Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları, İİK ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; BK 19 vd maddelerine dayalı alacağın tahsiline yönelik muvazaa davasında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "muvazaa" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davalarda kıyasen İİK'nın 281/2 maddesi uygulanır. İİK'nın 281/2. maddesinde "Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir olunur. Şu kadar ki, davanın, elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez" hükmü yer almaktadır....

Hukuk Dairesinin 03/05/2016 tarih, 2016/2431 E. ve 2016/5353 K. sayılı kararında da "... davacının davasını özellikle BK'nın 18.maddesine dayalı olarak açtığını bildirmesi ve dava açma hakkını muvazaa yönünde tercih etmiş olması karşısında mahkemece davanın BK.nun 18.maddesindeki (Yeni TBK'nın 19.maddesi) genel muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil istemi doğrultusunda değerlendirilmesi, iptal kararı verilmesi halinde İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanması, tarafların iddia, savunma ve delillerinin bu yönde incelenip sonuçlandırılması gerekir." şeklinde karar verilerek TBK'nın 19. maddesi uyarınca açılan muvazaa hukuksal olgusuna dayalı tasarrufun iptali davalarında İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanacağı kabul edilmiştir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizlik kararına dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin eşi olan davalı ... ile aralarındaki boşanma davası ve edinilmiş mallara katkı payı alacağı davası sonucunda verilecek sonucunda doğacak alacaklardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait taşınmazı davalı ...'a, aracı ise davalı ...'a muvazaalı olarak satışına ilişkin tasarrufların iptali ile araç ve taşınamzın davalı ... adına tescilini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece davacının hukuki yararının aile hukukundan kaynaklanması nedeniyle görevsizlik kararı ile dosyanın aile mahkemesine gönderilmesine verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Hukuk Dairesinin 03/07/2018 Tarih 2017/2357 Esas 2018/6670 Karar sayılı ilamı ile dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK'nın 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu açık olup mahkemenin bu açıklığa rağmen İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davası olarak nitelemesinin isabetli olmadığı, 3. kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerektiği, davacının bu davadaki amacının alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamak olduğu, muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek olmadığı, davacının iddiasını kanıtlaması halinde ise iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın...

      Medeni usul hukukunda hukuki yarar, mahkemeden hukuksal korunma istemi ile bir davanın açılabilmesi için davacının bu davayı açmakta (mahkemeden hukuksal korunma istemekte) bir çıkarının bulunmasıdır. Bu çıkarın da karar verilene kadar sürmesi gerekir. TBK’nın 19. maddesine göre dava açılabilmesi için davacının kesinleşmiş bir alacağının varlığı ön koşul değildir. Ancak davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olması için davalıdan bir alacağının olması gereklidir. Davacının bu davadaki amacı, alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK’nun 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın, davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir....

        Açıklanan bu yasal düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, gerek İİK.m.277 ve devamı madde hükümleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davalarında gerekse TBK.m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan iptal davalarında, davanın görülebilirlik şartlarından birisi alacağın varlığı, bir diğeri de alacağın iptal isteğine konu tasarruftan önce doğmuş olması gereğidir....

        Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1998/44 E. sayılı dosyası ile hile ve tehdit hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal tescil davası açıldığı, davanın görevsiz mahkemede açıldığı gerekçesi ile reddedildiği, yine mirasbırakan tarafından 19/03/2009 tarihinde ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/59 E. sayılı dosyası ile hile hukuksal nedenine dayanılarak tapu iptal tescil davası açıldığı, davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verildiği, Dairece esastan onanıp, vekalet ücretine hasren bozulduğu, bozma sonrası mirasbırakanın ölümü üzerine mirasçılarının davayı takip ettiği, ...’ün 28/01/2010 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı çocukları ..., ... ve ... ile dava dışı ... ve davalının eşi ...’ı bıraktığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, 6100 sayılı HMK 33. (1086 sayılı HUMK 76.) maddesi hükmü uyarınca olayları bildirmek taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ve ona uygun yasal düzenlemeyi tayin ve tespit ederek uygulamak mahkemeye aittir....

          Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Somut olayda dava konusu ... plakalı aracın davalı ... adına kayıtlıyken Bornova 3. Noterliği’nin 15.07.2010 tarihinde 22613 yevmiye nolu araç satış sözleşmesi ile davalı ... Aytav’a devredildiği, davalı ... tarafından da aynı gün(dava açılmadan önce), dava dışı şahsa devredildiği anlaşılmıştır. Davacının talebi TBK'nun 19.maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğuna göre muvazaalı işlemin diğer tarafı olan yani borçlu tarafından ilk satış yapılan şahıs ve varsa diğer satış yapılan şahıslarında davaya dahil edilip taraf teşkilinin sağlanması gerekmektedir. HMK'nun 124/3.fıkrasına göre "maddi hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edilebilir."...

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; bir davada taraflarca öne sürülen maddi olguların hukuki değerlendirmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak HUMK'nın 76. maddesi (HMK md. 33) gereğince hakimin doğrudan görevi olduğu,dava dilekçesindeki ileri sürülüşe ve yargılama aşamasındaki açıklamalara göre, davanın niteliği itibariyle BK'nın 18. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu, yüzeysel bakıldığından iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öteye gitmediği, davacının iddiasına göre bu davadaki amacı alacaklarını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamak olup, İİK'nın 277. ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere muvazaaya...

              -K A R A R- Dosya içeriğine ve mahkemenin nitelendirmesine göre dava BK.nun 18. maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olup hükme yönelik temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek 4.Hukuk Dairesine aittir. Ancak aynı daire tarafından gönderme kararı verildiğinden temyiz inceleme yerinin belirlenmesi için dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na sunulmak üzere YÜKSEK BİRİNCİ BAŞKANLIĞINA GÖNDERİLMESİNE 11.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu