Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 25/03/2015 gününde verilen dilekçe ile muvazaa nedeniyle nafakanın azaltılması istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, muvazaa nedeniyle nafakanın azaltılması istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Muvazaa davası ayni bir dava olup üçüncü kişi konumunda olan alacaklılar da bu davayı açarak görünürdeki işlemin muvazaa nedeniyle hükümsüz olduğunun tespitini isteyebilir. Taşınmaza ilişkin muvazaa davalarında hâkim tapu kaydının borçlu adına düzeltilmesine karar verir. Alacaklı bu hâlde ilamı icra dairesine sunarak dava konusu taşınmazın borçlunun borcundan dolayı haczedilmesini isteyebilir. Bu halde ayrıca bir iptal davası açmasına gerek kalmaz. Tasarrufun iptali davasının kabulü halinde davacı davaya konu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını alma yetkisini elde eder ve dava konusu taşınmaz ise davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine mahal olmadan o tasarrufun haciz ve satışını isteyebilir. (İİK m.283/1) BK 19. maddesine dayalı muvazaa davası ile muvazaa nedeni ile hüküm ve sonuç doğurmayan işlemlerin iptali istenir....

      Yargıtay HGK'nun 10.02.2016 gün, 2014/17- 2389 Esas ve 2016/129 Karar sayılı kararında "...tasarrufun iptali davasında ya da somut olayda olduğu gibi TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda alacaklı ile borçlu taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ya da banka alacağını oluşturan ticari ya da genel kredi sözleşmeleri görevin belirlenmesinde dikkate alınamayacaktır. Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır." şeklinde karar verilerek görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmiştir. Yine emsal nitelikte ki Yargıtay 17....

      D)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TBK'nun 19 . maddesi uyarınca muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın görev yönünden usulden reddine, görevli mahkemenin Bodrum 3. Asliye Hukuk (asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilmiş, karar ... vekili tarafından istinaf edilmiştir. Dava, TBK'nun 19. maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Somut olayda, dava dilekçesindeki ileri sürülüş biçimine göre, dava hukuksal nitelikçe Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinin özüne ve sözüne uygun muvazaa nedeniyle iptal istemine ilişkindir. Kural olarak 3. kişiler, danışıklı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir. Çünkü danışıklı bir hukuki işlem ile 3. kişilere zarar verilmesi, onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir....

        D)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TBK'nun 19 . maddesi uyarınca muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın görev yönünden usulden reddine, görevli mahkemenin Bodrum 3. Asliye Hukuk (asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilmiş, karar T7 vekili tarafından istinaf edilmiştir. Dava, TBK'nun 19. maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Somut olayda, dava dilekçesindeki ileri sürülüş biçimine göre, dava hukuksal nitelikçe Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinin özüne ve sözüne uygun muvazaa nedeniyle iptal istemine ilişkindir. Kural olarak 3. kişiler, danışıklı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir. Çünkü danışıklı bir hukuki işlem ile 3. kişilere zarar verilmesi, onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir....

        BK'nun 19.maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında İİK'nın 277. vd. maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi şartı aranmaz. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar.(Yargıtay 4.HD'nin 2021/15019- 2021/7421 E-K) Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler....

        Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nin 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılırken, muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır....

          Bu durumda mevcut delillerin TBK'nun 19.maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun olmayan gerekçeyle davanın reddi isabetli görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 26/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İİK 277.maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. ... muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının ... takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur....

              Asliye Hukuk Mahkemesi yaptığı araştırma ve inceleme sonucu 10.07.2012 tarih ve 2012/45 Esas , 2012/323 Karar sayılı kararı ile sadece genel muvazaaya dayalı olarak 6098 sayılı TBK.nun 19. maddesi gereğince açılan muvazaa nedenleri üzerinde durmuş ve az yukarıda açıklandığı gibi somut olayda muvazaanın unsurlarının bulunmadığı ve bu nedenlerle davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle isteğin reddine karar verilmiştir. Gerek gerekçe ve gerekse hüküm kısmında herhangi bir alacaktan söz edilmemiştir. Davacı vekilinin, temyiz dilekçesi bir bütün olarak dosyada yer alan dava dilekçesi ve beyanları ile birlikte değerlendirildiğinde, bozma isteğinin muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil ile alacağa yönelik olduğu görülmüştür. Yani, alacak yönünden de hükmün temyiz edildiği anlaşılmaktadır. HMK.nun 25, 31 ve 33 (HUMK. 75,76) maddeleri gereğince maddi olayları ileri sürmek taraflara hukuki nitelendirmeyi yapmak ise Hakime aittir....

                UYAP Entegrasyonu