Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık; kambiyo senedine özgü haciz yoluyla icra takibinde tebligat usulsüzlüğü ve aşkın haciz şikayeti ile imza ve borca itiraz niteliğindedir. Takip dosyasının incelenmesinde; takibe konu senette davacı adresinin İvogsan 22. Cadde 1472 Sokak No:12 İvedik Ostim Ankara olarak gösterildiği ve ödeme emri tebligatının İvogsan Eminel Sitesi 22. Cadde 1472 Sokak (Eski 689. Sokak) No:12 Ostim Yenimahalle Ankara adresine çıkartıldığı, senet adresi ile tebligat adresinin uyumlu olduğu, ödeme emri tebligatının 16.01.2019 tarihinde "Muhatabın iş nedeniyle adres dışında olduğunu ve muhatabın daimi çalışanı olduğunu beyan eden İbrahim Sayılı imzasına tebliğ edildi." açıklaması ile tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Davacı borçlu vekilinin aşkın haciz şikayetine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; Aşkın haciz şikayeti İİK.'...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-Borçluların temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçluların temyiz itirazlarının (REDDİNE); 2-Alacaklının temyiz itirazlarına gelince; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlular hakkında bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlulardan ... 23.01.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurusunda usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz etmiş, mahkemece, usulsüz tebliğ şikayeti kabul...

    öğrenme tarihinin tespitiyle, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin bu tarihe göre düzeltilmesine, usulüne uygun olarak 89/1 haciz ihbarnamesi çıkarılmadan 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri çıkarılamayacağından veya çıkarılmış olsa bile hükümsüz sayılacaklarından 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile mahkeme kararının bozulduğu ,bozma kararı üzerine mahkemece 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ işlemi usul ve yasaya uygun olmadığından 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 25/12/2015 tarihi olarak düzeltilmesine, 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ işlemi usulüne uygun olmadığından 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin çıkarılamayacağı gerekçesi ile şikayetçiye gönderilen 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır....

      İcra Hukuk Mahkemesinin 15.11.2019 tarih ve 2019/954 esas 2019/1025 karar sayılı kararı ile davacının tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 23.09.2019 olarak düzeltilmesine karar verildiği,davacı borçlunun aynı tarihte icra müdürlüğüne yapılmış borca itirazının bulunduğu yine mahkemenin 2019/954 sayılı takip dosyasında verilen ara karar gereğince 25.09.2019 tarihinde dosyaya teminat olarak 35.905 tl yatırıldığı görülmüştür. Yine 15.10.2019 tarihinde dosyaya 112.766.18 TL gelmiştir. Somut olayda haciz, şikayete konu ödeme emrinin tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden sonrasına ilişkindir. Ancak, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağı, tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Bu durumda tebligat usulsüzlüğüne ilişkin karar kesinleşmeden dosyaya yatan paranın iadesi istenemez....

      Şikayetçi borçlunun, takip dosyası kapsamında yapılan tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğu şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, ... 9. İcra Hukuk Mahkemesinin 01.12.2016 tarih ve 2016/471 E.- 2016/635 K. sayılı kararı ile şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin, kıymet takdir raporunun tebliğ edildiği tarih olan 04/03/2016 olarak düzeltilmesine karar verildiği, borçlu tarafından, dava dilekçesinde anılan kıymet takdir raporu tebliğinin de usulsüzlüğünün ileri sürüldüğü fakat bu durumun ilk derece mahkemesi tarafından incelenmediği şikayeti ile ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 20....

        Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka bâtıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12-258 E.-1991/344 K. sayılı kararı). Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı ise, İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca, usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu nedenle, mahkemece, öncelikle borçlunun, takibi ve ödeme emri tebligatını öğrenme tarihinin tespiti gerekir....

          DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itiraza ilişkindir. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, davacı dava dilekçesinde, ödeme emrinin tebliği işleminin usulsüzlüğü ile birlikte 103 davetiyesi tebliği işleminin usulsüzlüğünü de ileri sürmüş olup, dava dilekçesinde bildirilen öğrenme tarihi 17/02/2020 itibariyle şikayet başvurusu yasal süresi içinde yapılmıştır....

          İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. İstinaf incelemesine konu olayda, davacıya dava konusu haciz işlemiyle ilgili olarak 103 davetiyesinin 31/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, bu tebliğ işleminin usulsüzlüğü ayrıca şikayete konu edilmediği gibi dava dilekçesinde de bu yönde bir iddia bulunmadığı, tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddia edilmeden mahkemece kendiliğinden bu hususun değerlendirilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı ve borçluya örnek 7 nolu ödeme emri tebliğ edildiği, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, meskeniyet şikayeti ile birlikte 103 davetiyesinin kendisine tebliğ olunmadığını, tebligatı eşinin aldığını ancak kendisine vermediğini iddia etmiş ancak mahkemece davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir....

            GEREKÇE: Uyuşmazlık, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü nedeniyle ödeme emrinin iptali şartlarının bulunup bulunmadığı ve meskeniyet iddiasına dayalı olarak haczin kaldırılması şartlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Meskeniyet şikayeti yönünden yapılan incelemede; Davacının İİK'nın 103 maddesi uyarınca gönderilen davet kağıdı ile hacizden haberdar olduğu açıktır. Davacı tarafça buna ilişkin tebligatın usulsüzlüğü de ileri sürülmemiştir. Davacı tarafa İİK'nın 103 maddesi uyarınca gönderilen tebligatın ise 12/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. O halde davacı tarafça meskeniyet şikayeti bu tarihten itibaren yedi gün içerisinde ileri sürülmelidir. Dava tarihi itibariyle yedi günlük sürenin geçmiş olduğu tespit edilmiştir. Bu haliyle ödeme emrinin iptali talebi yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğrudur. Davacının bu yöndeki istinaf başvurusu da yerinde değildir....

            UYAP Entegrasyonu