DAVALI-DAVACI : DAVA TÜRÜ :Boşanma-Tedbir Nafakası-Yardım Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm boşanma ve tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.28.03.2011(Pzt)...
tedbir nafakası davası açtıklarını, konu dosya ile birleştirme taleplerinin olduğunu belirterek tarafların boşanmalarına, 1600 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte 250 bin TL maddi ve 250 bin TL manevi tazminata hükmolunması ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı davalı erkeğe yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki boşanma ve tedbir nafakası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulüne, tedbir nafakası davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı-davalı vekilince asıl ve birleştirilen dava yönünden, davalı-davacı vekilince asıl dava yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-davalı vekilinin tüm, davalı-davacı vekilinin yargılama giderleri ve vekâlet ücretine ilişkin istinaf istemlerinin esastan reddine, davalı-davacı vekilinin başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası, ortak çocuklar yararına iştirak nafakası miktarlarının artırılmasına karar verilmiştir....
ve gözetimi anne tarafından sağlandığından birleşen dava tarihinden geçerli olmak üzere ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, erkek tarafından açılan birleşen boşanma davasında davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kadına verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın tarafından açılan birleşen bağımsız tedbir nafakası davasında çocuk lehine takdir edilen tedbir nafakasının tekerrüre sebebiyet verilmemesi açısından erkek tarafından açılan boşanma davasında çocuk için takdir edilen tedbir nafakasından mahsubuna, boşanmaya sebep olaylarda tarafların karşılıklı kusur durumları, sosyal ve ekonomik durumları göz önüne alınarak kadın lehine tedbir nafakası takdirine yer olmadığına karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası- Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, tedbir nafakası ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın tarafından açılan tedbir nafakası davası ile birleşen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince boşanma ve fer’ilerine ilişkin hüküm kurulmuş ve hükme karşı davalı-karşı davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Maddesi uyarınca REDDİNE, B-)Davalı-davacı erkek vekilinin, kusur belirlemesine yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KISMEN KABULÜ ile; Boşanmaya sebep olaylarda davacı-davalı kadının ağır kusurlu, davalı-davacı erkeğin ise hafif kusurlu olduğunun TESPİTİNE, C-) Davacı-davalı kadın vekilinin, bağımsız olarak açılan tedbir nafakası (asıl davada) davasında ve boşanma davasında müşterek çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarına ve çocuk için hükmedilen iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KABULÜ ile; İlk Derece Mahkemesince asıl davada (bağımsız açılan tedbir nafakası davası) müşterek çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakasına yönelik olan A2. bent ile taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında müşterek çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasına yönelik olan B7....
karar verilen birleşen tedbir nafakası davasının dava tarihi olan 04.11.2013 tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 3-Hakim tarafların talepleriyle bağlı olup talepten fazlasına ve başka bir şeye hükmedemez (HMK m. 26)....
Somut olayda, davacı-davalı kadın yararına yıllık 9.000TL (aylık 750TL) tedbir nafakasına hükmedilmiş olup, bölge adliye mahkemesince tedbir nafakası davası yönünden verilen karar kesindir....
Hukuk Dairesinin 2018/2571 E., 2019/1634 K. sayılı ilamı ile taraflarca boşanma kararı yönünden istinaf talebinde bulunulmadığından boşanmaya ilişkin hükmün kesinleştiği belirtilerek yoksuluk nafakası yönünden kararın kaldırılmasına, diğer istinaf istemlerinin reddine karar verildiği, Büyükçekmece 3.Aile Mahkemesince boşanma yönünden verilen kararın 08/10/2018 tarihinde kesinleştiğine dair kesinleşme şerhi düzenlendiği görülmüştür. Boşanma davası içerisinde TMK'nın 169. maddesi gereğince hükmolunan tedbir nafakası, boşanma ile ilgili hükmün kesinleşmesi ile kendiliğinden ortadan kalkar....
Dolayısıyla tedbir nafakası takdirine ilişkin kararın, davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına ilişkin araştırma sonuçlarının dosyaya gelişini takiben hemen verilmesi gerekir. Öte yandan; boşanma ve ayrılık davalarında, tarafların kusur durumu hiçbir şekilde tedbir nafakasının takdirine etkili bir unsur değildir. Lehine önlem alınacak olan taraf kusurlu olsa dahi, önlemi gerektirici sebebin varlığı halinde kanunda belirtilen geçici nitelikteki önlemlerin alınması gerekir. Yine, her iki tarafın da gelirinin bulunması tedbir nafakası verilmesini engelleyici bir hâl değildir....