İcra Müdürlüğü'nün 2020/11100 esas sayılı takip dosyasının UYAP üzerinden yapılan incelemesi ve tüm dosya kapsamına göre; davalı vekili tarafından davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, 25/09/2020 tarihinde takipten haberdar olduklarından bahisle ödeme emri tebliğ tarihinin 25/09/2020 tarihi olarak düzeltilmesine, ayrıca borca itirazın kabulüne karar verilmesini istediği, icra mahkemesince ödeme emri tebliğine yönelik şikayetin kabulüne karar verildiği, sair taleplerin icra müdürlüğünce değerlendirilmesi yönünde hüküm kurduğu, icra dosyasının incelenmesinde Büyükçekmece 1....
İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...,Davaya konu takipte alacağın sebebi olarak takip talebine ekli faturanın gösterildiği, dosya içerisinde bulunan şikayetçiye tebliğ edilen ödeme emrine borcun sebebi olan faturaların eklenmediği ve yalnızca ödeme emri bulunduğunun yazılı olduğu anlaşılmıştır. İİK 8. Maddesi uyarınca icra tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir. Bu durumda ödeme emrinin kanuna uygun olarak düzenlendiğinden ve tebliği edildiğinden bahsedilemeyeceğinden şikayetin kabulüne ve ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Şikayetin KABULÜNE, İstanbul 37. İcra müdürlüğünün 2020/20716 esas sayılı takip dosyasında davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat tarihinin 27/11/2020 olarak tespiti ile düzeltilmesine, davacıya gönderilen ödeme emrinin iptaline," karar verildiği görülmüştür. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;İstanbul 37. İcra Müdürlüğü'nün 2020/20716 E....
Tunceli İcra Müdürlüğü'nün 2020/368 Esas sayılı dosyası üzerinden davacı hakkında yapılan icra takibine karşı davacının kendisine ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiği gerekçesi ile icra takibinin iptaline ilişkin şikayet başvurusu üzerine ilk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; şikayetin kısmen kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltildiği icra takip işlemlerinin iptaline yönelik istemin reddine karar verildiği, bu karara karşı şikayetçi vekili tarafından kararın kaldırılması istemi ile istinaf yasa yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır....
Somut olayda; davacı/borçluya gönderilen ödeme emrinin muhatap işyeri yetkililerinin adreste olmadığı iş takibinde olduğunu sözlü olarak beyan eden daimi çalışana tebliğ edildiği, tebligat yapılan şahsın şirket yetkilisi olmadığı, tebliğ şerhinde şirket yetkilisinin bulunmadığı tespit edildikten sonra, şirket yetkilisinden sonra tebliğ almaya yetkilendirilen kişinin bulunup bulunmadığı tespit edilmeden doğrudan daimi çalışana tebliğ yapılmasının Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 21. maddesi hükümlerine aykırı olduğu ve tebliğ işleminin bu nedenle usulsüz olduğu anlaşıldığından, şikayetin kabulü ile dosyada aksi kanıtlanamayan öğrenme tarihinin TK'nın 32.maddesi gereğince tebliğ tarihi olarak kabulüne, takip dosyasından gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 06/11/2020 olarak DÜZELTİLMESİNE, Ödeme emrinin iptali talebinin REDDİNE" karar verildiği görülmüştür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ödeme emri tebliğ evrakının tüzel kişi şirketin çalışanı olmayan Davuk Osok isimli şahsa tebliğ edilmesinden ötürü tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün 2021/47 Esas sayılı dosyasından borçluya 15.01.2021 tarihinde yapılan tahliye emri tebliğ işleminin iptaline, tahliye emri tebliğ tarihinin 08.02.2021 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuran İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kiralayan vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
29/09/2020 tarihinde itiraz dilekçesi sunan borçlu vekilinin aynı zamanda 7 günlük yasal süre içerisinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurmadığı, icra hukuk mahkemesince ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine yönelik bir karar olmaması nedeni ile icra müdürlüğünün tebliğ tarihinden itibaren yasal 7 günlük süre geçtikten sonra yapılan itiraz nedeni ile takibin devamına karar vermesinde yasaya aykırılık bulunmadığından ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Keynesplein 19, 1066 Ep, Amsterdam/Hollanda) açıkça yazmasına rağmen, ödeme emrinde yer almayan başka bir adrese tebliğ edildiğini, şikayet konusu ödeme emrinin ve takibin iptali gerektiğini, müvekkili şirket T1 yapılan tebligatın, Tebligat Kanunu ve yönetmeliğine aykırı olduğunu, yerel mahkemece de bu yönde karar verildiğini, yerel mahkemenin tebligatın usulsüz yapıldığına yönelik tespitinin usul ve yasaya uygun olduğunu, ancak ödeme emrinin tebliğ tarihinin dava tarihi olarak düzeltilmesi yönündeki kararının kaldırılması gerektiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekilinin 15/11/2021 tarihli süre tutum dilekçesi vermiş, 21/12/2021 tarihinde gerekçeli kararın kendisine tebliğ edilmesine rağmen gerekçeli istinaf dilekçesi sunmadığı görülmüştür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, tebliğ işleminin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve 10. maddeleri hükümlerine uygun yapılmamış olmakla usulsüz olduğu , adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından çekin hamiline düzenlendiğinin kabulü gerektiği , davacının takip konusu çeklerin çek vasfı ve ciro silsilesi bozukluğuna yönelik itirazlarının da kabul görmediği, adi ortaklığın borçlu olarak gösterilmediği ve ödeme emrinin adi ortaklığa tebliğ edilmediği ,C1 8665269 seri numaralı çek üzerine tatbik edilen parefe imzanın T1'ın el ürünü imzası olduğu, imzanın T1 tarafından tatbik edildiğinin tespit edildiği belirtilerek, usulsüz tebligata ilişkin şikayet açısından davanın kabulü ile Adana 2.İcra Müdürlüğünün 2016/16232 esas sayılı takip dosyasından davacıya gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin 13/03/2017 olarak düzeltilmesine, davacının diğer borca itirazlarının ise ayrı ayrı reddine, karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, örnek 7 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece, şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 03.10.2014 tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır....
GEREKÇE:Genel haciz yoluyla takipte , borçlu vekili icra mahkemesine başvurarak ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, bu nedenle tebliğ tarihinin 20/09/2021 olarak düzeltilmesini talep ettiklerini ayrıca borca ve ferilerine itiraz ettiklerini beyan ederek tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve takibin iptaline, %20 den aşağı olmamak üzere lehlerine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince , usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 20/09/2021 olarak düzeltilmesine, borca itirazın reddine karar verilmiş olup borçlu vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. "İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde söz konusu olur."(Y.12.HD. 2018/1046 E. 2019/9007 K.)...