md.) hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Davalı-davacı kadın eş, Türk Medeni Kanununun 197/1. maddesi uyarınca açtığı birleşen bağımsız tedbir nafakası davasında ayrı yaşamakta haklılığını ispatlaması gerekir. Yukarıda birinci bentte açıklandığı üzere; davalı-davacı kadın eş müşterek konutu kendiliğinden terk etmiş ve ayrı yaşamakta haklılığını ispatlayamamıştır. O halde tedbir nafakası davasının reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.04.03.2015(Çrş.)...
Davalı erkek vekili; kusur tespitine, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile velayet düzenlemesine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuşturç Dava; zina (TMK md. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenlerine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir. Davacı kadın vekilinin; kadının reddedilen tedbir nafakası talebine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). Tedbir nafakasının miktarı belirlenirken tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi gözetilir....
Aynı yasanın 197. maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Tedbir nafakasında eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir (TMK Md. 186/son). Davacı eşin ekonomik durumunun davalı (kocadan) daha iyi olması veya davacının çalışması davalı (kocayı) tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Ortak giderlere (elektrik, su, telefon, kira, yakıt parası vs.) katılma yükümlülüğünü tamamen ortadan kaldırmaz. Bu durum sadece nafaka miktarının takdirinde etkili olabilir. Davacı kadının gelirinin bulunması ona tedbir nafakası bağlanmasını engelleyici bir hal değildir....
(TMK. md.197) Buna göre, mahkemece; davacı yönünden hükmedilen nafakanın yoksulluk nafakası olarak nitelendirilmesi ve müşterek çocuk yönünden hükmedilen nafakanın iştirak nafakası olarak nitelendirilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, kanuna uygun olmayan bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1 nolu bendinde yer alan “...karar kesinleşmesine binaen yoksulluk nafakası olarak devamına..." ifadesinin ve 2 nolu bende yer alan "iştirak nafaka" ifadelerinin çıkarılarak yerine "...tedbir nafakası..." ifadelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 15.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1321 KARAR NO : 2023/2732 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : YEŞİLOVA ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 01/03/2022 NUMARASI : 2021/68 ESAS-2022/34 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı koca vekili, dava dilekçesinde özetle; öncelikle zina (TMK md.161), bu talep kabul edilmez ise evlilik birliğinin sarsılması (TMK md.166/1- 2) hukuki sebebine dayalı olarak tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye bırakılmasına, müşterek çocuk yararına 700,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, müvekkili yararına 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, 200.000,00 TL maddi, 200.000,00 TL manevi...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış; TMK.nun 197 maddesine dayalı önlem nafakası ile TMK.nun 197 maddesine dayalı giderlere katılma alacağı istemine ilişkindir. Evlilik devam ederken eşlerin birbirleri hakkında koşulları oluştuğu takdirde tedbir nafakası davası açma ve bir takım önlemlerin alınmasını talep etme hakları vardır. Tedbir nafakasının hukuki dayanakları TMK'nun aile hukukunu düzenleyen bölümünde birden fazla madde kapsamında düzenlenmiştir. Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılırlar (TMK m.186/3). Eşler birlikte yaşarken; Eşlerden birinin istemi üzerine hakim, ailenin geçimi için her birinin yapacağı parasal katkıyı belirler (TMK m.196/1). Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya (TMK m.185/3,186/3) ilişkin önlemleri alır (TMK m.197/2)....
Dairemizin 10/12/2018 tarih, 2018/3595 esas ve 2018/14175 karar sayılı kararında "Temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere, özellikle boşanma davasından bağımsız açılan birleşen tedbir nafakası davasında kendisi için istedği tedbir nafakası (TMK m. 197) talebinin de kabulü gerekirken; reddine karar verilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir" yazılacak iken sehven "Temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere, özellikle boşanma davasından bağımsız açılan birleşen tedbir nafakası davasında kendisi için istedği tedbir nafakası (TMK m. 197) talebinin de kabulü gerekirken; karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir" yazılmasının maddi hata olduğunun anlaşılmasına göre, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440.maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı kanunun 442/3. maddesi gereğince; bu maddede gösterilen para cezasının miktarı 5252 sayılı Kanunun 4. maddesiyle artırıldığından...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek, eşinin 17.04.2012 tarihinde evi terk ettiğinden bahisle 28.08.2012 tarihinde ihtar isteğinde bulunmuş, ihtarın sonuçsuz kalması üzerine boşanma (TMK. md. 164) davası açmıştır. Mahkemece, davalı kadın tarafından 05.03.2007 tarihinde açılan ve kabul edilerek 31.07.2008 tarihinde kesinleşen tedbir nafakası (TMK. mad.197/1) davasında kadının ayrı yaşamakta haklılığının kanıtlandığı belirtilerek erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiştir....
ın karar tarihinden sonra 15.02.2017 tarihinde ergin olduğunun anlaşılmasına göre davacı-davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Ayrı yaşamada haklı olan davacı-davalı kadının bağımsız tedbir nafakası davasının kabulü ile kadına boşanma davasında hükmedilen tedbir nafakası (TMK m. 169) ile mükerrer olmayacak şekilde uygun miktarda tedbir nafakası takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir (TMK m. 197) 3-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK m.175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-davalı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir....