Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı cevaba cevap dilekçesinde muris Nurullah Bilici'nin mirasçılarının bir kısmının mirası reddettiklerini beyan etmiş olup mahkemece bu konuda herhangi bir araştırma yapılmamış, murisin mirasçılarını gösterir mirasçılık belgesi ile mirasçılar tarafından miras reddedilmiş ise bir kısım mirasçıların mirası reddettiklerini de gösterir şekilde düzenlenen mirasçılık belgesi istenmeden karar verildiği görülmüştür. Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil davası ile TBK 19 maddesine dayalı genel muvazaa hukuksal nedenine dayalı davaların inceleme usulü farklı olduğundan davacı tarafa öncelikle talebini açıklattırmak üzere süre verilmesi, davacıdan murisin mirasçılarını gösterir varsa mirasın reddini de gösterir mirasçılık belgesinin istenmesi, davanın niteliği ve talebe göre taraf teşkilinin sağlanması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir....

Gerek dava dilekçesi, gerekse mahkemenin kabul biçimine göre dava, olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 18. maddesinde yer alan genel muvazaa hukuksal nedenine dayanmaktadır. Muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin muvazaalı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun muvazaalı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla muvazaalı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır....

    Mahkemece, davalı ...’ın başlattığı icra takibine esas bonoların tanzim ve vade tarihlerinin, davacının davalı ... aleyhine yaptığı icra takip tarihinden önce olması nedeniyle Oktay’ın takip konusunun muvazaalı nitelikte olmadığı, davalı ...’nın Mehmet’in avukatı olmasının muvazaanın varlığını göstermeyeceği, avukatın müvekkili hakkında sözleşmeye dayalı takip yapabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava, Türk Borçlar Kanunu’nun 19. maddesi (Borçlar Kanunu’nun 18. maddesi) kapsamında muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Muvazaa; tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacı ile ve fakat kendi gerçek iradelerine uymayan ve aralarında hüküm ve sonuç doğurmayan bir görünüş yaratmak hususunda anlaşmalarıdır, şeklinde tanımlanabilir. Muvazaa daha çok sözleşmenin yorumuyla ilgili olduğundan, öğreti ve uygulamada kapsamlı olarak incelenmiş ve belirli kurallara bağlanmıştır....

      Davacı tarafından 4.8.1993 tarihinde açılan muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescile yönelik dava, tenkis davası ile birleştirilmiş, mahkemece muvazaa nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasının reddine, tenkis davasının ise kabulüne karar verilmiştir. Davacının muvazaa nedenine dayalı tapu iptal ve tescile yönelik davanın reddini de temyiz ettiği anlaşılmakla inceleme görevi Yargıtay l. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay l. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 15.04.2008...

        Somut olayda, davacılar tarafından dava dilekçesinde vekalet görevinin kötüye kullanılması ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulmuş, İlk Derece Mahkemesince de ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık bu şekilde tespit edilmiştir. Ne varki, İlk Derece Mahkemesi gerekçesinde uyuşmazlığın vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayandığı ve bu hususun da ispatlandığını belirterek davanın kabulüne karar vermiş, Bölge Adliye Mahkemesince de aynı hukuki nitelendirme benimsenmiş olup, davacıların muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal tescil isteği yönünden bir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır. Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada mirasbırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir....

          Mahkemece evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda davacı ile davalı ... arasında devam eden ... 9.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/509 Esas numarasında kayıtlı adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin davanın bulunduğu, o davada değerlendirilebilecek bir hususun ayrı bir dava şeklinde açılmasında hukuki yarar bulunmadığı, o davada mahkemece gerekli görülürse verilecek yetki ile muvazaa iddiasına dayanılarak tapu iptali ve tescil davasının açılabileceği gerekçesiyle HMK'nun 114/1-d, h ve 115.maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, BK'nun 19 (eski 18md) maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. BK'nun 19.maddesinde anlamını bulan muvazaa, tarafların 3.kişileri aldatmak amacı ile ve fakat kendi gerçek iradelerine uygun olmayan ve aralarında hüküm ve sonuç doğurmayan bir görünüş yaratmak hususunda anlaşmalarıdır şeklinde tanımlanabilir....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Muvazaa Nedenli İle Tapu İptal Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı tarafından Borçlar Kanunu 19. madde kapsamında muvazaa nedeni ile tapu iptal tescil davası açıldığının, Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesi kapsamında aile konutuna ilişkin usulune uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığının ve mal rejimi kapsamında doğacak haklara ilişkin açılan muvazaa hukuki nedenine dayalı eldeki davada davacının subjektif hakkının bulunmadığından bahisle usulden red kararı verildiğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava;6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 19.maddesinde düzenlenen genel muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılmış ve ihtiyati tedbir talebinin reddi istemi ile temyiz edilmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 17.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 17. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 2.5.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                nın 8.11.2012 tarihinde boşandıkları, davacının eldeki davaya dayanak olarak TMK'nun 194.maddesi hükümlerini gösterdiği,belirtilen hükmün evlilik devam ettiği sürece hukuken uygulanması imkanının bulunduğu,davacı tarafın evlilik birliği sonra erdikten sonra TMK'nun 194.maddesi hükümlerine dayalı olarak dava hakkını kaybedeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ;hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir Dava TBK'nun 19.maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir....

                  Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde ve davanın TBK’nun 19.maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olarak nitelendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davacının davalı borçludan olan alacağının kesinleşmiş Mahkeme kararı ile belirlenmiş olmasına, eldeki dava yönünden davacının aciz belgesi sunma zorunluluğu bulunmamasına, üzerinde benzinlik bulunan taşınmazın borca mahsuben borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek davalı 3.kişi ...’a satılmış olmasının iptale tabi bulunmasına göre davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 1.793,10 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...'dan alınmasına 24/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu