WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/10/2013 NUMARASI : 2012/599-2013/968 Dava boşanma ve aferisi niteliğindeki tedbir nafakası ile maddi-manevi tazminat davacı olarak açılmış olup, yargılama sırasında davacı boşanma istemediğinden tedbir nafakası olarak devam edilmiş, mahkemece verilen hükmü temyiz eden davalı tarafça, davacının boşanma davasından feragat etmesine ve davanın kısmen kabul edilmesine rağmen lehine vekalet ücreti verilmemesi de temyiz ettiği, buna göre davalının boşanma yönünden de temyizinin olduğu anlaşılmakla uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi dairemizin görevi dışındadır. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 29.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sırasında mahalli mahkemece tedbir nafakası verilmesine ilişkin 21.05.2013 tarihli ara kararı temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, boşanma davasıyla birlikte, kendisi ve müşterek çocuklar için tedbir nafakası talep etmiş, mahkemece 21.05.2013 tarihli ara kararı ile davacı kadın ve müşterek çocuklardan... yararına 350,00'şer TL, müşterek çocuk...yararına ise 450,00 TL tedbir nafakasının davalı kocadan alınarak davacı kadına ödenmesine karar verilmiş, davalı bu ara kararı ile hükmedilen tedbir nafakasını temyiz etmiştir. Ayrılık veya boşanma davası üzerine Türk Medeni Kanunu 169. maddesi gereğince icap eden geçici tedbirlerin alınmasına veya tedbir isteklerinin reddine dair kararlar, ancak esas hükümle birlikte temyiz edilebilir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından, yararına hükmedilen tazminatların miktarı, iştirak nafakalarının miktarı, tedbir ve yoksulluk nafakası isteğiyle ilgili hüküm kurulmaması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle 17.04.2014 tarihli ikinci oturumda, davalı-karşı davacı yararına 200 TL. tedbir nafakasına hükmedildiğinin anlaşılmasına göre, davalı-karşı davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı, karşı dava dilekçesinde talep ettiği tedbir nafakasının karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamını da istemiştir....

        Davalı, davacının talebi olan tedbir/yoksulluk nafakası hususunda istinaf kanun yoluna başvurmamıştır. Bu nedenle, davalı, katılma yolu ile boşanma, kusur, maddi-manevi tazminat hususunu istinafa getiremeyeceğinden, davalının bu yöndeki istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ; A-)1- Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Gaziantep 9....

        Boşanma davası sırasında verilen tedbir nafakası, boşanma kararının kesinleşmesi ile sona erer. Kesinleşmeden sonra mahkemece hükmedilmişse, yoksulluk nafakası istenebilir. Öte yandan İİK'nun 40. maddesi uyarınca ilamın bozulması ile takip olduğu yerde durur. Somut olayda,... Aile Mahkemesi'nin 2012/882 Esas sayılı boşanma davası nedeniyle tesis edilen 22.01.2013 tarihli tensip tutanağının (7) nolu ara kararı ile borçlu aleyhine müşterek çocuk için 150 TL, eş için ise 200 TL tedbir nafakasına karar verildiği, söz konusu ara kararının nafaka alacaklıları tarafından 06.02.2013 tarihinde ilamsız takibe konulduğu, boşanma davasının 12.09.2013 tarihinde karara bağlandığı, tarafların boşanmasına ve kararın (B) nolu bendinde 200 TL iştirak, 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, Yargıtay 2....

          Medeni Kanun'un "Geçici Önlemler" başlığını taşıyan 169.maddesinde; "boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır" düzenlemesine yer verilmiştir. Sözü edilen tedbir nafakası boşanma kararının kesinleşmesi ile sona erer. Takip dayanağı ilamda yer alan davacı ve müşterek çocuklar için aylık toplam 650,00 TL'de bu madde hükmüne göre verilmiş tedbir nafakası niteliğinde olup, boşanma kararının kesinleşmesine kadar devam eder. Kesinleşme tarihinden sonra ise iştirak nafakası işlemeye başlar. Boşanma veya ayrılık vukuunda, çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf, gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür.(TMK. Md. 182) Bu madde uyarınca, ilamda hüküm altına alınan iştirak nafakasının alacaklısı, müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eştir....

            Asliye Hukuk (Aile) mahkemesinin kararına karşı, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurusunda bulunulduğu, dairemizce 17/02/2022 tarih, 2020/574 esas, 2022/397 karar sayılı kararı ile davacı kadının, " müşterek çocuklar için TMK'nun 169, 182/2, 328/1, 330/1 maddeleri uyarınca takdir edilen tedbir-iştirak nafakası ile boşanma nedeni ile kadın lehine takdir edilen maddi-manevi tazminat miktarlarının yetersiz olduğu yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı kadının, tedbir-yoksulluk nafakası talebinin reddine ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile kadın lehine TMK'nun 169, 175 maddeleri uyarınca aylık 400,00. TL tedbir, aylık 1.600,00....

            Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflarca Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca açılan boşanma davalarının birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda, ilk derece mahkemesince davacı-davalı erkeğin davasının reddine, davalı-davacı kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye verilmesine, çocuklar için tedbir, iştirak nafakası ile davalı-davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmiş, davalı-davacı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası isteminin ise reddine karar verilmiş; hüküm, davacı-davalı erkek tarafından kusur tespiti, aleyhine hükmedilen tazminatlar, iştirak nafakası ve vekalet ücreti yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, tedbir ve iştirak nafakaları ile tazminatların miktarı, reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası talebi yönünden istinaf edilmiştir....

              yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatleri kapsamında kadın lehine maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1- 2) takdir edilmesinde, takdir edilen tazminat tutarlarında, velayetin anneye verilmesinde, çocuk için tedbir - iştirak nafakası takdiri ile, takdir edilen tedbir - iştirak nafakası miktarında, kadının tedbir yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmesinde de usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, tarafların yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Sakarya 1....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar ile kadının birleşen tedbir nafakası davası yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakaların miktarı ile birleşen tedbir nafakası davasının dava tarihi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı kadın tarafından açılan ve asıl dava ile birleştirilen tedbir nafakası dava tarihinin gerekçeli karar başlığında 07.10.2013 yerine 30.10.2013 olarak yazılmasının mahallinde düzeltilebilir bir maddi hata olduğunun anlaşılmasına göre, davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının ise aşağıdaki bendin...

                UYAP Entegrasyonu