WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya incelendi, duruşma istemi yargılama giderleri karşılanmadığından reddedilerek, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 152 ada 2 parsel sayılı taşınmazın miras bırakan tarafından 27.6.1989 tarihli akitle davalı ...'a, ...'ın da 10.4.2002 tarihinde ...'e , bu şahsında 7.4.2003 tarihinde ...'e ve en son olarak 22.8.2005 tarihinde ...'a temlik edildiği, murisin ölünceye kadar ... ile yaşadığı, taşınmazı ...'ın kullandığı diğer davalıların kullanmadığı, temlik tarihindeki gerçek değer ile akitteki değerler arasında fahiş fark bulunduğu gözetilerek davanın kabul edilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur....

    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulüne, dava konusu ... bağımsız bölüm no.lu taşınmazın 1/2 hissesinin tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tesciline, aşan talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava TBK’nun 19 maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Kural olarak 3.kişiler, danışıklı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir. Çünkü danışıklı bir hukuki işlem ile 3.kişilere zarar verilmesi onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir. Ancak 3.kişinin danışıklı işlem ile haklarının zarar uğratıldığının benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan alacaklı olması ve danışıklı işlemin alacağının ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış bulunması gerekir....

      Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali davalarında; davalıların danışıklı bir davranış içinde bulundukları tespit edildiği takdirde takip konusu alacağın tahsili için İİK 283/1- 2 maddesi kıyasen uygulanarak tapu kaydının iptaline gerek olmadan davacının alacaklarını alabilmesi için dava konusu taşınmazların haczi ve satışı konusunda davacının alacak ve ferileriyle sınırlı olarak cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilecektir. Somut olayda davacının talebinin TBK'nun 19.maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğuna, davalı Cevat adına olan tapu kaydının iptali ile dava dışı arsa sahibi Huriye adına tescil talep edildiğine göre, İcra dosyasında Huriye'nin borçlu olmadığı, davanın kabulü halinde dahi bu dosyadan alacağın taşınmazın satışı yolu ile tahsil edilemeyeceği gözetildiğinde dava açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır....

      Dava TBK’nın 19. maddesine dayalı muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları zarara uğratılanlar, tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Çünkü, danışıklı olan bir hukuki işlem haksız eylem niteliğindedir. Muvazaalı muamele (danışıklı işlem) ile hakkın zarar gördüğünün benimsenebilmesi için danışıklı işlemde bulunandan bir alacağın olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı işlemin yapılması gerekir. İşlemin danışıklı olduğu kanıtlanırsa davacılar, işleme konu edilen maldan alacağını almak için yararlanabilecektir. Davacıların bu davadaki amacı, adi ortaklığın feshi davasındaki alacaklarını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olduğunu ileri sürdüğü işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır....

        ve ... aleyhine 24/08/2015 gününde verilen dilekçe ile muvazaa hukuksal sebebine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 10/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Geri çevirme kararı üzerine, boşanma dosyasının gönderildiği anlaşıldı. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. - KARAR - Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 19. maddesinde düzenlenen genel muvazaa sebebine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, TBK'nın 19.maddesi uyarınca muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK’nın 355.maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nın 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz" kuralı nazara alınmıştır....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, TBK’nun 19. maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Kural olarak 3.kişiler, danışıklı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir. Çünkü danışıklı bir hukuki işlem ile 3. kişilere zarar verilmesi onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir. Ancak 3.kişinin danışıklı işlem ile haklarının zarar uğratıldığının benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan alacaklı olması ve danışıklı işlemin alacağının ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış bulunması gerekir. Muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MURİS MUVAZAASI, İPTAL VE TESCİL Yanlar arasında görülen muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl dava ve birleştirilerek görülen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, her iki davanın kabulü gerektiği yönündeki Daire bozma ilamına uyularak davaların kabulüne karar verilmiştir. Gerçekten de, Daire bozma ilamına uyulmak ve muvazaa olgusu benimsenmek suretiyle asıl davanın kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur....

            Dava TBK'nun 19. maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davalarında iptal davası sabit olduğu takdirde İİK'nın 283/1- 2 maddesi kıyasen uygulanarak tapu kaydının iptaline gerek olmadan davacının alacağını alabilmesi için dava konusu taşınmazın haczi ve satışı konusunda davacının alacak ve ferileriyle sınırlı olarak cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmesi gerektiğinden İlk Derece Mahkemesince İİK'nın 283/1- 2 maddesi gereğince hüküm oluşturulması gerekirken yazılı şekilde tescil hükmü kurulmuş olması da doğru olmamıştır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/17- 150 Esas ve 2020/204 Karar sayılı kararı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2013/ 21179 Esas ve 2015/6688 Karar sayılı kararı). Kabule göre, nispi değere tabii davanın kabulüne karar verilmiş olduğundan, vekalet ücretinin de nispi olarak belirlenmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir....

            Davalı T3 vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının, davalı Nuriye ve dahili davalı T5'ya karşı ikame ettiği davanın, Nuriye ve davacının, dahili davalı T5'nun çalışmış olduğu Diyanet İşleri Başkanlığından aldığı maaşı üzerine konan hacizlerin, dahili davalı T5'nun çalışmış olduğu kurumca bildirilen sırasına ilişkin olduğunu, davaya konu sıra cetvelinin, dahili davalı T5'nun çalıştığı kurumca hazırlandığını, maaş hacizlerinin İİK'nın 355. madde hükmü uyarınca bildirilmesi üzerine dahili davalı borçlunun çalıştığı işyerince düzenlendiği ve maaş hacizleri ile ilgili yapılan sıralamanın İİK'nın 140/1. maddesinde tanımlanan sıra cetveli niteliğinde olduğundan söz edilemeyeceğini, bu durumda İİK'nın 142/1. maddesi uyarınca açılan muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında olduğu gibi ispat yükünün davalıda olduğunun düşünülemeyeceğini, davanın dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TBK'nın 19 ve 818 sayılı BK'nın 18. maddesinde düzenlenmiş muvazaa iddiasına dayalı iptal...

            UYAP Entegrasyonu