Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairemizin 03.06.2021 tarih ve 2021/514 Esas, 2021/491 Karar sayılı kaldırma kararında; " ....TBK'nun 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında hak düşürücü zamanaşımı süresi uygulanmaz ve İİK'nın 277 vd.maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayandığından ve hak düşürücü süre eldeki davada uygulanmayacağından, davanın TBK'nin 19.maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın İİK 277 maddesi anlamında tasarrufun iptali davası gibi değerlendirilerek hak düşürücü süre nedeniyle davanın red edilmesi isabetli görülmemiştir....

İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davaları ile TBK'nın 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davalarının dava şartları ve yargılama usulleri birbirinden farklı olup, bu davaların birlikte görülmesi doğru değildir. Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; davacı alacaklı, Yapı Kredi Bankası'nın davalı borçlu Abdullah ile yaptığı 13.11.2014 tarihli kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla Bakırköy 10....

E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TBK'nun 19. maddesi uyarınca muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemi istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince ihtiyati haciz kararına davalılar vekili tarafından yapılan itirazın reddine karar verilmiş, karar davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. İhtiyati haciz HMK'nın 406/2 maddesinde geçici hukuki koruma olarak kabul edilmiş, ihtiyati haciz şartları ve etkileri ise İİK'nın 257. maddesinde düzenlenmiştir. İİK'nın 257. maddesi "rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyati haciz ettirebilir....

Dava, TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları, İİK ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; BK 19 vd maddelerine dayalı alacağın tahsiline yönelik muvazaa davasında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "muvazaa" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davalarda kıyasen İİK'nın 281/2 maddesi uygulanır. İİK'nın 281/2. maddesinde "Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir olunur. Şu kadar ki, davanın, elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez" hükmü yer almaktadır....

HMK'nun 33. maddesine göre hakim, Türk hukukunu re'sen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe göre dava niteliği itibarıyla TBK 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. İptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. Bu tür davalarda davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmekte olup alacaklının muvazaalı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için muvazaalı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla muvazaalı bir işlem yapılması gerekir....

un davalı ... aleyhine açtığı muvazaa nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasının lehine sonuçlanarak 3/8 payın adına tescil edildiğini, 5/8 payın halen davalı ... adına kayıtlı olduğunu ileri sürerek pay oranında iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı ..., kendisine husumet yöneltilemeyeceğinden davanın reddini savunmuş, davalı ... yargılamaya katılmamıştır. Mahkemece, davalı ...'ye yapılan temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı ... hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karar, davalı ... tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

    Dava TBK’nun 19 maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Bir dava da öne sürülen maddi olguların hukuki nitelendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir. (HMK'nun madde 33)Somut olayda dava dilekçesindeki ileri sürüş biçimine göre dava hukuksal nitelikçe Türk Borçlar Kanununun 19.maddesinin özüne ve sözüne uygun muvazaa nedeniyle iptal istemine ilişkindir. Kural olarak 3.kişiler, danışıklı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir. Çünkü danışıklı bir hukuki işlem ile 3.kişilere zarar verilmesi onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir. Ancak 3.kişinin danışıklı işlem ile haklarının zarara uğratıldığının benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan alacaklı olması ve danışıklı işlemin alacağının ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış bulunması gerekir....

      Hukuk Dairesince, davanın tehdit ve korkutma hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirilmesi gerektiği, dava dilekçesinde mirasçılar adına tescil istendiği, ön inceleme duruşmasında ise talep daraltılarak isteğin paya hasredildiği, bu nedenle eldeki dava yönünden miras payı oranında açılan davanın dinlenilmesine yasal olanak bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın usulden reddine karar verilmiş, Dairenin 28.01.2021 tarihli ve 2019/4809 Esas, 2021/449 sayılı kararıyla davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında iptal tescil niteliğinde bulunduğu gözetilerek değerlendirme yapılması gerektiği belirtilerek bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından önceki hükümde direnilmiştir....

        Hukuk Dairesince, davanın tehdit ve korkutma hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirilmesi gerektiği, dava dilekçesinde mirasçılar adına tescil istendiği, ön inceleme duruşmasında ise talep daraltılarak isteğin paya hasredildiği, bu nedenle eldeki dava yönünden miras payı oranında açılan davanın dinlenilmesine yasal olanak bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın usulden reddine karar verilmiş, Dairenin 28.01.2021 tarihli ve 2019/4809 Esas, 2021/449 sayılı kararıyla davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında iptal tescil niteliğinde bulunduğu gözetilerek değerlendirme yapılması gerektiği belirtilerek bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından önceki hükümde direnilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekilleri Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 08/07/2012 gününde verilen dilekçe ile muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19/09/2017 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma gereğince karar verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 22/10/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu