Ödeme emri borçluya, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebliğe çalışılmış ise de anılan maddeye göre tebligat yapılabilmesi için muhatabın tebligat çıkarılan adreste ikamet etmekle birlikte, geçici olarak adreste bulunmadığının ve nedeninin, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin tespiti ile bu tespitin tebliğ evrakına yazılması ve tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir. Burada Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru tahkik etmekle kalmayıp, bunu tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Değişen içtihatlarımıza göre kat ihtarının tebligatın usulsüzlüğü şikayeti süreye bağlı değil ise de, somut olayda şikayet edilen hususun takip tarihinde kat ihtarının sunulmaması iddiasına ilişkin olup sonradan usulüne uygun kat ihtarının ibraz edildiği görülmekle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK'nın 370...
Uyuşmazlığın, 7201 sayılı Kanunun 32. maddesine dayalı tebliğ usulsüzlüğü şikayeti ile İİK'nun 82. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetine ve borca itiraza ilişkin olduğu görüldü. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Takip dosyasının yapılan incelemesinde; davalı alacaklı Denizbank AŞ tarafından davacı borçlu T1 ile dava dışı borçlular aleyhine 10/01/2022 tarihinde ilamsız takibe geçildiği, borçlu adına Kemalpaşa Mah. Karacalar Sok....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, ilamsız takipte yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü yönündeki şikayet konuludur. Her ne kadar davacı yanca dava dilekçesinde davanın gecikmiş itiraz olarak nitelendirilmesi yapılmış ise de hukuku uygulamak hakimin görevi olması dolayısıyla ve tüm dosya kapsamında davacı beyan ve iddialarının takipte yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü iddiasına dayanması ve takibin türüne göre diğer itirazların icra müdürlüğü dosyasına yapılacağından bahisle, nitelendirme usulsüz tebligat şikayeti olarak yapılmıştır. Tüzel kişi olan borçlu şirkete, ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir....
14/10/2020 tarihli haciz müzekkeresinin 20/10/2020 tarihinde yapılan tebliğinin usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile TK'nun 32.maddesi gereğince tebliğ tarihinin muterizin usulsüz tebligattan haberdar olduğu tarih olan 08/06/2021 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum olmadığı gibi, her şikayet ve davanın açıldığı tarihteki duruma göre karara bağlanacağı, sonradan yapılan ödemenin şikayeti konusuz bırakmayacağından, dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Dava usulsuz tebliğ şikayeti ile ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle öğrenme tarihinin TK 32 mad gereği 31/05/2021 olarak düzeltilmesine ilişkindir. İİK 16 ve 18 mad ile HMK 316 ve 320/1 mad gereği dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonucu karar verilebileceği anlaşılmakla ön inceleme duruşması açılmasına gerek görülmemiştir. Şikayet dilekçesi , icra dosyası ve tüm dosya kapsamıyla ;Şikayet dilekçesi , cevap dilekçesi, icra dosyası ve tüm dosya kapsamıyla ; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2728 KARAR NO : 2022/1460 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/05/2021 NUMARASI : 2020/590 ESAS 2021/287 KARAR DAVA KONUSU : 89/2 HACİZ İHBARNAMESİ TEBLİĞİNİN USULSÜZLÜĞÜ, 89/3 HACİZ İHBARNAMESİ VE BORÇLU KAYDININ İPTALİ ŞİKAYETİ KARAR : İzmir 13....
Somut olayda, Çeşme İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/139 Esas sayılı dosyasında verilen 28/10/2020 tarihli kararla " borçlunun usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek ödeme emrinin tebliğ tarihinin 18/09/2020 olarak düzeltilmesine, borçlu T1 21/09/2020 tarihli itirazının süresinde olduğunun tespitine" karar verildiği, buna göre ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olması nedeniyle takip kesinleşmeyeceğinden, bu tarihten önceki hacizlerin hükümsüz kaldığının kabulü gerekir. Ödeme ve icra emrinde belirtilen ödeme süresi geçmedikçe, alacaklı tarafça haciz istenemeyeceği gibi, bu koşullar oluşmadan önce konulan hacizler de geçersizdir. Henüz haciz isteme hakkı doğmadan gerçekleştirilen hacizlerin yasal dayanağı kalmadığından, takibin kesinleşmesinden önce uygulanan hacizlerin kaldırılmasına ve takibin durdurulmasına karar verilmesi usul ve yasaya olup, davalının istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İİK'nın 103. maddesine ilişkin davetiyenin borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adresine çıkartıldığı ve TK'nın 21/1 maddesine göre 06.10.2020 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ memurunun muhatabın adreste bulunmama sebebini, adresinden geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığını, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğini, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmeden ve bilgisine başvurulan ismi açıkça yazılmayan kişinin anılan durumdan net olarak bilgisinin olup olmadığını, hangi sıfatla ( komşu, kapıcı vs.) beyanda bulunduğunu sorgulamadan ve durumdan haberdar edilen ve adı tam olarak okunamayan kişinin sıfatı (komşu, kapıcı vs.) belirtilmeden muhtara tebliğ ederek ve 2 nolu fişi kapıya yapıştırarak tebliğ işlemini tamamladığı, bu nedenle sözkonusu tebligatın TK'nın 21/1. ve Yönetmeliğin 30. maddesi gereğince usulsüz olduğu, meskeniyet şikayeti yönünden İlk Derece Mahkemesince hükme esas...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte adına kayıtlı gayrimenkulü üzerine konulan haczin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece; borçlunun, aleyhinde yapılan takibi en geç hazır bulunduğu 12/01/2016 tarihinde yapılan haciz anında öğrendiğinin kabulü karşısında 11/02/2016 tarihinde açılan davanın 7 günlük şikayet süresinden sonra açıldığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK.'...