Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak 3.kişinin danışıklı işlem ile haklarının zarar uğratıldığının benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan alacaklı olması ve danışıklı işlemin alacağının ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış bulunması gerekir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277.maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur....

O halde bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı başlangıçta dava konusu taşınmazın devrinin muvazaa nedeniyle iptali ve davacı adına tescilini, olmazsa rayiç bedel karşılığını talep etmiş, mahkemece 31.07.2008 tarihli kararda davanın TMK’nın 194. maddesine dayalı tapu iptal tescil davası olduğundan bahisle değerlendirme yapılarak kabul kararı verilmiştir. Özel Dairece 17.05.2011 tarihli kararla "ıslah niteliğinde bulunmayan 04.6.2008 tarihli dilekçe dikkate alınarak davanın TMK’nın 194. maddesine dayalı tapu iptal tescil davası olarak nitelendirilip karar verilmesi ve muvazaaya dayalı tapu iptal tescil davasına ilişkin hüküm kurulmaması sebebiyle" hüküm bozulmuştur. Mahkemece, bozma kararına uyulduğu belirtildiği halde bozmadan sonra ibraz edilen ıslah dilekçesi dikkate alınarak TMK’nın 194. maddesi gereğince tapu iptal ve tescil davasının kabulüne karar verilmiştir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; muvazaa iddiasının herkes tarafından ileri sürülebildiği ve ayni hakka dayanmaya gerek olmadığını, dolayısıyla mahkemenin verdiği usulden red kararının hukuki bir yanının bulunmadığını, davanın ispatına yarar ciddi ve yeterli deliller sunulmasına rağmen bunların göz önünde bulundurulmadığı, davanın dinlenilmediğini (tanık vs), muvazaa iddiası hakimin re'sen göz önünde bulundurması gereken bir husus olmasına rağmen mahkeme tarafından eksik inceleme yapılıp hukuka aykırı karar verildiğini belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 19. maddesinde düzenlenen genel muvazaa sebebine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki TBK'nun 19. maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ve terditli olarak açılmış alacak davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 02/06/2020 gün ve 2020/1148-2020/1477 karar sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı ve davalılar vekilleri tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’un 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, TBK’nın 19. maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali tescil ve terditli olarak açılmış alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, muvazaa sebebine dayalı asıl talebin reddine, yardımcı talep yönünden ise istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; taraf vekillerinin temyizi üzerine ilk karar Yargıtay 17....

      İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; "Davacı bankanın; davalı Taner'in yaptığı usulsüzlüklerle dava konusu taşınmazı satın aldığı daha sonra taşınmazı davalı Fehim'e muvazaalı bir şekilde sattığını iddia ettiği, davanın sadece tapu iptal ve tescil olarak açıldığı, tazminat talebinin bulunmadığı, davacının davalı Taner'in taşınmazı satın alırken usulsüz olarak elde ettiği paralarla aldığına ilişkin bir delil ortaya koyamadığı, kaldı ki bu şekilde bir delil konulsa bile bunun muvazaa olgusunun ispatına yaramayacağı, davacının dava konusu taşınmazda hiçbir dönem herhangi bir malikliğinin bulunmadığı, davalı Taner'in taşınmaz maliki olmaması nedeniyle kendisine tapu iptal ve tescil davası yöneltilemeyeceği, bu davanın sadece son malik Fehim'e yöneltilebileceği, davalı Fehim'in ise dinlenen tanık beyanlarından anlaşılacağı üzere iyiniyetli 3. kişi olarak taşınmazı satın aldığının anlaşılması nedeniyle davanın davalı Taner yönünden pasif husumet yokluğu, davalı Fehim yönünden esastan...

        Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılmış taşınmazlarda davalılar adına oluşan tapu kaydının iptali ile tescil istemine ilişkin asıl dava ile ... Köyü 2358 parsel sayılı taşınmaz yönünden muvazaa nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin birleştirilen davadan dolayı yapılan yargılama sonunda: Asıl ve birleştirilen davanın reddine ilişkin verilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı idare ile davalı ... ve ... vekillerinin istinaf başvurusu üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10....

          Karar haksız ve dayanaksızdır. Her ne kadar muvazaa nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davalarında zamanaşımı süresi bulunmamakta ise de, iyiniyetli taşınmaz sahibi açısından 10 yıl geçmekle tescil geçerli olacağı gibi, muvazaa iddiası zamanaşımı iddiasının önüne geçmek için gösterilmiş bir gerekçedir. Bu itibarla işlemden 10 yıl geçmiş olmakla tapu iptali ve tescil davası açısından zamanaşımı süreleri dolmuştur. Bu nedenle tapu iptali açısından zamanaşımı, tenkis açısından ise hak düşürücü süreler geçtiğinden davanın reddi gerekmektedir. Muvazaa nedeniyle açılacak olan tapu iptali ve tenkis davaları ile taşınmaz mülkiyetine ilişkin tüm davalar ile tapu iptalöi ve tescil davası, tapu kaydında taşınmazın mülkiyet hakkı sahibi olarak gözüken kişiye karşı açılır. Yine tenkis davası, kazandırma yapılan kişilere karşı açılabilir. Ancak tapu kayıtlarında da görüleceği gibi davalı T5 bu kişilerden biri olmadığından ona karşı husumet yönletilemeyecektir....

          GEREKÇE : Dava, TBK 19 maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389 ve devamı maddeleri gereğince mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusunda ihtiyati tedbir kararı verilebileceği düzenlenmiştir. 392. Madde ve devamı maddelerinde, İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Talep, resmî belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebilir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil-tenkis davası sonunda yerel mahkemece davanın iptal tescil isteği yönünden reddine, tenkis isteği yönünden kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tenkis isteğine ilişkindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava dilekçesindeki ileri sürülüşe ve dosya içeriğine göre dava İİK.nun 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin değil, B.K.nun 18.maddesine dayalı olarak açılan muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup hükme yönelik temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay Yüksek 4.Hukuk Dairesine ait olmakla dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 5.3.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu