Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın 19. maddesine göre açılmış muvazaa nedenine dayalı iptal davasıdır. Bir davada taraflarca ileri sürülen maddi olguların hukuki değerlendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir. HMK'nın 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, nitelemeyi yapıp hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava dilekçesindeki açık bir şekilde muvazaa şeklindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla BK'nın 18. (19. maddesi) maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Muvazaa Nedenli İle Tapu İptal Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı tarafından Borçlar Kanunu 19. madde kapsamında muvazaa nedeni ile tapu iptal tescil davası açıldığının, Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesi kapsamında aile konutuna ilişkin usulune uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığının ve mal rejimi kapsamında doğacak haklara ilişkin açılan muvazaa hukuki nedenine dayalı eldeki davada davacının subjektif hakkının bulunmadığından bahisle usulden red kararı verildiğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın...

      Davacıların, kendilerine fiilen 1973 yılında teslim edilen taşınmaz üzerindeki hak ve yükümlülüklerinin de bugünden başlayacağı açıktır. 2510 sayılı yasanın 29.maddesi ile öngörülen 10 yıllık kısıtlılık kuralı ile 39.madesindeki, bu kurala uyulmaması durumunda tapularının iptal edileceğine ilişkin kural 26.9.1970 gününde yürürlüğe giren 1306 sayılı yasa ile yürürlükten kaldırıldığına göre anılan yasanın 19.maddesinin 2.fıkrasının olaya uygulama olanağı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle İdare Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren başka bir neden de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına karar verildi....

        Dava Türk Borçlar Kanununun 19.maddesi gereğince muvazaa hukuksal sebebine dayalı davalılar arasında yapılan icra takibinin iptali istemine ilişkindir. Bir davada öne sürülen maddi olguların hukuki nitelendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir.(HMK'nun madde 33)Somut olayda dava dilekçesindeki ileri sürüş biçimine göre dava hukuksal nitelikçe Türk Borçlar Kanununun 19.maddesinin özüne ve sözüne uygun muvazaa nedeniyle iptal istemine ilişkindir. Kural olarak 3.kişiler, danışıklı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir. Çünkü danışıklı bir hukuki işlem ile 3.kişilere zarar verilmesi onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MUVAZAA -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, TBK 19. maddesi gereğince muvazaa iddiasına ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın Yargıtay 4. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 07/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Davacı tanıklarının davalı ile pay satan arasındaki ilişkiye dair herhangi bir bilgileri olmaması nedeniyle bedelde muvazaa iddiası kanıtlanamamıştır. Mahkemece, bedelde muvazaa iddiası ispatlanamadığından dava konusu payların tapuda gösterilen satış bedeli ile ödenmesi zorunlu harç ve masrafın toplamından oluşan önalım bedelinin TMK’nın 734. maddesi uyarınca hükümden önce belirlenecek uygun bir zaman içinde depo edilmesi için süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. Kabule göre de davacı, bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır. Bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamaması halinde iddia edilen bedel ile satışta gösterilen bedel arasındaki fark üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir....

              Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK'nın 283/1. maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. BK'nun 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında hak düşürücü zamanaşımı süresi uygulanmaz ve İİK'nın 277 vd.maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Davacı vekili, dava dilekçesinde ve 21/10/2019 tarihil beyan dilkeçesinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayanmış ve mahkemece 27/09/2017 tarihli celsede dava muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmiştir....

                TAPU SİCİL MÜDÜRLÜĞÜ DAVA TÜRÜ : 3402 SY'NIN 41.MD.Sİ UYARINCA YAPILAN DÜZELTME İŞLEMİNİN İPTALİ KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Dava konusu taşınmaz hakkında 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi gereğince yapılan bir düzeltme işlemi olup olmadığı var ise düzeltme kararı ve dayanağı teknik rapor ile eki belgelerin ve tebliğ belgelerinin merciinden getirtilerek dosyaya konulması, bu noksanlıklar tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......

                  MD.Sİ UYARINCA YAPILAN Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Dosya içeriğine, mahkeme kararında belirtilip, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanun'un 442. maddesi uyarınca 219.00 TL para cezasının düzeltme isteminde bulunandan alınmasına, karar düzeltme harcı peşin yatırıldığından red harcı alınmasına yer olmadığına, 04.11.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    MD.Sİ UYARINCA YAPILAN MÜKERRER KADASTRO İŞLEMİNİN İPTALİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: .... Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı yasanın 22. maddesi uyarınca yapılan 26.12.2011 tarihli düzeltme kararının davacı ...'a tebliğine dair bir belge veya bilgi dosyada bulunmamaktadır. Var ise tebliğ belgesinin eklenmesi veya kayıtlara dayanılarak tebliğ gününün açıklanması, tebligat yapılmamışsa durumun belgelendirilmesi, ondan sonda temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu