Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dilekçesindeki ileri sürülüşe ve yargılama aşamasındaki açıklamalara göre, dava niteliği itibariyle BK.nun 18. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığından iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. Davacının iddiasına göre bu davadaki amacı alacaklarını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. İİK.nun 277. ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre, davanın İİK.nun 277. ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu yolundaki mahkemenin kabulüne katılma imkanı yoktur....

    BK 19. maddesine dayalı muvazaa davası ile muvazaa nedeni ile hüküm ve sonuç doğurmayan işlemlerin iptali istenir. Borçlu tasarruf ve idare yetkisi kendisinde kalmak üzere malı üçüncü kişiye devrediyor ise devretme iradesi olmadığı için işlem muvazaalıdır ve iptal davası açılır. Ancak ortada bir inanç anlaşması var ise anlaşma gereğince mülkiyet geçerli şekilde karşı tarafa geçeceği için tasarrufun iptali davası açılır. Bu olayda alacaklıya zarar verme kastı vardır. Bu anlamda alacaklı borçlunun iradesini göz önüne alır. Aslında malı borçlu devretmek istemiyor mu, yoksa alacağın tahsilini önlemek için mi devretti? Alacaklının bu soruya vereceği cevaba göre ya BK 19. maddesine dayalı dava ya da İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı dava açar. Muvazaa olmadan da salt alacaklıları zarara uğratmak için devir yapılabilir. Tasarrufun iptali davası, ayni nitelikte olmayıp kişisel bir dava olduğu hâlde, muvazaa davası ayni nitelikte bir davadır....

      Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava, dava dilekçesinde taraflar arasındaki muvazaanın vurgulanıp talep kısmında önceki malikleri adına tescil talebinde bulunulmuş olmasına, 17/12/2009 tarihli dilekçe ile davanın, muvazaa hukuksal nedenine dayalı olduğunun açıklanmasına, aynı tarihli duruşmada da davacı vekilinin ellerinde aciz belgesi bulunmadığını ve muvazaa nedeniyle tapuların iptali istemini yinelemesine nihayet davacı tarafça temyiz dilekçesinde dahi alacağın doğum tarihinden dolayı tasarrufun iptali davası açmadıkları beyan edilmesine göre İİK 277 vd maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olmayıp BK. 18. maddesine dayalı olarak açılmış tapu iptali ve tescil işlemine ilişkin olmakla; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi uyarınca Yüksek Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 06/06/2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Dava TBK’nun 19.maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Somut olayda dava dilekçesindeki ileri sürüş biçimine göre dava hukuksal nitelikçe Türk Borçlar Kanununun 19 maddesinin özüne ve sözüne uygun muvazaa nedeniyle iptal istemine ilişkindir. Kural olarak 3.kişiler, danışıklı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir. Çünkü danışıklı bir hukuki işlem ile 3.kişilere zarar verilmesi onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir. Muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek (açtığı şuf’a davasını sonuçlandırmak)için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı iptal davasında davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir....

          Dava TBK'nun 19 maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, takip konusu borcun iptali istenen tasarruftan önce doğmuş olmasına, tarafların baba-oğul olmasına göre, davalı ...'nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekirken tapu kaydının iptali ile davalı ......

            BK'nun 19.maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında zamanaşımı söz konusu olmaz ve İİK'nın 277 vd.maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayanmıştır....

            -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen delillerin isabetle değerlendirilerek mirasbırakanın yapmış olduğu temliklerin muvazaa ile illetli bulunduğu saptanmak suretiyle davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. O halde, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ancak, dava pay oranında açılmış ve mahkemece pay oranında iptal ve tescile karar verilmiştir. O halde, dava değerinin davacıların payına tekabül eden değer olacağı açıktır. Öyleyse, mahkemece bu değer gözetilmek suretiyle davada avukat marifetiyle temsil edilen davacılar yararına vekalet ücretinin hüküm altına alınmasına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile tüm değer üzerinden davacılar yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi isabetsizdir. Davalının, temyiz itirazı değinilen nedenden ötürü yerindedir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaa nedeniyle iptal davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan bozma ilamında, davanın TBK’nun 19. maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkin olduğu, kural olarak 3. kişiler, danışıklı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebileceği, danışıklı bir hukuki işlem ile 3.kişilere zarar verilmesi onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğinde olduğu, ancak 3. kişinin danışıklı işlem ile haklarının zarara uğratıldığının benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan alacaklı olması ve danışıklı işlemin alacağının ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış bulunması gerektiği, somut olayda...

                Oysa, davacı aynı zamanda muvazaa hukuksal nedenine de dayanmıştır. Mahkemece bu yönde de araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmeliydi. Nitekim, Dairemizin Esas: 2016/18181 ve Karar: 2016/12061 sayılı kararında bu husus şöyle açıklanmıştır. “HMK'nin 33. maddesine göre hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Davacı vekilinin, terditli ikinci talebi davalılar arasında yapılan danışıklı satış işleminin iptali istemidir. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davacının ikinci talebi niteliği itibarıyla TBK 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık mahkeme tarafından TBK'nun 19. maddesinde düzenlenen muvazaa nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemi olarak nitelendirilmiş ve Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından bu yönde hüküm kurulmuş bulunduğundan, inceleme görevinin Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren 12.02.2016 tarih 2016/1 sayılı işbölümü kararı gereğince Yargıtay 17. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünülmektedir. Ne var ki, Yargıtay Kanunu'nda 6644 sayılı kanunla yapılan ve 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik gereğince dosyanın bu Daireye değil, işbölümü uyuşmazlıklarını çözmekle görevli Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu