Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından birleşen tedbir nafakası davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri, boşanmanın feri olan tedbir nafakaları ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı erkeğin, kadının birleşen tedbir nafakası davasının kabulüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını(bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 44. maddesi ile 6100 sayılı Kanuna eklenen Ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının(HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer...

    nun 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velayet hakkının anneye verilmesine, müşterek çocuk için aylık 400,00.TL tedbir-iştirak nafakasına karar verildiği, verilen kararda; müşterek çocuk için takdir edilen nafaka dışındaki yönlerden taraflarca istinaf başvurusu olmadığından, İlk Derece Mahkemesince boşanma ve velayet hükmü yönü ile verilen kararın 24/10/2018 tarihinde kesinleştirildiği, nüfusa işlendiği, davacı kadının, müşterek çocuk için takdir edilen tedbir nafakası başlangıcı ve tedbir-iştirak nafakasının miktarlarının yetersiz olduğu yönünde istinaf başvurusunun incelenmesinde; İlk Derece Mahkemesince 16/01/2018 tarihli celsede "müşterek çocuk Sidar için aylık 400,00.TL tedbir nafakasının, davalıdan alınarak, davacıya verilmesine" ilişkin tedbir nafakası yönü ile ara karar ile düzenleme yapıldığı, ancak tedbir nafakasının başlangıç tarihinin belirtilmediği, bu durumun infazda tereddüte yol açacağı, kadının, bu yöndeki istinaf başvurusunda haklı olduğu, ayrıca müşterek...

    karar verilen birleşen tedbir nafakası davasının dava tarihi olan 04.11.2013 tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 3-Hakim tarafların talepleriyle bağlı olup talepten fazlasına ve başka bir şeye hükmedemez (HMK m. 26)....

      Bölge adliye mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda her ne kadar boşanma hükümlerinin istinaf edilmeyerek kesinleşmesi ile birlikte ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakasının iştirak nafakasına, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının ise yoksulluk nafakasına dönüşerek konusuz kaldığı, bu nedenle bu yöne ilişkin istinaf incelemesinin yapılamayacağı belirtilerek tarafların tedbir nafakası ve miktarına yönelik istinaf talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de karşılıklı davalarda verilen boşanma hükümlerinin taraflarca istinaf konusu edilmeyerek hükmün boşanma yönünden kesinleşmesi, tedbir nafakalarının kesinleşme tarihi itibariyle sona erdiği anlamına gelmekte ise de bu husus geçmişe yönelik olarak tedbir nafakasının takdiri, başlangıç tarihleri, süreleri ve miktar tâyini açısından da kesinleştiği anlamına gelmemektedir....

        Somut olayda, davacı-davalı kadın yararına yıllık 9.000TL (aylık 750TL) tedbir nafakasına hükmedilmiş olup, bölge adliye mahkemesince tedbir nafakası davası yönünden verilen karar kesindir....

          tedbir nafakası davası açtıklarını, konu dosya ile birleştirme taleplerinin olduğunu belirterek tarafların boşanmalarına, 1600 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte 250 bin TL maddi ve 250 bin TL manevi tazminata hükmolunması ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı davalı erkeğe yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir....

          Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda her ne kadar ortak çocuk ... yararına dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL olarak hükmedilen tedbir nafakasının bozma sonrası mahkeme karar tarihi olan 30.03.2021 tarihinden itibaren aylık 500,00 TL'ye yükseltilerek kararın kesinleşmesine kadar tedbir nafakası, kararın kesinleşmesinden itibaren ise iştirak nafakası olarak devamına karar verilmiş ise de, ortak çocuk yararına mahkemenin 23.07.2014 tarihli ara kararıyla hükmedilen tedbir nafakası bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiştir. Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen ortak çocuk yararına verilen tedbir nafakası bozmanın kapsamı dışında kalıp kesinleştiği halde miktar arttırılarak yeniden tedbir nafakasına karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davalı vekili Av.... 19.3.2010 tarihli dilekçesiyle tedbir nafakası haricinde kalan temyiz taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden, tedbir nafakası dışında kalan yönlerden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı vekili aynı dilekçe ile tedbir nafakası talebinden fearagat ettiğini bildirdiğinden, feragat konusunda bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Hükmün yukarıda 2.bentte gösterilen nedenle tedbir nafakası yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan yönlerden temyiz dilekçesinin yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle REDDİNE, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 12.04.2010 (Pzt.)...

              Dolayısıyla tedbir nafakası takdirine ilişkin kararın, davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına ilişkin araştırma sonuçlarının dosyaya gelişini takiben hemen verilmesi gerekir. Öte yandan; boşanma ve ayrılık davalarında, tarafların kusur durumu hiçbir şekilde tedbir nafakasının takdirine etkili bir unsur değildir. Lehine önlem alınacak olan taraf kusurlu olsa dahi, önlemi gerektirici sebebin varlığı halinde kanunda belirtilen geçici nitelikteki önlemlerin alınması gerekir. Yine, her iki tarafın da gelirinin bulunması tedbir nafakası verilmesini engelleyici bir hâl değildir....

              ve gözetimi anne tarafından sağlandığından birleşen dava tarihinden geçerli olmak üzere ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, erkek tarafından açılan birleşen boşanma davasında davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kadına verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın tarafından açılan birleşen bağımsız tedbir nafakası davasında çocuk lehine takdir edilen tedbir nafakasının tekerrüre sebebiyet verilmemesi açısından erkek tarafından açılan boşanma davasında çocuk için takdir edilen tedbir nafakasından mahsubuna, boşanmaya sebep olaylarda tarafların karşılıklı kusur durumları, sosyal ve ekonomik durumları göz önüne alınarak kadın lehine tedbir nafakası takdirine yer olmadığına karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu