Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin, anlaşmalı boşanma üzerine TMK'nın 166/3 uyarınca karar vermesi nedeniyle anlaşmalı boşanma kararı verilmesinden sonra 24.07.2019 tarihinde Konya 1. Aile Mahkemesinin 2019/575 Esasına kayden tedbir nafakası talep edildiği, Zira çekişmeli boşanma davasının anlaşmalı boşanma davasına dönmesi ile ilk davada talep ettiğimiz tedbir nafakasının artık geçerliliği kalmadığı, zira davanın nev'inin değiştiği, tedbir nafakası bağımsız bir davanın konusu olabilecek bir talep olmadığı ve vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde olmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın ve vekalet ücreti hükmünün kaldırılmasına karar verilmesi" yönünde istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. TMK.'nun 197. Maddesinde; "Eşlerden biri ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir....

Buna göre, tedbir nafakasına ilişkin ara kararına dayalı olarak ... takip başlatılması yerinde olduğu gibi, icra emri tebliğinin talep edildiği aşamada tedbir nafakası alacağı ilama bağlanmış olduğundan ve tedbir nafakasının boşanma davasının reddine ilişkin ilamın kesinleşmesine kadar devam edeceği tabii olduğundan, takip dayanağı ilam kesinleşmeden ilamlı takip yapılabileceğinin kabulü gerekir. Öte yandan; 6100 sayılı Kanun'a eklenen ve “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanması gereken HUMK'nun 443/4. (HMK 367) maddesi gereğince, aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemezler. Ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan yoksulluk nafakası, tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik hükümler de aynı kurala tabidirler....

    Ayrı yaşamaya hakkı doğan davacı kadın yararına Türk Medeni Kanununun 197/1. maddesi gereğince tedbir nafakası tayin edilmesi, usul ve yasaya uygundur. Davacı kadın yararına tedbir nafakası verilmemesi gerektiğine ilişkin görüşe katılmıyorum. Yukarıda açıkladığım nedenlerle, yerel mahkemenin 1996 yılında kadın yararına tayin edilen nafakanın arttırım talebinin reddi ile tekrar ayrı yaşama hakkı doğan davacı kadın yararına tedbir nafakasına hükmetmesinde bir çelişki ve isabetsizlik bulunmadığı düşüncesindeyim. Bu sebeplerle yerel mahkeme kararının onanması gerektiği görüşündeyim. Değerli çoğunluktan farklı düşünüyorum....

      Medeni Kanun'un (Geçici Önlemler) başlığını taşıyan 169. maddesinde; (boşanma veya ayrılık davası açılınca Hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır) düzenlemesine yer verilmiştir. Sözü edilen tedbir nafakası, boşanma kararının kesinleşmesi ile sona erer. Takip dayanağı ilam da bu madde hükmüne göre verilmiş tedbir nafakasını kapsamaktadır. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, somut olayda davalı eş ve müşterek çocuk için dava tarihinden itibaren hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası .boşanma hükmünün kesinleştiği 30.05.2002 tarihine kadar devam edeceğinden ve borçlunun da herhangi bir ödeme iddiası bulunmadığına göre alacaklının bu miktar için takibe devam etmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1331 KARAR NO : 2020/1347 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ERZİNCAN AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/02/2018 NUMARASI : 2016/381 ESAS- 2018/97 KARAR DAVA KONUSU : Tedbir Nafakası, Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni ile Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki tedbir nafakası, şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma ve ferileri davalarının yapılan açık yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince verilen hüküm süresinde taraf vekillerince istinaf edilmekle dosya incelendi....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tarafların istinaf başvuruları incelenerek, Dairemizce 10/06/2021 tarihli ve 2021/351 Esas 2021/1727 sayılı karar ile; "Davacı kadının ve davalı kocanın tedbir nafakası ve tazminatlar dışında kalan istinaf istemlerinin esastan reddine, Davacı kadının ve davalı kocanın tedbir nafakası ve tazminatlar yönlerinden yapmış oldukları istinaf istemlerinin kabulü ile; Davacı kadın yararına takdir edilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, boşanma hükmünün kesinleşmesi tarihine kadar devamı ile davalı kocadan alınarak davacı kadına verilmesine, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, Davacı kadının maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ İLE, 50.000,00 TL maddi tazminatın davalı kocadan alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, Davacı kadının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ İLE, 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı kocadan alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin...

        Dairemizin 07.03.2016 tarih ve 2015/12967 esas. 2016/4381 karar sayılı ilamıyla, davalı-davacı erkeğin, kadının bağımsız olarak açtığı tedbir nafakası yönünden temyiz itirazlarının reddi ile davacı-davalı kadının eşine fiziksel şiddet uyguladığı, davalı-davacı erkeğin boşanma davası açmakta haklı olduğu ve erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma kararı verilmiştir. Bozma sonrası verilen ikinci kararda ise davalı-davacı erkeğin eşine birden fazla kez fiziksel şiddet uyguladığı, ve hakaret ettiği, davacı-davalı kadının ise eşine fiziksel şiddet uyguladığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı-davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu belirtilerek her iki boşanma davasının kabulü ile kadın yararına maddi ve manevi tazminata, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın tarafından açılan bağımsız tedbir nafakası davasının kısmen kabulüne hükmedilmiştir....

          Boşanma davası açılmakla davalı kadının ayrı yaşama hakkı olduğu, yine kadın tarafından açılan önlem nafakası davasında verilen önlem nafakası da dikkate alınarak kadın lehine TMK 169.madde gereğince tedbir nafakası verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu gibi miktarı da tarafların ekonomik, sosyal durumu ve hakkaniyete uygundur. Bu haliyle davacı erkeğin kadına tedbir nafakası verilmesi ve miktarına, kadının tedbir nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Kanaat getirilen kusur durumu karşısında aylık düzenli geliri ve mal varlığı bulunmayan kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından TMK 175.madde gereğince kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesi ve TMK 166/5.maddesi gereğince artış oranına karar verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur. Ancak tarafların ekonomik, sosyal durumu ve hakkaniyet dikkate alındığında yoksulluk nafakası azdır....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafaka-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm boşanma davası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * mahkemece dava tarihinden boşanma hakkındaki hükmün kesinleşmesi tarihine kadar tedbir nafakası, boşanma hakkındaki hükmün kesinleşmesinden itibaren ise davacı eş için 200 YTL. yoksulluk nafakası müşterek çocuk için ise 100 YTL. iştirak nafakası takdir edildiğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.04.2009 (Prş.)...

            tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ve yıllık artış uygulanarak çocuk için aylık 500,00 TL tedbir/iştirak nafakası, davacı için dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ve yıllık artış uygulanarak aylık 500,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası ile dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu