Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir. BK'nun 19. maddesine göre dava açılabilmesi için davacının İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasından farklı olarak davacının kesinleşmiş bir alacağının varlığı ön koşul değildir. Ancak davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olması için davalıdan bir alacağının olması veya yasadan doğan (miras payı gibi) bir talep hakkının olması gereklidir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, davacı ile davalı ...’ın Bursa 3. Aile Mahkemesi’nin 2009/1359-2010/1609 sayılı ilamı ile boşandıkları, ayrıca Bursa 4. Aile Mahkemesi 2010/1718 Esas sayılı dosyasında davacı ... tarafından davalı ... aleyhine katkı payı alacağı davası açıldığı; söz konusu davanın derdest olduğu henüz karar verilmediği anlaşılmaktadır....

    Mahkemece, dava konusu olayda borcun doğumundan önce tasarrufun yapıldığı ve dosyaya aciz vesikasının sunulmaması sebebi ile tasarrufun iptali şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemlerin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı işlemin iptali istemine ilişkindir. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu açık olup mahkemenin bu açıklığa rağmen İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davası olarak nitelemesi isabetli değildir. . Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....

      Dava; ileri sürülüş biçimine göre TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan, muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal isteğine ilişkindir. Yüzeysel bakıldığında İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları ile TBK'nın 19. (BK 18) maddesine dayalı genel muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nın 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....

      Birleşen dosyaya ilişkin temyiz itirazlarının incelemesinde; İİK’nin 277 vd. maddelerine dayalı olarak doğrudan açılan tasarrufun iptali davaları genel mahkemelerde görülür. (İİK mad.281) Ancak, üçüncü kişi hacze dayalı istihkak davası açmışsa (İİK mad.97/6-9) davalı takip alacaklısı geçici veya kesin aciz belgesi sunmak zorunda olmaksızın, bu davaya karşılık tasarrufun iptali davası açabilir. (İİK mad.97/17) Bu durumda, karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davası istihkak davasına bakan icra mahkemesinde incelenerek karara bağlanır. Öte yandan, karşı dava, HMK’nin 133. maddesi gereğince cevap dilekçesiyle veya esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçe verilmek sureti ile açılır. Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gereken hususlardandır. Öte yandan HMK'nin 114/1-c maddesine göre dava şartlarındandır....

        İcra Dairesi'nin 2014/4405 Esas sayılı dosyasında takibe konulduğunu, maaşı üzerine birinci sırada haciz işlemi yapıldığını, işlemin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, yapılan tasarrufun İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline, dava konusu takip ve maaş haczi üzerinde cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, TBK'nun 19. maddesine dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; Karşıyaka 1....

        Atalan tarafından açılan...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 04.04.2013 tarih ve 2008/128 E.-2013/110 K. sayılı tasarrufun iptali ilamında davalı sıfatını haiz olup, takip dosyası üzerinden anılan tasarrufun iptali ilamına dayanılarak adına icra emri çıkartıldığından takibin tarafıdır. Bu durumda; şikayetçi üçüncü kişinin, takip dosyasındaki asıl alacak ve fer'ilerinden, tasarrufun iptali davasına konu taşınmazın değerini aşmamak üzere sorumlu olması nedeniyle icra müdürlüğü kararının iptalini istemekte hukuki yararı bulunmaktadır. O halde mahkemece, şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken istemin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

          İİK'nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin bulunması gerekmektedir. Ayrıca, davanın, tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde açılması gerekir. Somut olayda, hem İİK'nun 277 ve devam maddelerine hem BK'nun 19 maddesine dayanılmış olup, yapılan tasarrufların muvazaalı olduğundan bahisle iptalinin istendiği şeklinde de açıklama yapılmıştır. Bu hali, BK'nun 19. Maddesinde hak düşürücü sürenin de olmadığı dikkate alınarak, ikincil talep olan muvazaa iddiasına göre taraf delillerinin toplanması gerektiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK'nun 353/1- a 6....

          Gerek İİK'nun 277 maddesine göre açılan tasarrufun iptali davalarında gerekse BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan danışıklı işlemin iptaline ilişkin davada asıl amaç alacağın tahsilini sağlamaktır. Nitekim tasarrufun iptali davalarında İİK.nın 283/1. maddesi doğrudan BK'na göre açılan davalarda kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerektiği Dairemizin ve Yargıtay'ın yerleşmiş görüşleri arasındadır. Öte yandan muvazaalı işlemin tespiti aslında muvazaaya dayalı işlemin iptalini de kapsamaktadır. Davacı vekili, dava dilekçesinde ve yargılama aşamalarında davalı ... Boya Kimya San. ve Tic. Ltd.Şti ile diğer davalı ... arasındaki taşınmaz devrinin muvazaalı olduğunun tespitini istediğini açıklamış ve dava dilekçesi içeriğinden, davanın davacı ...'un davalı işvereni ... Boya Kimya San. ve Tic....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarrufun İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesine dayanan muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali talebine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren 20.01.2017 tarih 2017/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 17. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 15.03.2018(Prş.)...

              a devrine ilişkin işlemin davacının katılma alacağını azaltmak kastıyla muvazaalı olarak yapıldığının tespitine, davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine, karar verilmiş hüküm süresi içerisinde davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı sebebine dayalı tapu iptali ve tescil davasına ilişkindir. BK'nun 19. maddesine göre dava açılabilmesi için davacının İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasından farklı olarak davacının kesinleşmiş bir alacağının varlığı ön koşul değildir. Ancak davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olması için davalıdan bir alacağının olması gereklidir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, davacı ile davalı ... arasında Safranbolu Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatı ile) Mahkemesinin 2012/172 Esas sayılı dosyasından katkı payı alacağı davası açıldığı anlaşılmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu